(Ortam Sesleri)Muhsin Yazıcıoğlu(suikast görünümü verilmiş kaza)…

Spiker(HABERTÜRK)helikopterdeki görüntüler üzerine konuşuyor:ihlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş’in kaydettiği son görüntüler,Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve beraberindekilerin Sivas’tan Kahramanmaraş’a yaptıkları son yolculuğun görüntüleriyle başlıyor.Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu üç partili arkadaşıyla birlikte Kahramanmaraş Çağlayancerit mitingine gidiyor.Helikopterde bu görüntüleri kaydeden İsmail Güneş’te var.Yazıcıoğlu önce cep telefonuyla Sivas Gemrek’teki miting alanına bağlantı yapıyor.Kamera kaydında bölgedeki olumsuz hava koşulları da net bir şekilde yer alıyor.Ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun üzerinde sadece bir gömlek olması dikkat çekiyor.Bir saate yakın süren yolculuğun ardından helikopterin Çağlayancerit’e inişi ve Yazıcıoğlu’nun partililer tarafından karşılanışı da İHA kamerası tarafından kaydediliyor.Kazadan 16 gün sonra ortaya çıkan görüntülerin sonundaysa Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun Çağlayancerit’te yaptığı mitingin görüntüsü var.Bu görüntülerden kısa süre sonra yeniden helikoptere binen Muhsin Yazıcıoğlu ve beş kişi Tokat(kayıtta Tokat diyor ama Yozgat-Yeniköy)  mitingine gitmek isterken Göksun İlçesi’ne bağlı Keş Dağları’nda hayatını kaybetti.

Muhsin Yazıcıoğlu Sivas’tan Çağlayancerit Mitingi’ne gidiyor.Muhsin Yazıcıoğlu helikopterde telefonla konuşuyor,İsmail Güneş çekiyor.

Muhsin Yazıcıoğlu:Şimdi,Şarkışla’dan,Şarkışla’ya toplam.Tamam.Şimdi eee.Ben şu anda ee helikopterdeyim.Kahramanmaraş Çağlayancerit’te mitinge gidiyorum.Ve buradan.Evet.Kangal.Eee,buradan Gemerek’teki kardeşlerime sevgilerimi,saygılarımı sunuyorum.Gemerek’te,Gemerek’teki mitingimizin hayırlı olmasını diliyorum.Mura,Murat inşallah yirmi dokuz Martta Gemereğin belediye başkanı biz de onun arkasındayız.Beraberiz.Tecrü,tecrübesiyle,yeteneğiyle ee Gemereği en kısa zamanda köy olmaktan kurtaracak bir başkana kavuşacak.Genel mer,Gemereğimiz.Ben burdan evet en içten sevgilerimi,saygılarımı sunuyorum.Allah’a emanet olun.Teşekkür ediyorum.Bütün değerli hemşerilerimi buradan,helikopterden sevgiyle selamlıyorum.

Helikopterden inip miting alanına gidiyorlar.Miting Alanındalar.

Kişi Yazıcıoğlu’nu sunuyor:……Partisi Çağlayancerit belediye başkan adayımız,yiğit insan sayın Mustafa Çolağ’a yapmış oldukları bu güzel konuşmalarından dolayı teşekkür ediyorum.Tarihten o eski kahramanlar gelsin.Fatihler ,Yavuzlar,Sütçü İmamlar gelsin.Kadehle menfaat tokuşturanlar değil.Varsa Muhsin Yazıcıoğlu gibi yürek tokuşturanlar gelsin.Saygıdeğer hemşerilerim,siz istediniz o geldi.O sizin gibi tarlada harman savurmasını,sizin gibi yaylalarda ata binmesini,sizin gibi er meydanlarında güreş tutmasını çok iyi bilen,buram buram Anadolu kokan,yağız bir Anadolu delikanlısı.O havasının sert,insanının mert olduğu,Sivas’ın Şarkışla Lisesi’nin Genç Ülkücüler Teşkilatı’na girdiği o ilk gündeki Ülkücü heyecanıyla ALPEREN ruhuyla,dik duruşuyla hep inandığını yapmış,inandığını yapmaya devam eden HİRA Dağı kadar Müslüman,TANRI Dağları kadar Türk.Velhasıl,o ne DAOS’un ne BRÜKSEL’in, ne de WASHİNGTON’un.Ooo Anadolu’nun Fatihi.Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı,Ülkücü hareketin medarı iftiharı,Sivas milletvekili,yiğit adam.Liderimiz Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ‘nu sizlere hitab etmek üzere mikrofona davet ediyorum.Arzederim.Buyrun sayın genel başkanım.

Halk—Alkış sesleri

MÜZİK:ATILAN ADIMI GERİ ALMADAN,GERİ ALMADAN.YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ KALDIĞIN YERDEN,BAYRAĞI ELİNE ALDIĞIN YERDEN.YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ KALDIĞIN YERDEN,BAYRAĞI ELİNE ALDIĞIN YERDEN.YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ KALDIĞIN YERDEN 

Muhsin Yazıcıoğlu:Evet.Çok değerli hanım kardeşlerim.Değerli Çağlayancerit’liler.Kıymetli kardeşlerim,değerli basın mensupları ve canlı yayınlardan bizi takip eden çok değerli vatandaşlarım.Hepinizi sevgiyle,saygıyla selamlıyorum.

MÜZİK:EJDADIMIN YİĞİT EDASI İLE,EDASI İLE

Muhsin Yazıcıoğlu:Evet.

HALK:TÜRKİYE EL ELE BÜYÜK BİRLİĞE.TÜRKİYE EL ELE BÜYÜK BİRLİĞE

Muhsin Yazıcıoğlu:Buraya Sivas’tan geliyorum.Sivas’ta değerli hemşerilerim dediler ki,bizden Çağlayancerit’e selam söyleyin.Biz Sivas’ı aldık.Çağlayancerit’i de al da gel dediler.

Halk—Islık sesleri

Muhsin Yazıcıoğlu:Evet.Buradan biraz sonra Yozgat-Yerköy’de mitingimiz var.İnşallah sizin selamınızı da Yerköy’e götüreceğim.Orayı da alacağız inşallah.Evet.Ben 29 Mart seçimlerinin öncelikle Çağlayancerit’teki bütün siyasi partilerimizin mensuplarına Mustafa beyle birlikte onlara da,ailelerine de büyük milletimize de hayırlar getirmesini diliyorum.Bu seçimler,bu seçimler ülkemiz için istikrara vesile olsun.Allah memleketimizi terörden,selden,felaketlerden,zelzeleden korusun.Allah ülkemizin birliğini,beraberliğini bozmasın.Seçimler bir kavga mese,aracı filan olmamalı.Size de bir tavsiyede bulunmak istiyorum.Sakın akşam televizyonlara bakıp da liderlere ve onların metotlarına kapılmayın.Sel gider kumu kalır.Bu seçimde gidecek.Ama siz komşu olarak,akraba olarak,hemşeri olarak yine birlikte yaşamaya devam edeceksiniz.Seçimler elbette tartışma alanı,elbette eleştiri yapılacak.Adaylarımız yapacaklarını anlatacaklar.Ama hiç bir zaman uslup yüz yüze bakmayı engelleyecek olmamalı.Şu sokaktan gittiniz öbür sokakta rakibiyle karşılaşacak adaylarımız.Elinizi uzatıp tokalaşacak kadar arada mutlaka nezaket bırakmalı.Ve hepiniz de birbirinize nezaket bırakmalısınız.

MÜZİK:BAYRAĞI ELİNE ALDIĞIN YERDEN

Muhsin Yazıcıoğlu:Şimdi bakın.Büyük Birlik Partisi devletten bir kuruş para almadan siyaset yapıyor.Devletin hiç bir kaynağını kullanmıyoruz.Onun için bütün imkanları kendi,kendimiz kullanıyoruz.Bayrakların parası da bizden.Seçim kampanyalarını her adayımız kendi yapıyor.İşte ben de bugün çok sıkıştık.İlla ki Çağlayancerit’e gelecektim.O zaman dedik ki acı zulum helikopter tutalım.Tutalım dediler.Ben burada Çağlayancerit başkanımıza,onun çok sevgili arkadaşlarına da teşekkür ediyorum.Ve burada sizin hemşeriniz Remzi Çayırbey’e de teşekkür ediyorum.O burada olacaktı.O dedi ki.Şimdi o dedi ki”başkanım ben söz verdim,şimdi ben orda olmazsam beni eleştirirler”.Ben onu başka bir yere görevlendirdim.Onu da burada söylemek mecburiyetindeyim.Onu da burada söylemek zorundayım.Başka yere görevlendirdim.Şimdi arkadaşlarımız kendi nafakalarından keserek bu siyaseti yapıyolar.Biz de onlarla yarışıyoruz.Aşağı da kalmıyoruz Allah’a çok şükür.Hiçbi şeyde de onlardan aşağı kalmıyoruz.Ama size bir şey söyliyim.Bakın,seçimlerde kullanmak üzere siyasi partilere 300 trilyon civarında yardım yaptı devlet.300 trilyon civarında.Az mı bu?Az mı?Acaba Çağlıyancerit’in yıllık,yıllık bütçesi nedir?Bu kadar yok.O zaman,şehidinin çocuğuna burs veremeyen,çiftçisine,işçisine,emeklisine insanca yaşama seviyesinde imkan sağlayamayan bir devletin seçim de böyle meydanlara insanları toplayın birbirinizle horoz gibi dövüşün diye para vermesi ne kadar adil,ne kadar ahlaklı?Bunu sizin vicdanınıza bırakıyorum.Doğru bırakmıyorum.

HALK:TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR.TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR.

Muhsin Yazıcıoğlu:Ama sonuçta onlar.Sonuçta onlar meydanlara,meydanlara insanları topluyolar.Nasıl topluyolar?Otobüsler gönderiyorlar.Başka şehirlerden otobüsleri dolduruyorlar.Ve paralarını nasıl olsa siz veriyorsunuz.Çünki sizin verginizden ödeniyor.Çünki devlet yardımı veriyor,o o partilere.Onlar da oradan ödüyolar.Ekmek elden,su gölden harman yeri bedava.Ondan sonra geliyolar gladyatörler gibi arenaya çıkıyorlar,birbirlerine tüylerini kabartıp ordan oraya gagalıyorlar.Bu meydandan o meydana,o meydandan o meydana bir sürü hakaret yapıyorlar.Ben bu siyaset anlayışını kabul etmiyorum.Ben bu siyaset anlayışını eleştiriyorum ve reddediyorum.

