K blok.Bindik asansöre çıktık 3.kata.Bankodaki görevli sizin 136 …..abla dedi.Abla..?Olur..Ama şekerim asla.Onu hiç bir koşulda sevmem.
Şekerim?
Şeker profesörleri seviyorum.Ama onlarda”zeytin ağaçlarını kesecekler meclise gidin”diyor.Gitmesinler hocam.Bombalar atılalı kaç gün oldu ki?Allah korusun patlamamış olanı vardır.Şu dönem kimse böyle işlerle uğraştırmasın devleti.Sonra kanunu kendi çıkarına kullanmak isteyen olursa müdahale ederiz.Ama bu dönem meclise güveneceğiz.Bunlar bombalar atılırken meclise koştu.Meclise bir şey olmasın.Daha doğrusu olurken orada olalım diye.Gitmeyenleri de ayırmıyorum.Haberleri yoktur,ne olduğunu anlamamışlardır.Bunlara zeytin ağacı mı emanet etmeyeceğiz?Sonra çıkara kullanan oldu,yetişemedik,baktık kesmişler.”1000 katını dikin”deriz.
Biz demokrasiyi hiç bir şey yaptırmamak anlıyoruz…Yanlış yaparsa tabi bırakmayacağız…Yani yanlış iş yapmalarına engel olacağız.İş yapmalarına değil…Ha sonra da engel olacağız…Öyle bir seferlik değil…
Biz de zaten var bi demokrasi şımarıklığı.Camda görmüştüm eylem yapanları(çok oldu göreli de).Kadın konuşuyor”biz bu ağaçları kestirmeyiz” falan.Bir de hakkını yedirtmeyen ki sorma.Sonra anladım durumu.Adam,yani biri yer almış,galiba Petrol ofisi açacak.Her şey tamam.İnşaata başlayacak.Kadınlar bırakmıyor.Diyor”biz burada piknik yapıyok”.Dese hile hurda var,tabi de.”Piknik yapıyok”.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi.Üniversite;ilim,irfan,sağlık…..Hem de ormanın içindeki.Bahçesi var değil.Orman yani.Bir ucu denize doğru..Organ naklinde 1 numara biliyorum ama,daha yolda başladı ilim,irfan nakli.Hatta bizim kapının önünde.Taksiye bindik.5 dakikalık yol ama işte….
Bir gün önce kan vermeye gittim tabi.Bir gün önce kan.Sonuçları hoca görüyor.Eğer onay verirse ,ertesi gün kemoterapi.Onkolojinin kan alan bölümüne girdim.Zaten sekreterliğin yanı.Karşısı.Hepsi bir arada…2-3 dakika sürdü kan alma işlemi.Hep öyle zaten…Onkolojinin kan alma ünitesi ayrı,onkolojinin olduğu yerde…Kan alma işlemi 2-3 dakika ve ……Ülkenin en önemli problemlerinden biri,hatta belki en önemlisi çözüldü.LİYAKAT problemi kökten çözüldü…3 hemşire birbiriyle konuşuyor…Biri”barındırmaz”diyor.Öbürleri”değil”demiyor.”Teslime yanında tembel adam barındırmaz”.Teslime kim..?Bilmiyorum.İlk Antalya’da duydum ben bu ismi.Kadın ismi.O kesin.Ama hangi bölümde,görevi ne bilmiyorum.Hiçbirini bilmiyorum.Ama Akdeniz Üniversitesi’nde çalışıyor,o kesin.Kan almadakiler tanıyor.Birbirleriyle konuşuyorlar ve Teslime orada değil.arkasından konuşuyorlar..İşin içinden çıkamazsanız sorun Teslime’ye.Liyakat diye bir sorun yokmuş aslında…Yani işe göre adam alacaksın.Adamını işe değil.Yani liyakat kendisi sorun değil.Sorunu oluşturunca sorun oluyor.Derin konuşuyorum,neden?İlim,irfan….
Yol 5 dakika.Ama bak 5 dakikaya neler sığıyor.Doğru mu..?Doğrudur elbet.İstanbul’da deprem olacakmış.İstanbul tehlikeli.Ama Antalya’nın bu bölgesinin altı taşlık.Tehlike yok.Zaten önünden geçtiğimiz Antalya Öğretmen Evi’ni Japonlar yapmış(kimin yaptığının konusu geçmeyen Antalya Kültür Ve Turizm Bakanlığı Opera Ve Bale Depoları,binaları?).Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin merkez binası olan A Blok’u da Japonlar yapmış.Mahallenin durağından taksi çağırıyorum…İlk zaman denk gelmiş,hastaneye gitmişiz.”İyisiniz,maşallah”diyor.”o zaman kötüydünüz”.Görmüş beni….İyileşiyormuşum demek ki…
Ben depremlerde İstanbul’daydım.Abide-i Hürriyet Caddesi’nde.Depremin ertesi günü o binada çalışmışlığım vardır.Proje bitecek.Süreleri önceden belirlenmiş oluyor.Kimsenin bitir dediği yok tabi ki.Memleket yıkılmış,proje ne.Bir yere gitmedim.Şirketin anahtarı da bende.Şirkete gidip bitirmiştim projeyi.Çocukken Erzurum depremini de görmüştüm.Bizim evde hep Paşabahçe kesme çay bardakları,Kütahya porselenler vardı.Erzurum depreminin hatırası…Babam esnaftı.Dükkan vardı.Ama yok ,yok.Mercimekten,televizyonuna,cam eşya,porselen,halılar…Olmayan yok.Depremde bozulan takımları eve getirmişti babam.Deprem olmasa da alır da…O zaman kimse misafire Paşabahçe kristal çay bardağı,tabağıyla çay ikram etmiyordu….
4 saat oradayım.Gidenler,gelenler.İki gönüllü geldi.Hastalarla konuştu.Her hafta geliyorlarmış.Aslında çocuk onkolojiye geliyorlar.Buraya da uğruyorlar.Çocuklarla muhabbet ediyorlar…Odalarını süslüyorlar.Ve yatan çocukların odaları A Blok’taymış.Ve A Blok’u yapan Japonlar.Deprem olsa ne?Millet imajı bak.Japonlar dedi içim rahat etti.Biliyorum o binada hile hurda olamaz.Çünkü Japonlar yaptı….
H Blok hastanenin giriş tarafında.Yani ben o taraftan giriyorum.K Blok ötede.H Blok poliklinikler.yatan hasta.Kemoterapi hastaları.Radyoloji.Başka da var.Hepsi kanserle ilgili galiba.Ben onları henüz test etmedim.Hocalar,doktorlar her sabah yatan hastaları kontrol için geliyor.Ben olsam yol harcırahı isterim az yol değil.
Karşımdakiler konuşuyor.Doktoru yokmuş.içerideymiş.Belki görmüşümdür kim olduğunu bilmeden.Görsem tanımam.Ama içerideymiş.Suçlu,suçsuz bilemem ama bir doktorun terör örgütü üyeliği nasıl olur acaba?Hangi ara,ne hizmette bulundular?Bilmiyorum.Matematiğe aykırı.Doktor=terör?
Yazan:(insan)OTU