MÜZİK:YÜRÜ YÜRÜ YÜRÜ

Muhsin Yazıcıoğlu:Şimdi,bunu da,onun için siyaseti bir nezaket ve zarafet ölçüsü içerisinde yapmalıyız.Amacımız millet için ne yapacağımızı anlatmak olmalı.Eleştiri yapmalıyız ama yanına mutlaka çarelerini de koymalıyız.İşte bütün meydanlar sadece kavgalarla,birbirlerine iftirayla senin dosyan benim dosyam..(KAYIT BİTTİ-KONUŞMANIN DEVAMI BAŞKA KAYITTAN)Bugün mevcut sistem insanları yanlış yapmaya sevkediyor.Masaya oturan kim olursa olsun cebine şeytan koyar ve ilk fırsatta şeytana uyduruyor.İşte biz bu düzeni değiştirerek diyoruz ki Türkiye’de iktidarlar değişiyor da,bir şey değişmiyor.Külfet Anadolu insanının sırtında,nimet genellikle vergi kaçıran,milleti dolandıran bir avuç azınlığın elinde oluyor.Bu hiç değişmiyor.İşte onun için de asıl olan şu,asıl olan şu;nimeti de külfeti de adaletli paylaşıcaz.Varlığı da yokluğu da beraber paylaşıcaz.Hep nimette olanlar biraz külfete katlanacaklar.Hep külfet taşıyan Anadolu çocuğu biraz da nimete el uzatacak.İşte Büyük Birliğin gayesi bu.Ben bunun için varım.Ben toprağı saksıda,köylüyü sinemada,çileyi de edebiyat kitaplarında okumadım.Ben bunları yaşıyarak geldim.Ben bir çiftçi çocuğuyum.41 yıllık mücadele hayatımda sizin karşınıza,karşınıza çıkarken utanacağım hiç bir şey Allah’a çok şükür yoktur.Ve 41 yıllık mücadele hayatımda sizin karşınıza çıkarken birisi bir şey der mi acaba diye bir kaygı duymadım.Çağlıyancerid’e yukardan baktım.Buranın fotoğrafını da çektirdim.Yukardan.iki yıl sonra o fotoğrafı size göstereceğim inşallah.Çünki ben yanlışa yanlış derim,doğruya doğru derim.Ondan sonrasında,evet sonra Refah yol Hükümeti oldu.Bildiğiniz gibi darbecilere karşı,her türlü tehditi göze alarak,her türlü baskıyı göze alarak o Refah Yol Hükümeti’ni de ben kurdurdum 8 milletvekiliyle.O zaman.Şimdi ondan sonra ,ondan sonra sayın rahmetli Ecevit koalisyonu kuruldu.İçinde MHP’nin olduğu,ANAP’ın olduğu.Sonra da AKP iktidarı kuruldu.Ben bütün iktidarlar döneminde yanlış şey olduysa bunu çıktım söyledim.Ama doğru yapıldıysa.Ben Ecevit’te doğru yapsa söyledim.Baykal’da doğru yapsa söylerim.Bahçeli’de doğru yapsa söylerim.Erdoğan’da doğru yapsa söylerim.Ben bunları söylerken hiç bir komplekse kapılmam.Doğruya doğru derim,yanlışa yanlış derim.Biz her zaman beraberiz.Biz kardeşiz.Benim için şu Kürt bu Türkmen bu Alevi bu Sünni bu Çerkez bu Laz bu Boşnak yok.Benim için yaradılmışı severim yaratandan ötürü anlayışıyla insan var karşımda.Ben tekrar sevgilerimi sunuyorum.Hepinize teşekkür ediyorum.İlginizden dolayı,değerli bacılarıma,kardeşlerime,hepinize,hangi partiden olursanız olun diyorum ki burdan”Gül,gül ki gül yüzünde binlerce güller açsın.Gül.Gül bahçesi,gül bahçesi,gül yüzünden sevgi topla demet demet.Sevgide güller açsın.Güller sevgide açsın.Sevgiyle bakıyor.Gül gibi görüyorsan sen bahtiyarsın diyorum.Ve hepinizin birbirine sevgiyle bakmasını ve bir gül atmasını istiyorum.Sizleri de Allah’a emanet ediyorum.Teşekkür ederim.Allahaısmarladık.

———————————————————————————————–

HELİKOPTERDE 6 KİŞİ VAR:

MUHSİN YAZICIOĞLU(BBP GENEL BAŞKANI):1954 Sivas Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı Köyü’nde doğmuş.Liseyi bitirinceye kadar Sivas’taymış.Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni bitirmiş.Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı.Kaza sırasında evli ve 2 çocuk babasıymış.

KAYA İSTEKTEPE(PİLOT):1953 Adana doğumlu.1975’te Kara Harp Okulu’ndan mezun olmuş.Kara Kuvvetleri’nden Öğretmen Helikopter Pilotu ve Binbaşı rütbesiyle emekli olmuş.Emekli oluktan sonra ilk Sancak Air’de uçmuş.Sonra Zorlu Holing’in helikopterinde uçmuş.Son olarak Med Air’de uçmuş.İstektepe bu çalıştığı yerlerde pilotluğun dışında öğretmen pilot olarak da görev yapmış.İstektepe’nin biri kız,biri erkek iki çocuğu varmış.

ERHAN ÜSTÜNDAĞ(BBP SİVAS İL BAŞKANI):Erhan Üstündağ 1972  Sivas doğumlu.Jeoloji mühendisi.Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühenisliği’nden mezun.Yerel tv lerin reklam ve idari bölümlerinde çalışmış.Bir medikal şirketin ortağıymış.2008’de BBP Sivas İl Başkanı seçilmiş.Kaza olduğunda evliymiş,4 yaşında bir kızı varmış.

YÜKSEL YANCI(BBP SİVAS İL BAŞKAN YARDIMCISI):1959 Sivas Hüklüyurt Köyü’nde doğmuş.İşçi emeklisi.2008’de yapılan kongrede BBP Sivas İl Başkan Yarımcısı seçilmiş.Kaza sırasında evli ve 3 çocuk babasıymış.

MURAT ÇETİNKAYA(BBP BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ADAYI):1968 Sivas doğumlu.TCDD’de çalışmış,asansör teknisyeniymiş.Kaza sırasında evli.Oğlu 14,kızı 9,diğer kızı 2 yaşındaymış.O pazar yapılacak seçimlerde meclis üyeliğine aday gösterilmiş.

İSMAİL GÜNEŞ(İHA SİVAS MUHABİRİ):1975  Sivas doğumlu.Liseyi Sivas’ta bitirmiş.1994’te Bizim Sivas Gazetesi’ne muhabir olarak girmiş.1998’ten itibaren İHA(İhlas Haber Ajansı)Sivas muhabiri olarak çalışıyormuş.Kaza sırasında evli biri 5,diğeri 3 yaşında iki oğlu varmış.


İSMAİL GÜNEŞ SON KONUŞMALAR:

112 ACİL SERVİS(bu ilk görüşme galiba,diğerlerinin sıraları farklı olabilir)

Güneş:Aloo?

Kadın:Aloo?

Güneş:İsmail Güneş ben Sivas İl Gazetesi’nden.

Kadın:Alooo 112 beyefendi.Sesiniz gelmiyor.Biraz yüksek sesle konuşabilir misiniz?

Güneş:Hanfendi,Muhsin Yazıcıoğlu’yla biz helikopterle düştüüük.

Kadın:Nerdesiniz beyfendi şu anda?

Güneş:Bilmiyorum nerde olduğumuzu

Kadın:Hangi tarafa doğru çıktınız,hangi istikamete doğru çıktınız?

Güneş:Erhan abi,ne tarafa çıktık biz?

Kadın:Alooo.

Güneş:Ya bilmiyorum hanfendi,hatırlamıyorum.

Kadın:İsim neydi?

Güneş:İsmail Güneş.

Kadın::………….sonra nereye doğru gidecektiniz?Nereye gidecektiniz?Hatırlıyor musunuz?

Güneş:Erhan abi nereye gidecektik?Ben

Kadın:Aloo?

Güneş:Hanfendi Muhsin Yazıcıoğlu

Kadın:Alo

Güneş:Alooo

Kadın:evet alıyım

Güneş:Ya nereye gideceğimizi bilmiyorum,hatırlamıyorum

Kadın:Aloo.Hatırlamıyor musunuz hala?

Güneş:Hatırlamıyorum,yok.

Kadın:Şimdi etrafınıza bakın ne görüyorsunuz?Yerleşim yeri falan görebiliyo musunuz?Yerleşim yeri.

Güneş:Sis,her taraf sis,dağ.

Kadın:Efendim?Bu helikopteri nerden ee kiraladınız?Helikopterin belki koorinatları falan bellidir.Helikopteri nerden kiraladınız?Veya nerden aldınız?

Güneş:Ya Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu

Kadın:…kendisinin mi,partinin helikopteri mi bu?

Güneş:Yok özel bir şirketin.Benim ayağım kırık olduğu için….yorum

Kadın:Şimdi bu partinin helikopteri mi?Yani helikopteri nereden aldınız?

Güneş:Erhan abiii?

Kadın:Efendim?

Güneş:Nerde miting yapmıştık?

Güneş:Nerde?

Kadın:Alo?

Güneş:Çağlayancerit,Çağlayancerit.

Kadın:Evet,Çağlayancerit?

Güneş:Orda düştük işte bi yerde ya

Kadın:Şimdi bakın.Çağlayancerit’in dağlarından birinde misiniz?

Güneş:Eveet.

Kadın:Eee çevrenizde mesela doğuya,batıya,kuzeye,güneye hangi tarafa düşüyor yerleşim yeri?

Güneş:Valla hatırlamıyorum.Her taraf sis.

Kadın:Şimdi etrafınıza bakar mısınız?Etrafınıza bakın.Yerleşim yeri gözüküyor mu etrafınız da?

Güneş:Her taraf sis.Sis.

Kadın:Sis göremiyorsunuz,her taraf.Aloo?

Güneş:Göremiyorum.

Kadın:Bu 506’lı numara size mi ait?

Güneş:Beş yüz on sekiz elli dört otuz beş çift sıfır mı?Kaç?

Kadın:otuz beş çift sıfır.Evet

Güneş:Benim numaram.

Kadın:Tamam.Eee…biz bu parti merkezinden kiminle görüşebiliriz,sizin yönünüzü tespit etmek için?

Güneş:Valla bilmiyorum kimle…

Başka bir kadın sesi(112 görevlisi):Bayağıdır mı görüşüyorsunuz…

Kadın:Telefonu kapatmıya…Eee geliş yönünü tespit etmeye çalışacaklar.Olur mu?

Güneş:Tamam.Şarzı bitmek üzere yalnız.

Kadın:Şarzı bitmek üzere mi?

Güneş:Haaa.

Güneş:Aloo?Ya biz nerden nereye gidiyorduk yaa?

İçerden sesler var.Telefonun şarzı bitmek üzereymiş.Lütfen acele edin(kadın sesi).Başka kadın sesi Yerköy…

Güneş:Yozgat’a gidiyorduk heralde.

Kadın:Efendim?

Güneş:Yozgat Yerköy’e mi,öyle bir yere gidiyorduk galiba

Kadın:Yozgat tarafına mı gidiyosunuz?………..hatırlayabildiniz mi?

Güneş:Onu da hatırlamıyorum

Kadın:Ee Ferit emniyet..

Güneş:Oof.Hanfendi?

Kadın:Efendim?

Güneş:Şeyden,telefondan tespit

Kadın:Kapatmayın,kapatmayın yerinizi tespit etmeye çalışıyorlar.Yerinizi tespit etmeye çalışıyorlar olur mu?Hatırladığınız bi şey varsa söyleyin.

Güneş:Ya Erhan abii?Nerden geliyok,nereye gidiyoduk?Haaa,Çağlayancerit’ten geliyoz,nereye gidiyoz?Yozgat Yerköy mü?Aloo?Hanfendi?Hanfendiiii?

Kadın:efendim?

Güneş:Çağlayancerit’ten gelip Yozgat Yeniköy’e gidiyoz.

Kadın:Gidiyoz…Yozgat?

Güneş:Yeniköy

Kadın:Yeniköy

Kadın içeriye söylüyor.Yozgat Yeniköy’e gidiyoruz diyor.

Güneş:Ya bura çok soğuk.Alooo?

Kadın:Efendim?

Güneş:Yer tespit edemiyosunuz mu?

Kadın:Alo?

Güneş:Aloo?

içerinin sesleri var–noktayı tespit edip,iki saati….aldı mı,arkadaş,aldı mı,noktayı tespit,edebilirler(kadın)….büyük ihtimal….evet,evet(erkek)…..emniyet(kadın)

Kadın:Alo?Alo?Tamam kapatmayın efendim telefonu

Güneş:Ya acele edin.Şarz bitecek

sessizlik,içerinin sesleri var……(Ferit diyor galiba)emniyeti arıyorsun(kadın)helikopter on dört otuz da havalanmış tamam..on dört otuz da havalanmış helikopter kaç,on dört otuz havalanmış..tamam nurten on dört otuz da havalanmış…Yozgat Yeniköy’e gide…(erkek)

Kadın:Aloo?Alooo?

Güneş:Evet

Kadın:İyi misiniz?

Güneş:Kötüyüm.Ayağım kırık.

Kadın:Bi patlama falan oldu mu?Bi patlama falan olmadı değil mi?

Güneş:Hatırlamıyorum.

Kadın:Hatırlamıyorsunuz.Şu anda siz helikopteri görebiliyor musunuz?

Güneş:Helikopterin içindeyim ben.

Kadın:Hala şu anda içindesiniz?

Güneş:Evet

sessizlik-içerinin sesleri var…içindeymiş(kadın sesi-erkek sesi)…

Kadın:Aloo?

Güneş:Efendim?

Kadın:Eeee,diğerleri yanınızda değil değil mi?Diğer beş kişi yanınızda değil şu anda?

Güneş:Valla biri yanımda,biri ayağımın altında,biri

Kaın:Ha.Eııııı siz…musunuz soru sorduğunuzda?Yani size cevap verebiliyorlar mı çağırdığınız zaman?

Güneş:Erhan abii?

Kadın:Erhan beyden başka,diğerlerine de bi seslenin

Güneş:Aloo?

Kadın:Alo?

Güneş:Diğerlerinden ses yok.

Kadın:Diğerlerinden ses yok.Erhan beyden var mı?

Güneş:Erhan abii?Erhan abi de ıhlayarak cevap veriyor.

içeri sesleri,ayağımın altında..

Güneş:Aloo?

Kadın:Hee

Güneş:……cı

Kadın:…..Efendim?

Güneş:Yerimi tespit edemediniz mi?

Kadın:Şu an emniyet …içerisinde…?..gayret edin…,

Güneş:Erhan abii?Hırlayıp duruyo ya.

Kadın:Duyuyor mu sizi,Erhan beyi?

Güneş:Hırlıyo sade

Kadın:İnliyo?

Güneş:Evet.ben de üşümeye başlamış..

Kadın:Siz de üşümeye başladınız,siz de kendinizi sakin tutmaya çalışın,olur mu?

Güneş:Ben sakin

Kadın:..sakin olmaya çalışın.İnşalllah en iyi şekilde sonuçlanacaktır bu,oldu mu?

Güneş:Siz tespit edemiyonuz mu yerimi?

Kadın:Efendim,tespit ediyorlar şu anda

içerdeki kadın sormasını istiyor”Muhsin beyle aynı helikopterde misiniz?

Başka kadın:Muhsin Beyle aynı helikopterde misiniz?

Kadın:Muhsin Bey’le aynı helikopterde misiniz?

Güneş:Muhsin Bey’i göremiyorum şu an.

Kadın:Aynı helikopterde mi havalandınız?

Güneş:Eveeet

Kadın:Aynı helikopterde mi havalandınız?Evet.

sessizlik,içeri sesleri,aynı helikopterle havalanmışlar

Güneş:Off,ayağım kırıldı,çok kötü

içeri sesi,bayan sesi çek kendini gibi bir şey söylüyor,birbirlerine söylüyorlar Güneş’le sadece telefondaki konuşuyor,Güneş diğerlerini duymuyor belli

Kadın:Şey ayağı kırık kıpırdıyamıyor yerinden

Güneş:Ölende var heralde(2-3 saniye sessizlik)Bu arkadaş kim ya?

Kadın:Aloo?

Güneş:Efendim,aloo?

Kadın:Ben sizi dinliyorum beyfendi.Şu anda gayret içindeyiz oldu mu?Emniyetle görüşüyoruz.

içeri sesi,ya hadi yok mu,güzergah göksun olma ihtimali var,o civarda tarasınlar(kadın)…(erkek sesi)-kendileri de öyle biliyor da,emniyet…(kadın)

Otun notu:Yazıya döktüğüm 9:01 dakikalık kayıt-kendi çözdüğüm-o kayıtta aşağıdakiler yok-iha nokta com nokta tr/haber-ismail-gunesin-112-ile son-konusması 63285 adresinde ki yazıda-konuşmayı yazıya dökmüşler ama sözler farklı-anlatmak istediği aynı ama kelimeler farklı-aşağıdaki metin İHA’nın yazısında”BU ARKADAŞ KİM YA”dan sonra devam ediyor-benim yazıya döktüğüm metindeki son 1 dakika yok-bu konuşmanın devamı galiba-

Güneş:Ayağım kırıldı

112 görevlisi:Başka yerinizde kanama var mı?

Güneş:Gözükmüyor

112 görevlisi:Kravatınız var mı?İp gibi,kravat gibi bir şeye elinizi uzatabilir misiniz?

Güneş:Kravat yok,şu anda gözükmüyor.

112 görevlisi:Polis ekipleri yerinizi bulmaya çalışıyor.Siz moralinizi yüksek tutun.Zaten sizin yerinizi tespit edecekler.Edemediler daha.Tespit etmeye devam ediyor.

Güneş:Herkes öldü herhalde.

112 görevlisi:Kanamadan dolayı sessiz kalmış olabilirler:Endişe etmeyin,sizi kurtaracaklar.

Güneş;Erhan ağabey,Erhan ağabey.Kırık ayağımın altında,kaval kemiğinde:Kanama değil,kırıldı ya.

112 görevlisi:Alo beyfendi.Şu anda bacağınızın durumu nasıl?

Güneş:Ağrıyor.Alo.Yeri tespit edemediniz mi?Donmaya başladım,üşümeye başladım.Üşüyorum.Tipi var.Helikopterin içine girdim(inleme sesleri)Buradakiler öldü herhalde ya.Erhan ağabey,Erhan ağabey.Yok.Kimseden ses gelmiyor.eyvah çok kötü.

112 görevlisi:Ayağınız sıkıştı mı?

Güneş:Evet(inlemeler)tespit edemediler mi ya?(inleme sesi)ayağımı oynatamıyorum

112 görevlisi:Emniyet yerinizi tespit etmeye çalışıyor

Güneş:Erhan ağabey,ağabey bir kendine gelmeye çalış.Bak ben kendime gelmeye çalışıyorum.Yatıyor,ıhlıyor.

112 görevlisi:başka kimseden ses gelmiyor mu?

Güneş:Yok.Yok.Çok kötü ayağım kırıldı(inleme).Hanımefendi hala bulamadınız mı yerimi?Burada donacağız,diğer insanlar öldü herhalde(inleme sesleri)ayağımı oynatamıyorum.çok pis kırıldı ayağım.Yerimiz ne zaman tespit edeceksiniz hanımefendi?


Başka görüşme

Güneş:Biz Muhsin beyin telsi,helikopteriyle birlikte düştük.

Erkek:Tamam.şu an nerdesiniz efendim?

Güneş:Bilmiyorum abicim.


Başka görüşme

Erkek:Alo beyfendi?

Güneş:Efendim?

Erkek:Şu an nasılsınız?

Güneş:Vallaha ayağım kırık sis çok sis.


Başka görüşme

Güneş:Herkes ölmek üz,herkes öldü.

Bayan:Herkes öldü mü?

Güneş:Eveet.

————————————————————–

Polis 112 Acil Servis’ten Güneş’in numarasını alıp Güneş’i arıyor.Saat:15.34(yaklaşık 55 saniye sürmüş)

Güneş:Alooo,alooo,aloooo

155 erkek:İsmail bey,siz misiniz?

Güneş:Eveett

155 erkek:Gardeş buu helikopterle ilgili görüşecektir.Bu helikopter düştü demiştiniz.

Güneş:Doğru.

155 erkek:Nerde düştü?

Güneş:Bilmiyorum abi.

155 erkek:Bilmiyosunuz nerde düştü yani ee hangi mevkide düştü?

Güneş:Valla mevkisini de bilmiyorum.

155 erkek:Siz nerdesiniz şu an?

Güneş:Helikopterin içinde.

155 erkek:Tamam helikopter.Abi bi dakka dur.Eee ne kadar çıktınız?Eee Çankırı,düzeltiyorum.Maraş’tan ne kadar mesafe gittiniz tahminen?Aloo?Abi bu adam helikopterin içinde düştük diyo.Nerde olduğumu bilmiyom diyo.


112 başka görüşme:Habertürk’te son görüşme bu galiba

Kadın:Aloo?

Güneş:Aloo?

Kadın:Alo,efendim buyrun.

Güneş:Helikopter kazasına hala bulamadınız mı bi şey ya?

Kadın:İnanın elimizden geleni yapıyoruz.Şu an ki son durum,son durumunuz, nasıl,şu anda nasılsınız?

Güneş:Son durum ben ölmek üzereyim.Bi arkadaşta ölmek üzere.

Kadın:Peki diğerlerinden bi ses seda geliyor mu?

Güneş:Nasıl?

Kadın:Diğerlerinden bi haber alabildiniz  mi?Bi ses geldi mi?

Güneş:Diğerlerinin hepsi öldü.

Kadın:Doktor hanım,doktor hanım,doktor hanım.Bizi şahıs arıyor.Görüşmek istiyor musunuz?Bi dakka,bi dakka,bi dakka

dııııtt,dıttt telefon kapanıyor


 Hürriyet’in sitesinde 27 mart tarihli yazı-Kazadan 2 gün sonra ki durum-kısaltarak aldım-DHA-hurriyet.com.tr–27 Mart 2009-16:36 son güncelleme 2009-07:51
Muhsin Yazcıoğlu’nu Kahramanmaraş’tan Yozgat’a götüren helikopter inişi sırasında düştü.Helikopterde 6  kişi vardı.Helikopterin düştüğü haberinden sonra devamlı olarak”enkaza ulaşıldı..Yazıcıoğlu ve yanındakiler hafif yaralı…Yazıcıoğlu’nun ayağı kırıldı,şu anda ambulansla hastaneye getiriliyor”şeklinde haberler geldi.Ancak 18:30 itibarı ile Başbakanlık kaynakları ve İçişleri Bakanlığı kaynakları helikopterin enkazına dolayısıyla Yazıcıoğlu ve beraberindekilere henüz ulaşılamadığını açıkladı.Jandarma yetkilileri ise,asker korucu ve vatandaşların arama çalışması başlattıkları fakat bölgede fırtına başladığını açıkladı.Partisi de herkesi dua etmeye davet etti.
Helikopterden alınan cep telefonu sinyallerine göre Berit Dağı eteğindeki Sisne Köyü’nün dağa doğru istikametindeki Kurucaova Mevkii’ne CASA uçağı,paletli kurtarma araçları sevkedildi.2 metreyi bulan kar,yağış,sis ve tipi nedeniyle kurtarma ekiplerinin bölgeye sevkinde büyük güçlük çekildi.Belirlenen noktaya adım adım ilerlenilebildi.Olumsuz hava koşulları nedeniyle havadan sürdürülen arama çalışmalarının her an kesilebileceği belirtildi.Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi tanılır,Yazıcıoğlu’nun kayınbiraderi olan TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ile diğer ilgililer,Sisne Köyü yolundaki Kızılöz Köyü’nde çalışmaları takip ediyor.Enkazın arandığı Berit Dağı’nın Kurucaova Mevkii’nde hava sıcaklığı saat 24 ten itibaren -5 dereceye kadar düştü.Kar kalınlığının 2 metreyi bulduğu 2 bin rakımlı bölgede soğuk hava ve zaman zaman tipiye çeviren kar yağışı nedeniyle arama-kurtarma çalışmaları güçlükle yürütülürken helikopterde bulunanların hayatta kalmalarının mucize olacağı değerlendirildi.Kahramanmaraş Sivil savunma İl Müdürü Hüsamettin Bulut,enkazın bulunması için bölgeden gelen her ihbarın değerlendirildiğini,sinyal alınan Kurucaova Mevkii’nde yoğunlaşıldığını,belirlenen noktaya adım adım ulaşılmaya çalışıldığını söyledi.

Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin bölgedeki hava koşullarına göre yaşam şartları tartışılıyor.Kar kalınlığının yer yer 2-3 metreyi ,sıcaklığın ise sıfırın altında 5 dereceye düştüğü,kar ve tipinin devam ettiği bölgede kazanın ardından yaklaşık 9 saat geçmesine rağmen enkaza henüz ulaşılamadı.İHA muhabiri İsmail Güneş’in ilk kez telefonla aradığı saat 16.30’da”benim dışımdakiler öldü”sözlerini dikkate alan uzmanlar yaptıkları değerlendirmede şunlara dikkati çekti:Muhabir yanılmış olabilir.Yaralanmış olabilirler,hareketsiz oldukları için öldüklerini değerlendirmiştir.Ancak  durum böyle olsa da bu koşullara dayanmaları zor.

Helikopterde Kaya İstektepe dışında Muhsin Yazıcıoğlu,Erhan Üstündağ,Yüksel Yancı,İsmail Güneş’in olduğu bir kişinin daha bulunabileceği belirtildi(otun notu:diğer kişi Murat Çetinkaya-onun helikopterde olduğunu henüz bilmiyorlar demek ki).

BBP Sivas yöneticilerinin Yazıcıoğlu’nun Çağlayancerit’ten sonra Yozgat’ın Sorgun İlçesin’de miting yapıp,buradan da Sivas’a geçecek olması nedeniyle Kahramanmaraş programına katıldıkları öğrenildi(otun notu:Yozgat’ın Yerköy ilçesi ama Sorgun diye bilgi gelmiş demek ki).

BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu saat 19.15’te açıklama yapmış:Bilgi kirliliğinin önüne geçmek gerekir.Helikopter tahminen 4 civarlarında Maraş’ın Beril dağları diye nitelendirilen bir yerde düşmüş,düşen yer tespit edilmiş.Sayın Cumhurbaşkanımız yurt dışına çıkmadan önce bizi aradı.Cumhurbaşkanlığı özel kalemi de sürekli bize bilgi aktardı.Başbakanlık bir kriz komitesi oluşturdu.Partimizde biz de bir kriz komitesi oluşturduk.Helikopterin düştüğü yer tespit edilmiş vaziyette.Sayın müsteşarın bana verdiği bilgiye göre şu anda 2 tane gece görüşlü helikopter,1 CASA uçağı askeriyenin ve emniyetin 1 helikopteriyle 250 kişiye varan bir arama grubuyla çalışmaları sürüyor.Tekrar Büyük Türk Milletinden sayın genel başkanımız ve yanındaki arkadaşlarımıza dua etmelerini bekliyorum,milletimin dua etmelerini istiyorum.Devlet Genelkurmay’ıyla,Jandarmasıyla hepsi olay mahalline yetişmek için çaba gösteriyorlar.

Başbakan Erdoğan,”enkaza ulaşılamadı,çalışmalar devam ediyor.Alınan sinyaller nedeniyle bölgede tekrar arama başlatıldı.Arazi şartları ve hava şartları çok zor.Vali ve Jandarma Komutanı oradalar”dedi.

Topçu:Enkazdan sinyal alındı:BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu yaptığı açıklamada helikopter enkazının Göksu Kırcaova mevkiinde oluğunun tespit edildiğini açıkladı.Başbakanlık müsteşarımız bizzat kriz masasının başında.Son aldığımız bilgiler Bandırma Limanı’ndan dinleme yapan Deniz Kuvvetleri’nin Merkezi Göksun Kırcaova mevkiinden sinyal alınmış.Sinyal alındıktan sonra mevkii tespit edilmiş.En son gelen sinyalle Kırcaova mevkii belirlendi.Bütün arama ekipleri bölgeye yönlendirildi.Kazayla ilgili devlet tüm birimleriyle ayaktadır.Helikopterler gidemediği için Casa uçakları bölgeye hareket etmiş durumda.Devletimiz tüm organlarıyla sivil askeri organlarıyla tam bir teyakkuz halindedir.Oradaki genel başkanımız ve 5 arkadaşa hayırlısıyla ulaşılacaktır.Bir kere daha herkesten dua etmelerini istiyorum.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay çalışmaları yerinde izlemek için bölgeye gitti.

BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu enkaza tam olarak ulaşılamadığını,arama çalışmalarına devam edildiğini,Başbakanlık ile sürekli haberleştiklerini ve parti bünyesinde bir kriz masası oluşturduklarını kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini,başbakanlık ve BBP dışında yapılan yorumlara itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.Topçu helikopterde Muhsin yazıcıoğlu,Erhan Üstündağ,Yüksel Yancı,Murat Çetinkaya ile İsmail Güneş’in bulunduğunu söyledi.

Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü’nce kazanın olduğu bölgeye öncekilere ek olarak bir gece görüşlü helikopter ile bir uçak gönderildiği bildirildi.Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:Yazıcıoğlu’nun seçim gezileri sırasında kullanmakta olduğu bir helikopterle Kahramanmaraş ili Çağlayancerit ilçesinden hareket ettikten sonra düştüğü haberi alınmıştır.Derhal koordinatlar tespit edilmiştir.Sivil Savunma Arama ve Kurtarma birliği,Jandarma birliği ve köy korucularından oluşan arama kurtarma birlikleri karadan olmak üzere,Genelkurmay Başkanlığı’nca gece görüş kabiliyetli 1 helikopter,Sağlık Bakanlığı’nın ambulans helikopteri,Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir helikopteri olay mahalline sevk edilmiştir.Bunlara ek olarak 1 gece görüşlü helikopter ile 1 adet uçak da bölgeye intikal ettirilmiştir.Çalışmalar devam etmektedir.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

İsmail Güneş’in ablası Melek İlkay kazadan sonra kardeşiyle telefon görüşmesi yapamadıklarını bildirdi.Güneş’in Sivas’ta yaşayan ablası Melek İlkay,kardeşinin haber takibi için bugün sabah Sivas’tan ayrıldığını,Muhsin Yazıcıoğlu ile aynı helikopterde bulunduğunu öğrendiklerini belirtti.Şu ana kadar aileden kimsenin Güneş ile telefonla görüşmediğini,yetkililere ulaşarak gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.Abla İlkay Yasemin Güneş(İsmail Güneş’in eşi)ve yakınlarıyla birlikte kayseri’ye doğru yola çıktıklarını belirtti.

Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi yakınlarındaki Berit Dağları’na düşen helikopterin enkazını arama çalışmaları sürüyor.Aynı zamanda Yazıcıoğlu’nun kayınbiraderi olan TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ile Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır da Berit Dağları’ndaki çalışmalara bizzat katılıyor.

Helikopterin Toros Dağları’nın uzantısı olan Berit Dağları’nın 3000 rakımlı bölgesine düştüğü belirlendi,ancak nokta olarak yerinin belirlenmesi çalışmaları sürüyor.

Arama çalışmalarına emniyet güçleri,askeri personel,sivil savunma ekipleri,korucular,partililer ve vatandaşlardan oluşan yaklaşık 500 kişi katılıyor.

Havanın kararması üzerine Göksun ilçesinden getirilen yaklaşık 200 adet el feneri de çalışmalara katılanlara dağıtıldı.

Topçu,Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında olaya ilişkin”bilgi kirliliği”yaşandığını ifade etti.

Devlet birimlerinin tüm imkanlarıyla helikoptere ulaşmaya çalıştığını belirten Topçu,Kayseri,Kahramanmaraş ve Göksun’daki devlet hastanelerinin ani bir müdahale için hazır beklediklerini,hava ambulansının bölgede olduğunu,partililerin de arama çalışmalarına katılmak için bölgede bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de yurt dışına çıkmadan BBP Genel Merkezini arayarak,kazaya ilişkin bilgi aldığını ifade eden Topçu,vatandaşlardan dua etmelerini istedi.

Kazanın duyulmasından itibaren ajanslardan ve çeşitli kaynaklardan gelen haberler diye yazı devam ediyor.Aşağıdakiler de aynı yazının devamı.

Belediye Başkanı”helikopteri gören,bilen yok”.Göksun ilçesi Çardak Beldesi Belediye Başkanı Hami Özdil,arama çalışmasının sürdüğünü bildirdi.Arama ekiplerle birlikte,belde sınırındaki Sülücetepe mevkisine giden Özdil”henüz enkaza ulaşılabilmiş değil,arama çaılşması sürüyor,helikopterin nereye düştüğünü gören de bilen de yok”diye konuştu.Özdil”Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır,Göksun Kaymakamı Cemalettin Demircioğlu,Jandarma ve Sivil savunma ekipleri bu bölgedeler”dedi.Özdil,Berit Dağları ve Parpi bölgesindeki Yeşilköy’e ekip sevk edildiğini ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Tokat’ta Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşmasını yarıda keserek Yazıcıoğlu’nun helikopterinin Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde düştüğünü bildirdi.”Erdoğan”henüz olay yerine ulaşılamadığını fakat 5 yaralı bulunduğunun söylendiğini”belirterek”ben kendilerine Allah’tan acil şifalar diliyorum.Rabbim inşallah daha beterinden korusun.Daha farklı olumsuz bir haber inşallah oradan bize gelmez”dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Brüksel ziyareti öncesinde havaalanında yaptığı açıklamada,henüz olay yerine ulaşılamadığı ve yetkililerin olay yerine ulaşmak için büyük çaba sarf ettiğini açıkladı.

BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu bir basın toplantısı daha düzenledi.İşteTopçu’nun açıklamaları:–Kahramanmaraş Valimiz yarım saatlik bir süre içerisinde yer tespit edilip,hem hava ambulanslarıyla hem de kara yolunda ambulanslarıyla bölgeye hareket edildi——şu anda da genel başkanımız ve diğer yaralılar hastaneye kaldırılacaklar.Sanıyorum genel başkanımız Kayseri Devlet Hastanesi’ne diğer yaralılar Göksun Devlet hastanesi’ne kaldırılır——şu anda can kaybı yok,en önemlisi de bu.Zaten o hastanelerin baş hekimleri de açıklamaları da yapar.Önemli olan genel başkanımız ile birlikte olan 5 canın durumunun ne olduğu ve olacağıdır.

Kayseri Valisi Mevlüt Bilici,Muhsin Yazıcıoğlu’na ulaşıldığını bildirdi.Bilici yaptığı açıklamada”bana gelen bilgilere göre,kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı.Muhsin Yazıcıoğlu yaralı,şuuru açık.Arkadaşlar kendisini hastaneye ulaştıracaklar.Henüz hastaneye kaldırılmadı”demiş.

Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin,kahramanmaraş’tan Yozgat’a giderken Kayseri Erkilet havaalanı’nda yakıt ikmali yapacağı öğrenildi.

Yazıcıoğlu’nu,Göksun yakınlarındaki Çardak bölgesinde polisler buldu.Ambulans beklenmeden,Muhsin Yazıcıoğlu hemen Göksun Devlet Hastanesi’ne götürülmek üzere yola çıktı.

Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin Berit Dağları Hacıömerli Köyü civarına düştüğü bilgisi geldiğini bildirdi.

Yalçın Topçu,kazayla ilgili basın toplantısı düzenledi.Topçu,Kayseri Valisiyle telefonda görüştüğünü,Yazıcıoğlu’nun hava ambulansıyla Göksun Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini ve durumunun da iyi olduğunu söyledi.

Yazıcıoğlu’nu Kahramanmaraş’tan Yozgat’a götüren helikopterin iniş sırasında düştüğü haberi Sivas’ta büyük üzüntüye yol açtı.

BBP İl Teşkilatına akın eden partililer televizyondan haberleri takip etti.Yaralıların durumu hakkında telefonla bilgi almaya çalışan partililerin üzüntülü oldukları görüldü.

Parti yöneticilerinden Nevzat yanmaz,henüz net bir bilgiye ulaşamadıklarını,üzüntü içinde olduklarını belirtti.

Partiye gelen Muhsin Yazıcıoğlu’nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu’da gözyaşlarını tutamadı.

Haberi alan çok sayıda partili,Kahramanmaraş ve Yozgat’a gitmek üzere yola çıktı.

Yazıcıoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Okan Köksal,Yazıcıoğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı.Köksal Yazıcıoğlu ile telefonla görüştüğünü,Yazıcıoğlu’nun”yaralıyım.Bilginiz olsun.Helikopterimiz düştü”dediğini söyledi.Yetkililere haber verdiklerini belirten Köksal”biz de sonuca ulaşmak için kendi imkanlarımızı kullanıyoruz”dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,BBP liderinin telefonuna ulaşamayınca yakınlarını aradı.Yazıcıoğlu’nun yakınları,sağlıklı bilgi elde edemediklerini Gül’e söyledi.Bunun üzerine Gül,yetkilileri sağlıklı bilgi akışı sağlanması konusunda uyardı.

İçinde Yazıcıoğlu’nun’da bulunduğu helikopterin Yozgat Yerköy’de düşmesinin ardından,yaralıları getirmek üzere Ankara’dan bir ambulans helikopter gönderildi.

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil,”bu bilgi bize de geldi.İHA muhabiri İsmail Güneş helikopterde imiş.Bu arkadaş 112’yi arayarak helikopter düştü yaralıyız demiş,sonra şarjı bitmiş”diye konuştu.

Çağlayancerit’te bir mitinge katılan Yazıcıoğlu’nun buradan Yozgat’a gitmek üzere helikoptere bindiği öğrenildi.

Yazıcıoğlu’nun avukatı Nedat Türk”Biz karayoluyla hareket ettik.5 kişi helikoptere bindi.Son öğrendiğimiz bilgi genel başkanımızın durumunun yaralı olduğu yönünde.Kendisini telefonla aradım fakat kapalıydı,helikopter pilotuyla konuştuk.Helikopterde bir gazeteci arkadaşımız,teşkilattan arkadaşlarımız vardı”diye konuştu.Hürrriyet’in sitesindeki yazı-son———

——————————————————————————————-Sabah(internet)7 Mart 2009:Kayseri Valisi Mevlüt Bilici irtibat kesilen askeri helikopterin düştüğünü ve 2 üsteğmenin şehit olduğunu söylemiş.Bilici AA muhabirine yaptığı açıklamada saat 11:14’te Malatya’dan kalktıktan sonra Kayseri’de irtibat kesilen helikopterin düştüğünü belirtmiş.Bilici”helikopter,Pınarbaşı ilçesi Büyükçaylak bölgesinde düştü”demiş.Helikopter,Malatya 2.Kara Havacılık Komutanlığı’nan saat 13:30’da helikopter ve ekip değişimi için Ankara’ya gitmek üzere havalanmış,Kayseri’de yakıt ikmali yaptıktan sonra yeniden havalanması planlanan askeri helikopterle Sarız ilçesi yakınlarında irtibat kesilince,cep telefonu sinyalleri izlenerek düştüğü yer belirlenmiş.Genelkurmay Başkanlığı Kayseri semalarında düşen Skorsky tipi helikopterin düşmesi ile inceleme başlatıldığını açıklamış.Kazada üsteğmen Volkan Koçyiğit ve üsteğmen Faik Şimşek şehit olmuş.

Helikopter 7 Mart’ta düşmüş.son dakika nokta com da 8 Mart 2009 tarihli haberde şehit Volkan Koçyiğit’in cenazesi Askeri uçakla izmir Menderes Havalimanı’na getirildi diyor.20 Temmuz 2012 Hürriyet’teki haberde Karabağlar Belediyesi Malatya’da teknik arıza nedeniyle helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Pilot üsteğmen Volkan Koçyiğit’in adını dostluk Bulvarı’na verdi diyor.Helikopter teknik arıza nedeniyle düşmüş


HABERTÜRK(4 EKİM 2011):Helikopter kazası ile ilgili olarak soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Vekilliği’nin Malatya,Ankara,İzmir ve istanbul ‘da geçtiğimiz 28 Eylül Çarşamba günü başlattığı eş zamanlı operasyon kapsamında 1’i muvazzaf asker ile 5’i Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere 16 kişi gözaltına alınmıştı.Şüphelilerden 9’u muvazzaf asker,3’ü Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli 12 kişi tutuklanmaları talebi ile mahkemeye sevk edilmiş ve Özel Yetkili Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 astsubay ile 3 sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli toplam 7 kişi tutuklanmıştı.5 şüpheli ise yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri verilerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı—Soruşturma kapsamında tutuklanan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza sonrası oluşturduğu 3 kişilik Kaza Kırım Heyeti’nde yer alan Feridun Seren(Sivil Havacılık Şube Müdürü),Kerem Mumcuoğlu(uzman)ve Şıhmehmet Sevdim(Emekli Binbaşı-Kontrol Pilotu)”düşen helikoptere ait cihazların çalınmasına iştirak etmek,suç delillerini karartmak,sahte tutanak tanzim etmek ve silahlı terör örgütüne üye olmak”iddiasıyla suçlanıyor.—Soruşturma kapsamında tutuklanan astsubaylar Nusret Memiş,Nedim Bakırhan,Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak olay yerine kırıma uğrayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait askeri helikopter ile ilgili olarak görevlendirilip bölgeye gönderildikleri ve düşen sivil helikopter ile ilgili görevleri olmadıklarını söylemişler.Şüpheliler ifadelerinde askeri helikopter ile ilgili olarak bölgeye gönderildiklerini söylemişler.Tutuklanan astsubaylar Nedim Bakırhan,Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak’ın enkazdan cihaz sökerken görüntülenen 3 astsubay imiş ve görüntüyü kameraya alan Nusret Memiş’le birlikte”delil karartmak amacıyla hırsızlık ve silahlı terör örgütüne üye olmak”iddiasıyla suçlanıyorlarmış.Enkazdan cihaz sökerken görüntülenen tutuklu astsubay Aydın Özsıcak,Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı ve özel Yetkili Malatya 3.Ağır ceza Mahkemesi’nde “susma hakkını”kullanıp ifade vermemiş—Kaza meydana geldiğinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde kaza kırım eğitimine sahip kimse yokmuş.Kazada görevlendirilen personel daha sonra ABD’ye gönderilip Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde NTSB’nin yetkilendirdiği kaza araştırma ve soruşturma kursu eğitimi almışlar—-Helikopterin ait olduğu Esas havacılık Firması’nın yetkilisi Kenan Köksal resmi bir görevlendirme olmadan,enkaz bulunmadan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım ekibiyle birlikte çalışmaya başladı.29 Mart 2009’da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibindeki 1 kişi askeri helikoptere alınmayarak onun yerine Kenan Köksal kaza yerine götürülmüş-Sivil havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibi,30 Mart 2009’da kaza yerine götürülmemiş.Gerekçe helikopterin tahsis edilmemesi—Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibi 31 Mart 2009’da kaza yerine gittiğinde dağ tamamen boşaltılmamış,kırıma uğrayan askeri Skorsky helikopterin enkazı da duruyormuş.Yazıcıoğlu’nun ve diğerlerinin olduğu sivil helikopterin enkazı ilk halinden çok farklı pozisyondaymış.Enkaz dağıtılmış.Binlerce ayak izi varmış.Jandarma koruduğunu söylese de korumamış—“Helikopterin bir kapısı ve koltuğunu sonradan Argus 5000 CE isimli Cps cihazını ararken,köyde tesadüfen köy muhtarının ahırında bulduk”—29 Mart’ta Argus 5000 Ce cihazı görüntülenmiş ama zaman kısıtlaması ve ekipteki Feridun Seren’in rahatsızlığından dolayı gösterge paneli alınamadığı için Argus 5000 CE GPS  cihazı da alınamamıştır.31 Mart 2009 günü kaza yerine gidildiğinde Argus 5000 CE GPS cihazının gösterge panelinde olmadığı tespit edilmiştir.Helikopterin gösterge panelini Esas Havacılık Şirketi teknisyeni Kenan Köksal söktü—Argus 5000 CE GPS cihazının olmadığına dair tutanak unutkanlık nedeniyle Kasım 2009’da savcılığa gönderilmiş.”Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım ekibi,enkaza ulaşmadan eşyalar ve cenazelerin bütünlüğü bozulduğu için durum tespiti yapılamadı.”Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisine gelen bir ihbar CD’sindeki görüntüleri izleyip,helikopter enkazında ki bazı cihazların söküldüğünün görüldüğünü kamuoyuna açıklaması ile hızlandırılan soruşturmanın,davanın adı”TORNAVİDA”soruşturmasıymış

Bu görüntüleri çektiğini söyleyen Astsubay Nusret Memiş”Bölgeye kırıma uğrayan askeri helikopterin çalışmaları için görevlendirilmiştim.Bu ara kırıma uğrayan sivil helikopterin yanında bulunan Nedim Bakırhan,Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak’da görüntüye girmiş.Amacım onları çekmek değildi.Onların tam olarak ne yaptığını da görmedim,farkında değilim demiş(İHA


TRT-HABER-MUHSİN YAZICIOĞLU(FAİLİ MEÇHUL)29 Ocak 2013’te Youtube’a yüklenen 47:39 saniyelik kayıttan(TRT Haber’de 2012’de yayınlanmış)

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Büyük Birlik Partisi genel başkanı ve Sivas milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’yla partili 3 arkadaşını taşıyan helikopter 25 mart 2009 günü Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinden saat 14:30’da havalandı.

Çağlayancerit’te miting yapan Yazıcıoğlu,Yozgat’ın Yerköy ilçesinde de bir seçim konuşması yapacaktı.Elli beş yaşındaki helikopter pilotu Kaya İstektepe Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 16 yıl pilotluk yapmış bir emekli pilot binbaşıydı.Pilotun dört bin beş yüz saati Türk Silahlı Kuvvetleri’nde olmak üzere çeşitli helikopter tiplerinde toplam dokuz bin beş yüz saat uçuş tecrübesi vardı.Kuzeyde Engizek Dağları’yla,Güney’de Ahır dağı arasındaki Çağlayancerit İlçesin’den kalkıp Göksun’a doğru gitmekte olan helikopter,Kayseri Erkilet Havaalanı’nda yakıt ikmali yapıp Yozgat- Yerköy ilçesine devam edecekti.Yazıcıoğlu seçim kampanyasını izleyen İhlas haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş helikopterde son fotoğrafı saat 15’te çekti.

Avukat Kemal Yavuz(BBP Merkez Yön.Kurulu Üyesi)-Davanın Avukatı:İsmaik Güneş saat 15’e kadar 14:58’de,14:59’da saniyesiyle var,e ve 15’te çektiği fotoğraflar var.Bu fotoğraflarda çevredeki dağlar cam gibi gözüküyor.Parçalı bulut var ara ama dağlar cam gibi gözüküyor.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Helikopter bir kaç dakika sonra saat 15:02’de Kahramanmaraş’a yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunan Hızıröz ve Sisne Köyleri yakınlarındaki Keş Dağı’nın yamacına düştü .Yirmi dakika kadar baygın kalan İhlas Haber Ajansı muhabiri İsmail Güneş saat tam 15:26’da acil servisi aradı.Bu görüşme 1 dakika ondört  saniye sürdü ve kesildi.112 acil servis görevlileri kazayı dört dakika içinde yani 15:30’da 155 Emniyet Servisine,15:33’teyse Jandarma servisine bildirdi.

112 Acil servis elemanı 155’le konuşuyor:Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğüne dair ihbar aldık.Helikopterin içinden gazeteci olduğunu söyleyen bir kişi

155 görevlisi(erkek):Hımm

112 acil Servis elemanı(bayan)155’le konuşuyor:bizi sürekli arıyor durmadan.Eee,düştüğünü söylüyor.Böyle bir bilginiz var mı?

155 görevlisi(erkek):Hayır.Yani nerde düştüğünü söyleyebiliyor mu?

112 acil servis elemanı(bayan):Nerde düştüğünü söyleyemiyor.Sorun da o zaten,şuurunu yitirmiş.

155 görevlisi(erkek):Yani bu

112 acil servis eleman(bayan):Şarjı bitiyor,çabuk olun.Bitmek üzereymiş.Aloo.

155 görevlisi(erkek):Efendim?

112 acil servis elemanı(bayan):Şarjı bitmek üzereymiş,çabuk olun.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Acil Servis Görevlileri 3 dakika sonra İsmail Güneş’i arıyarak 1 dakika 23 saniyelik bir görüşme daha yaptılar.Bu arada muhabir Güneş,ihlas Haber Ajansı Yozgat muhabiri Ömer Ertuğrul,istanbul’da ki Genel Müdür Fevzi Kahraman ve Genel Müdür Yardımcısı ismail Ballı’yla görüşmeler yaptı.İsmail Güneş Büyük Birlik Partisi mensuplarınca da arandı.

Avukat Kemal Yavuz(BBP Merkez Yön.Kurulu Üyesi-Davanın Avukatı):ı 112 Acil Servis’inde İsmail konuşurken olayı duydum.İsmail’in telefonunu aldım.İsmail’le konuşanlardan biriyim.Saat 16:26’da İHA’Genel Müdür Yardımcısı Ballı’yla ve saat 16:31’de İHA Genel müdürü Fevzi Kahraman’la görüşen İsmail Güneş”benim dışımda herkes öldü”dedi.

Fevzi Kahraman(İHA Genel Müdürü):İsmail’le görüştüm.Hiç bi şey sormadım İsmail’e farklı olarak.Yani meşgul etmiyim diye.Ee,İsmail nasılsın dedim.Eedurumum çok kötü sayın genel müdürüm dedi.Dizlerimden aşağısı tutmuyor.Burası çok soğuk.Bulunduğumuz ortamda,biraz ilerisini göremiyoruz.Muhsin Bey ve diğerleri ne durumda dedim”onlar öldüler”dedi.Ne diyosun dedim ya.Ben kendisinden de bunu bu şekilde duyunca,sen görebiliyor musun,neresi orası,yakınınız da mı filan dedim.Ee”görebiliyorum”dedi.”Benden başka canlı yok,diğerleri öldüler”dedi.Telefonu uzatmıyalım,sen dayan inşallah kurtulacaksın diyerek telefonu kapattım ben.İki günde kurtulabilir miydi?En azından İsmail’i belki kurtulmuş olacaktı.O da bu kazayı aydınlatacaktı.

Emin Pazarcı(Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi): Muhsin Yazıcıoğlu ilk anda ölmüş.O belli.Çünkü,çünkü ilk görüşmeleri var o gazeteci arkadaşın”başkan öldü”diyor,başkan öldü diye bağırıyor”.yani ilk konuşanlar onu söylüyorlar.Başkan ölmüş.Ama orda o gazeteci arkadaş kurtarılabilirdi.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşadığı helikopter kazası üzerindeki esrar perdesini aralamak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatıyla harekete geçerek 782 sayfalık bir rapor hazırlıyan Devlet Denetleme Kurulu’nun bulgularına göre;Güneş son görüşmesini 17:23’te Kahramanmaraş 112 Acil Kontrol Merkezi’yle yaptı.Güneş”yok kimseden ses gelmiyor”-“112 eleman(bayan)”hiç kimseden ses gelmiyor mu?”-Güneş”gelmiyor,off ayağım çok kötüü”—Görüşme sırasında yanında bulunan kişiye”sıfır beş yüz kaç abi?”diye seslendi.Ve 0543’le başlayan cep telefonu numarasını acil servis görevlisine yazdırmaya çalıştı.Ve son olarak sadece Güneş’in “alo”sesiyle telefon kesili.0543’le başlıyan numara helikopterin 5 yolcusundan biri olan Büyük Birlik Partisi Sivas il Yardımcısı Yüksel Yancı’ya aitti.Böylece o saat itibariyle Yüksel Yancı’nın yaşadığı anlaşıldı.Tam 18 ayrı kişi tarafından aranması Güneş’in cep telefonu şarjının 2 saat içinde bitmesine neden oldu.Normalde helikopterin yerini gösteren transbondır cihazının enkaz yerini göstermesi gerekiyordu.Ancak helikopterdeki bu teknik cihazdan hiç bir bilgi alınamıyordu.Bu durumda helikopterin enkazına ulaşılmasını sağlıyacak tek imkan helikopterdekilerin cep telefonlarından gelen sinyallerdi.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Helikopter kazasını araştıran Meclis Araştırma Komisyonu’nun elde ettiği bilgilere göre saat 16:20’de Ankara’da Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’nda Jandarma Genel Komutanlığı adına görev yapan Binbaşı Yaşar Kalkan helikopterde bulunanların kullandığı 3 ayrı cep telefonu numarasını vererek yer tespiti istedi.Bu telefonlar Muhsin Yazıcıoğlu,İsmail Güneş ve Pilot Kaya İstektepe’ye aitti.3 dakika sonra saat 16:23’te de Emniyet Genel Müdür görevlisi Hüseyin Keskinkılıç’ta aynı talepte bulundu ve saat 16:25’te Telekominikasyon İletişim Başkanlığı sadece pilotun Turksel hattına kayıtlı cep telefonundan aldığı sinyalle helikopterin yer tespitini yaparak hem jandarmaya hem de emniyete iletti.Aynı bilgi Başbakanlık Kriz Merkezi’ndeki Daire Başkanı’na,Genel Kurmay’da görevli bir generale ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısına da bildirdi.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Yani kazanın olduğundan 1.5 saat sonra noktasal olmasa bile 8 kilometre kareye sıkıştırılmış bi haritayı hem jandarmaya hem de emniyete veriyor.Ankara’da Jandarma Genel Komutanlığı Teknik Dairesindeki görevli Jandarma Astsubay Başçavuş Süleyman Akdoğu Telekominikasyon İletişim Başkanlığından gelen bilgi üzerine saat 16.40–17 arasında enkazın bulunduğu bölgenin haritasını çıkarıp Kahramanmaraş Jandarmasında görevli Astsubay Kıdemli çavuş Ümit Nogaylaroğlu’na jandarma Haberleşme Sistemi üzerinden aktardı.Başçavuş Nogaylaroglu da bu haritayı hemen Kahramanmaraş il jandarma Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Hamza Tiryaki’ye iletti.Ancak helikopterin enkazına bir türlü ulaşılamıyordu.Sadece bu teknik değil bölgede arıcılık yapan köylülerin gözleme dayalı bilgileri de çıkarılan haritayla örtüşüyordu.Arıcılar o bölgede cep telefonunun çektiği tek nokta olarak bir yamacı gösteriyordu ve gerçekten de helikopter o yamaca düşmüştü.Kazadan sonra Kahramanmaraş İl jandarma Komutanlığına ait 156 telefon numarasını arıyan bölge halkından şahıslarda bu doğrultuda bilgiler verdiler.Göksun Kaymakamlığı kriz merkezine saat 19 sıralarında ulaşan bir ihbarda da köylüler Sisne ve Kızılöz Köyü bölgesinde krmızı bir helikopterin alçaktan uçuş yaptığını ve ardından bir gürültü duyduklarını ifade ettiler.Gece saat 22 sıralarında telekominikasyon iletişim başkanlığı helikopterdeki avea hattına kayıtlı başka bir cep telefonundan da sinyal almaya başladı ve daha önce türksel hattından alınan sinyalle avea sinyalleri üst üste çakıştı.Bu bilgiler acilen haritayla Kahramanmaraş’a iletildi ama helikopterin enkazı ancak 2 gün sonra 27 Mart günü saat 14.45’te başlarında Döngel Köyü eski muhtarı Yılmaz Tilki’nin bulunduğu 17 kişilik gönüllü köylüler grubu tarafından bulundu.Döngel Köyü eski muhtarı Yılmaz Tilki şöyle diyor”Keş Dağı’nın ortasında yüksek bir tepeye çıktık ve helikopteri gördük”.

Avukat Kemal Yavuz(BBP Merkez Yön.kurulu Üyesi-Davanın Avukatı):Siste Köyü’ne gittiğimizde ee Siste köylüleri dediler ki,kuzeyi işaret ederek helikopterin tam da düştüğü noktaya doğru ellerini böyle kaldırarak işaret ettiler.işte şuurdan geldi,şu kavakları yalıyarak ağır bi şekilde yalpalıyarak helikopter bu tarafa gitti dedi.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Kahramanmaraş jandarmasından Yarbay Hamza Tiryaki kazadan hemen sonra kendisini arıyan bir vatandaşla aralarında geçen konuşmayı şöyle anlatıyor”komutanım ben Sisne’liyim.Bizim üzerimizden helikopter geçti şu saatte.Çok alçaktan uçuyordu.Sis vadiye oturmuştu.Belki bir 40-50 metre yükseğe kadar sis oturmuştu.O yüzden sisin içinden gitmemek için helikopterde kavak ağaçlarını yalarmış gibi alçaktan uçarak bizim üzerimizden gitti.Büyük bir ihtimalle burdan Kızılöz istikametine doğru gitti”.Orada hakim arazi Keş Dağı bölgesidir.Zaten kabartma harita üzerinden de helikopterin gidiş istikameti olarak düşmüş olabileceği yer ve muhtemelen telefonların çekmiş olduğu yeri kabartma harita üzerinden tespit ettik.Evet bu bölgede düşmüştür dedik.Biz bu değerlendirmeyi yaparken veya yapmadan önce Genelkurmay Başkanlığı’ndan kaza mahallinin Kurucuova bölgesinde de olabileceği,oraya da bakmamız bilgisi geldi.

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Helikopterin düştüğü yer Keş Dağı’nın batısı olmasına rağmen arama kurtarma ekiplerinin önemli bir kısmının Keş Dağı’nın doğusundaki Kurucuova köyüne yönelmesi ciddi bir zaman kaybına yol açtı.Muhsin Yazıcıoğlu’nun seçim gezisini izleyen İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş olay günü saat 11.29’dan kazaya dakikalar kala saat 15’e kadar toplam 134 fotoğraf çekti.Sadece saat 15’te çektiği son fotoğraf hariç diğer fotoğraflar kaza saati itibariyle havanın açık olduğunu ve sis olmadığını gösteriyor.Nitekim “kırmızı helikopter gördük,ardından bir gürültü duyduk” diyen köylüler de bunu teyid ediyor.Ayrıca kazadan hemen sonra helikopterin yerini tespit için Telekominikasyon iletişim Başkanlığı’na bildirilen 3 telefon numarasından biri 0533’le başlayan Muhsin Yazıcıoğlu’na aitti.Aynı zamanda Sivas milletvekili olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun kullanığı cep telefonu Türkiye Büyük Millet meclisi tarafından milletvekillerine dağıtılan bir telefondu.Bu telefon bulunduğu hemen her yerde sinyal verme özelliğine sahip olduğu halde Yazıcıoğlu’nun telefonundan neden sinyal alınamadığı bir muamma olarak kaldı.Diğer taraftan helikopterdeki telefonların birinden kazanın ertesi günü saat 02.30’a kadar sinyal alınmaya devam edildi.Kazadan sonra cep telefonlarının yeri sabit kaldığı halde 48 saat boyunca helikopter enkazına ulaşılamadı.

Avukat Kemal Yavuz(BBP Merkez Yön Kurulu Üyesi-Davanın Avukatı):Helikopterde bulunan GPS cihazları olayın ilk gününden itibaren bu hafıza kartlarının nerede olduğunu sorduk.Çünkü bu hafıza kartları uçaklardaki kara kutu özelliğin sahip eee bilgiler ihtiva ediyordu.Helikopterin hangi koordinattan geldiği,nasıl kaza gerçekleşti,bunlarla ilgili bize çok net bilgiler verecekti.3 tane GPS cihazı vardı.Bu cihazlardan ikisinin hafıza kartı vardı,hafızası olan bu 2 cihaz korpitten var olduğu ayın 30’unda çekilen fotoğraflarla sabit.29’unda çekilen fotoğraflarla sabit ama sökülüp dışarı çıkartıldığı da sabit.Ama bu cihazlara şu an ulaşabilmiş değiliz.Bu cihazlar yok.İstanbul’dan Ankara’ya -Ankara’dan Sivas’a-Sivas’tan Çağlayancerit’e-Çağlayancerit’ten Maraş’a-Maraş’tan tekrar Çağlayancerit’e cam gibi radar kayıtları var ama Çağlayancerit’ten sonraki radar kayıtları yok.Bu radar kayıtlarını kim sildirdi?Helikopterin kaza yaptığı nokta 2100 rakımında.Bu rakımı 5 ayrı radar istasyonu görüyor.Biz bunu özel olarak rapor ettik.Peki transpondırı çalışıyorsa böyle bir helikopter nasıl kaybolur?

Spiker görüntüler üzerine konuşuyor:Muhsin Yazıcıoğlu’nun uğradığı helikopter kazasındaki şüpheler üzerine Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir devlet görevlisi tarafından kendisine ulaştırılan vidyo kaydı hakkında konuştu.Bu görüntüde kaza bölgesine intikal eden bazı şahısların helikopterdeki kayıt cihazlarını söktüğü görülüyor.Cumhurbaşkanı Gül”helikopterin beynini keçiler sökmedi ya”sözleriyle bu şahısların soruşturmayı yapan savcılık tarafından araştırıldığını ifade etti.

———————————————————————————————–

Sabah’ın 2013’teki haberine göre 5 Aralık 2011’de BBP Genel Başkanı Mustafa Destici,Gülefer Yazıcıoğlu,BBP Genel sekreteri Metin Gündoğdu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret ediyor ve bazı bilgi ve belgeleri Abdullah Gül’e iletiyorlar.Bu belgelere göre:Helikopter 15:03’te düşüyor.17:42’de “J”kodlu bir helikopter enkazın 300 metre uzağına iniyor.17:49’da kalkıp Kıbrıs istikametine doğru uçuyor.Yine”J”kodlu bir helikopter daha 17:47’de enkaz bölgesine iniyor ama ne zaman kalkış yaptığı bilinmiyor.İsmail Güneş’in Acil Servis ile son konuşmasını 17:23.33’te gerçekleştirdiğinin ve bu gelen helikopterdeki personelle karşılaşma olasılığını güçlendirdiğini söylüyor.–Güneş’in bulunduğu gün yapılan otopsi sonuç raporunda sade bacağı ve kaburgası değil,çenesinin de kırık olduğu yazılı diyor.–Haberde 17.15.21’de 506 504 39 01 numaralı Halim Toprak adına kayıtlı telefondan 112 acil servisi aradığını yazıyor(34 saniyelik görüşmenin yapıldığı telefon).Yazının devamında helikopter düştükten 23 dakika sonra Güneş kendisine gelmiş.Toplam 7 kez acil servisle görüşmüş.DDK(Devlet Denetleme Kurulu)’nın raporuna göre 17:23:33’te 7.görüşmesinde Güneş’in sadece “Alo”sesi duyulmuş ve yaralılardan birisine”alo,sıfır beş yüz kaç abi”diye sormuş.112 görevlisine”0543″ile başlayan numarayı verirken telefon kesilmiş”0543″ile başlayan numara sadece BBP İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı’ya ait olduğu için enkazda hemen yanında bulunan Yancı’nın o sırada hayatta olduğu tespit edilmiş diyor.

——————————————————————————————-

———————————————————————————————-

Kayseri Olay Gazetesi(internet-2014.12.07)‘nde Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin açılan davanın 2.duruşması yapıldı.Avukat Kemal Yavuz,Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurtulduğu açıklamasını yapan dönemin Kayseri Valisi’nin arkasında en az 20 şüphelinin bulunduğunu ileri sürdü.Davanın belki de en zayıf halkası olan Dursun Özmen adında o tarihte Kahramanmaraş Emniyet İstihbaratında bir memur hakkında dava açıldı,bilgi notu gönderdiği için.2.duruşma Kahramanmaraş 7.asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.Sanık Dursun Özmen mahkeme heyetine telekonferans sistemiyle ifade vermesiyle(kazanın olduğu tarihte Kahramanmaraş İstihbarat Şube Müdür yardımcısı olan Dursun Özmen tek sanık sıfatıyla görevli olduğu Isparta’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle(SEGBİS)dinlenmişti diyor.haberler com da 3.duruşmayı anlatan yazıda.Başlayan duruşma tanıklar:Remzi Çayır(BBP Genel  Başkan Yardımcısı-Kahramanamaraş’lı yazar.1979’a tutuklanmış uzun yıllar hapis yatmış-Yazdıkları ülkücü hareket ve hapishane hayatıyla ilgili),Nedat Türk(Kahramanmaraş avukatlarından-partiden)İbrahim İmalı(Kahramanmaraş avukat),Ökkeş Şendiller(matematik öğretmeni-Maraşlı-1980 öncesi MHP-1978 Maraş Katliamı’nda sinemaya bomba koyarak halkı galeyana getirmekle suçlanmış.Adana Sıkıyönetim Mahkemesinde açılan davada 1 numaralı sanık olmuş ama berat etmiş.Soyadı Kenger’miş,Şendiller soyadını almış.19.dönem Kahramanmaraş milletvekili seçilmiş)ve Zekeriya Koca dinlenmiş.Mahkeme yaklaşık 5 saat sürmüş ve mahkemeye BBP Genel Başkanı Mustafa Destici,Yazıcıoğlu’nun kızı Firuze ve oğlu Furkan Yazıoğlu,avukatları Selami Ekici,Kemal Yavuz ve partililer katılmış.

Mahkemede sanık Dursun Özmen’e Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölmediğini,ayağının kırık olduğunu kayseri Valisi Mevlüt Bilici’ye ulaştırılan ikinci bilgi notunun nasıl hazırlandığı,bilginin kimden alındığı,bilgi notunun sonradan talimatla üretilip üretilmediği sorulmuş.Dursun Özmen bilgi notlarını sahada görevli 3 ayrı ekipten gelen bilgiler,112 kayıtları ve istihbarat şubeye gelen ihbar telefonları değerlendirilerek emniyet haber merkezindeki görevli polislerle hazırladıklarını ve üstlerine verdiklerini söylemiş.Mahkeme,sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti dosyadaki delillerin incelenmesini kararlaştırmış.Mahkeme 17 Şubat tarihinde yeniden toplanacakmış.

Dönemin Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Dursun Özmen “görevi kötüye kullanmak”ve “toplumu infiale sürüklemek”suçunu işlediği iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ceza istemiyle yargılanıyor.Özmen”helikopter enkazına ulaşıldığı,Yazıcıoğlu ve diğer şüphelilerin yaralı ve hastanede olduğu”şeklinde bilgi notu geçerek,gerçeğe aykırı ve kamuoyunu yanıltıcı bilgiyle arama kurtarma çalışmalarını geciktirmekle suçlanıyor.Avukat Kemal,Yavuz Dursun Özmen’in en zayıf halka olduğunu,Dursun Özmen’in bilgi notunu 17:41’de gönderdiğini ama Valinin bu bilgi notundan bir saat önce açıklama yaptığını söylemiş.Bir tek kişiye indirgenerek bir dava açıldı,bu davanın sanığı Kayseri Valisi,Kayseri İl Emniyet Müdürü,Kayseri İstihbarat Şube Müdürü ve beraberindeki 20’ye yakın kişi olmalıydı.Bunların içerisinde belki de en masum zincir yönünden dava açıldı.Biz bunu kabul edecek durumda değiliz demiş.Duruşmayı takip etmek isteyen gazeteciler,mahkeme salonunda yer olmadığı gerekçesiyle içeriye alınmamış.

3.Duruşma 17 Şubat 2015’te 7.Ceza Asliye Mahkemesi’nde sabah saatlerinde başlamış.Duruşmaya BBP Genel BAşkanı Mustafa Destici,BBP Genel Başkan Yardımcıları,Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu,çocukları Firuze ve Furkan Yazıcıoğlu,abisi Yusuf Yazıcıoğlu,Pilot kaya İstektepe’nin eşi Elçin İstektepe,Erhan Üstündağ’ın eşi Meryem Üstündağ,İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş,avukatlar ve bir çok ilden gelen partililer katılmış.Gazeteciler bu duruşmada da yer yok diye salona alınmamış.Bu duruşmada da tanık olarak Döngel Köyü’nün muhtarı Yılmaz Tilki ve arama kurtarma çalışmalarına katılan Abdullah Göllü tanık olarak dinlenmiş.Mahkeme öğleden sonraya kadar ara vermeden devam etmiş ve diğer tanıkların  da dinlenmesi için 21 nisan 2015 tarihine ertelenmiş.

——————————————————————————————–

10 Ağustos 2016 Yenişafak(kısaltarak-yazının özeti):Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesiyle ilgili şüpheliler arasında adı geçen Yarbay Davut Uçum,Astsubay Aydın Özsıcak ve Emniyet Müdürü Dursun Özmen’in FETÖ üyesi çıkması ve darbe girişiminden tutuklanması gözleri”SUİKAST”şüphesiyle 7 yıl sonra yeniden açılan soruşturmaya çevirdi.Yazıcıoğlu’yla helikopterde bulunan İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş önemli açıklamalarda bulundu.Star’da yer alan habere göre Güneş”dosyanın faili meçhul değil,faili belli olduğunu”söyledi.Güneş”bizim dosyadan 15 Temmuz darbesi ve Cumhurbaşkanımıza suikast çıktı.Eşimi,Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve diğerlerini FETÖ öldürdü,dosyayı da kapattı”dedi.Eşinin otopsi raporuna dikkati çeken Yasemin Güneş kusursuz bir suikast planını İsmail Güneş’in bozduğunu söyledi.”Eşim helikopter düştükten sonra 4-6 saat içinde ölmüş.Cenazesi kazadan 5 gün sonra 600 metre uzaklıkta bulundu.Telefon konuşmasını hatırlayın,helikopterin içinde sıkıştığını söylüyordu.Sökülmesi zor olan koltuğu nasıl söküp uzaklaşır.Fotoğraflarda eşimin üzerinde 20 cm kar var ama koltuk tertemiz.Çenesinin ve kaburgasının 4 yerinden kırık olduğu uzun süre bizden saklandı.İsmail’in  telefon konuşmasında sesi düzgünü.Çenesi kırık olsa öyle konuşamazdı.Kaburgası kırık olsa nefes alışından anlardık ve 600 metre ilerleyemezdi.Çok konuşulmadı ama olaydan sonra siyah kıyafetli adamlar öldürmüşler.Naaşının bulunduğu gün helikopterin cihazları da çalındı.Yasemin Güneş,Kaza Kırım raporunu hazırlayan Sivil Havacılık’ta görevli 3 kişinin o dönem yetki belgesi olmadığını,daha sonra ABD”den aldıklarını söylüyor.7 yıl raporsuz geçti.Bu kişiler daha sonra tutuklandı,rapor düştü.Ne acıdır ki bu dava 7 yıldır kaza kırım raporu olmadan ilerledi.Herkese öfkeli,kızgınım.Eşimi katledip,bizimle alay ettiler.Dosyanın 3 şüphelisi darbeden tutuklandı ama 129 şüpheli var.Bazıları hala görevde.Hala ödüllendirilen ve rütbe alan isimler var.Yasemin Güneş,İsmail Güneş’in kamerasındaki görüntülerin Genelkurmay’a teslim edildiğini,siyah giyimli adamların yer aldığı kayıtların sümenaltı edildiğini ve o görüntüleri izleyen gazeteci baba-oğulun peş peşe öldürüldüğünü söylüyor.Yasemin Güneş “ölenlerin hepsinin kanında yüksek oranda karbonmonoksit gaz çıkması düşündürücü.Bu dosya sadece benim değil,bu ülke için çok önemli.Gizlenen dosyadan darbe çıktı.Bu davayı çözmeyenlerin ellerinde 250 kişinin kanı var”diyor.Eşinin ölümüne dair soruşturma hakkında takipsizlik kararı çıkmasının ardından AİHM gidersiniz önerisi geldi ama karşı çıktım.Ben devletimi şikayet etmem.”AİHM’e gitsem zaten kazanacağım”diyor.Tutuklu Yarbay Davut Uçum ve Astsubay Aydın özsıcak’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunan hainler arasında çıkması,Muhsin Yazıcıoğlu’nun FETÖ tarafından öldürüldüğü ihtimalini güçlendirdi.Davut Uçum ve Aydın Özsıcak helikopterle ilgili araştırma yapan ekibin başındaydı.Şüpheli Emniyet Müdürü Dursun Özmen’in de darbe girişimiyle ilgili tutuklanmasıyla dosya yeniden açıldı.İsmail Güneş’in diz üstü bilgisayarının da olay yerinde kaybolduğunu söylüyor.


Ulaştırma Bakanlığı’nın helikopter kazasına ilişkin raporunu tamamladığını yazıyor:Rapora göre kaza,pilot İstektepe’nin kötü hava koşullarına rağmen uçuşta ısrar etmesi ve meteorolojik bilgileri uçuş sırasında cep telefonuyla almaya çalışması yüzünden dikkati dağılarak dağa çarpması sonucu oluyor.Bakanlık Kaza Kırım Heyeti’nin raporunu yayımlanmak üzere Resmi Gazete’ye gönderdi diyor.Rapordaki tespitler şunlar:Pilot İstektepe,uçuş güzergahıyla ilgili meteorolojik koşullara ilişkin bilgileri almadı(kalkış Kahramanmaraş-Çağlayancerit,varacağı nokta Kayseri-Erkilet)Yozgat-Yerköy mitingine gidiyormuş,(Kayseri Erkilet havalimanı var.Yakıt ikmali yapıp ordan Yerköy’e devam edecekmiş.Çağlayancerit’ten Kayseri Erkilet Havalima’nı sonra Yerköy).Pilot İstektepe meterolojik bilgileri uçuş sırasında cep telefonuyla almaya çalıştı.Bu uçuş güvenliği için risk oluşturuyor.Pilot İstektepe,uçuşta ısrar etmiş.Kar ve sis yüzünden görüş mesafesi 300-500 metreye kadar düşmüş.Helikopterin kar yağışı ve tipiden etkilenmesini azaltacak teknik donanımı yetersizmiş.Çarpma sırasında ELT(acil durum konum vericisi)cihazının anteni kırılmış.ELT cihazı çarpma sonrasında otomatik olarak çalışmaya başlamış.Anten kırık olduğu için cihazın yaydığı sinyal uyduya ulaşmamış.ELT cihazının kazadan sonra 120 saat boyunca sinyal verdiği ortaya çıkarılmış(YANİ SİNYAL VAR AMA UYDUYA ULAŞMAMIŞ DİYOR.ÇÜNKÜ ANTEN KIRIK).————————————1 yıl sonra Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapora göre helikopterdekiler kazadan önce havada”karbonmonoksit gazından”zehirlenmiş—–Takvim Gazetesi’nden Şerife Güzel’in haberine göre de Adli Tıp Kurumu,Devlet Denetleme Kurulu’nun talebi üzerine 1 yıl sonra kazayla ilgili yeniden inceleme yapmış.Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi’nin 7 Temmuz 2010 tarihli raporunda Yazıcıoğlu’nun kanında yüzde 13,pilot İstektepe’nin kanında yüzde 26,İsmail Güneş’in kanında yüzde 27 oranında karbonmonoksit gazı tespit edilmiş.Karbonmonoksit değerinin yüksek çıkması”sabotaj”ihtimalini güçlendirmiş.Pilotun ve arkasında oturan İsmail Güneş’in kanında karbonmonoksit gazının yüksek çıkması pilotun kendinden geçtiği,kontrolü kaybettiği ihtimalini kuvvetlendirmiş.Uzmanlar,İsmail Güneş’in kazadan yaklaşık 20 dakika sonra yardım istemesini ve nerede olduğunu bilmemesini zehirlenmeye bağlamış.Uzmanlara göre İsmail Güneş’te pilot İstektepe gibi zehirlenmeye bağlı bayılıyor.Ve kaza olduktan sonra kendine geliyor.Karbonmonoksit zehirlenmesi helikopterin yanarak düşmesi ya da kazadan sonra yanması sonucu oluşabilirmiş.Ölümlerin yanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını da siyanür testi belirlermiş.Adli Tıp Raporunu değerlendiren Kaza Kırım Uzmanları siyanür testinin negatif çıkması nedeniyle ölümlerin yanma sonucu olmadığını açıklamış.Yani bu da karbonmonoksit gazı yanma sonucu oluşmamış önceden varmış anlamına geliyor.—————–Milliyet kazada ölenlerin otopsi raporunu yetersiz bulmuş.Rapora göre İsmail Güneş donarak,diğerleri çarpma sonucu ölmüş.————————BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporunun ellerine ulaştığını,raporda ölüm sebeplerinin olduğunu ama ölüm saatlerinin olmadığını söylemiş———8 Nisan 2009 tarihli otopsi raporunda pilot İstektepe’nin ileri derece kalp hastası olduğu ve uçuşa elverişli olmadığı belirtilmiş.Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ndeki kayıtlardan pilot İstektepe’nin yüksek tansiyon ve kalp hastası olduğu ve buna bağlı 2 ilaç kullandığı anlaşılmış.6 ayda bir sağlık kontrolünden geçmeleri gerekiyormuş. Sağlık kontrolünden geçip rapor ile uçuş lisansları uzatılıyormuş——-İsmail Güneş’in enkazdan 500 metre uzaklıkta bir kaya oyuğunda bulunduğunu yazmış.Bacağı kırıldığı için helikopter koltuğuyla yokuş aşağı kaymış ve kayanın altına sığınmış.Jandarma Özel Harekat Arama Kurtarma Timleri Güneş’i yüzü karlarla örtülü olarak bulmuş—————-Başsavcı Büyüktümtürk yazılı açıklama yapmış.Aralarında Adana Adli Tıp Grup Başkanı’nın da yer aldığı 4 adli tıp uzmanı ve bir pataloğun 28 Mart’ta ölü muayene ve otopsi işlemi yaptığını kaydetmiş.Galiba otopsi Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde yapılmış.İsmail Güneş’in otopsi sonucunda sol ayak bileği ve 2 kaburga kemiğinin kırık olduğu ve donarak öldüğü anlaşılmış.Yazıcıoğlu ve 4 kişinin ölümüne yol açacak ciddi travmatik yaralanmalar olduğu varmış.Büyüktümtürk ölümlerin kazadan hemen sonra en geç 1 saat içinde olduğunu söylemiş.————-Parçalarının geniş bir alana yayılmış olmasını uzmanlar helikopterin Keş Dağı’na kale duvarına çarpar gibi çarpmış diye yorumlamış.Muhsin Yazıcıoğlu’nu Sivastan giden Sivil Savunma ekibinde yer alan Metin Çınar enkazın yaklaşık 10 metre ilerisinde bulmuş.


AHaber Memleket Meselesi’nde Burhan Aytekin helikopter kazasından sonra Muhsin Yazıcıoğlu’nun hastaneye götürüldüğünü söyleyen Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’yle konuşuyor(A Haber sitesinde tarih 27.09.2016 yazıyor)

Burhan Aytekin:Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki beş kişinin hayatını kaybettiği şüpheli helikopter kazasının  üzerinden tam yedi yıl geçti.Kaza iddiaları ortaya atıldı,suikast ihtimalleri masaya yatırıldı.Aradan geçen yedi yıla rağmen bi arpa boyu yol alınamadı.En son 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkan bilgi,belge,bulgu ve dökümanlar Fethullahçı terör örgütünü işaret ediyordu.Peki Fetullahçı terör örgütü Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu neden hedef almış olabilirdi?İşte şimdi yedi yıl geriye gidiyoruz,dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici konuğumuz.Efendim hoş geldiniz.

Mevlüt Bilici:Hoş bulduk Burhan Bey.

Burhan Aytekin:Sayın Valim.Ee aradan tam yedi yıl geçti.Ee şimdi o güne dönecek olursak,siz nasıl bir açıklama yaptınız?Ya da neden böyle bir açıklama yaptınız?Bunu izah eder misiniz?

Mevlüt Bilici:Ee 25 Mart 2009 yılında ee makamımda otururken öğleden hemen sonra misafirlerim geldi.O zamanki meclis başkan vekili Sadık Yakut,kardeşi Ömer Yakut bi de özel idare genel sekreteri Mustafa Adsız.Biz oturup işte ilin sorunlarıyla ilgili konuşuyorduk.Bir müddet sonra o zaman ki il emniyet müdürümüz sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğünü,rahmetli başkanın helikopterinin düştüğünü söyledi.Biz tabi çok üzüldük.Bir müddet sonra tabi biz bu arada sağa sola telefon ediyoruz,ne oldu,ne bitiyor?Bir müddet sonra il emniyet müdürü tekrar telefon ederek ee şöyle şöyle bilgi bi bilgi var dedi”işte Muhsin Yazıcıoğlu,rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ee ya ulaşıldı,hastaneye intikal ettiriliyor.”bu kesin bilgi mi?”dedim.”kesin bilgi”dendi.Bunun üzerine oradaki insanlarla yani milletvekili,kardeşi ve özel idare genel sekreterinin olduğu kişilerle bunu paylaştık.

Burhan Aytekin:Yani size bilgi veren Kayseri İl Emniyet Müdürü

Mevlüt Bilici:Tabi.Zaten bütün belgelerle yani ee Devlet Denetleme Kurulu’nun denetim raporunda,müfettişlerin raporunda,kendi beyanlarında her şey çok net.Bunda bi şey yok,sıkıntı yok.İl emniyet müdürü böyle diyince oradakiler de bir,iki belki telefonlarla bazı yerlerle paylaşmış olabilir,bilemiyorum.Emniyet müdürünün bana verdiği bilgi ki,emniyet müdürü size bir bilgi verdiği zaman valiye,onu doğru kabul edersiniz.Çünkü sizin başka haber kaynağınız yok.Ya da o şekilde bilgi verilir.Yani onu demeye çalışıyorum.Benimle ilgili bölüm nedir?İnsanların çünkü şöyle bir dediğim gibi baştan beri olayın hiç bi yanında olmadığım halde haber geçtiği zaman dönemin Kayseri valisi ve devam ediyor.İnsanların gerçekten de hafızalarına bu şekilde kazındı.

Burhan Aytekin:Efendim ee size bu bilgiyi veren istihbarat elemanları zannedersem tutuklandılar.Bu konuda ne söyliyeceksiniz?

Mevlüt Bilici:Bu bilgi ee Maraş istihbaratından sadece bizim ile de değil,3,4,5 ile gönderildiğini veya bütün Türkiye’ye tam bilemiyorum.Bi tanesi de Kayseri.Kayseri istihbaratı emniyet müdürüne bildiriyo.Emniyet müdürü de bize bildiriyo.Yani dolayısıyla o,o zaman ki ee Maraş ve Kayseri istihbaratındaki müdürler tutuklandığını duydum.

Burhan Aytekin:Peki efendim,siz neden Fetullahçı terör örgütünün hedefi olmuş olabilirsiniz?Neden bütün bu algı operasyonları sizin üzerinize yapıldı.

Mevlüt Bilici:O günden itibaren sürekli işte ee Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’nin açıklaması diye başlayıp benim aleyhime ee özellikle internet sitelerinde öyle yazılar,öyle hakaretler,öyle tehditler yazıldı ki,o yorumlar,şunlar ölüm tehitleri de dahil olmak üzere.

Burhan Aytekin:..valim,Fethullahçı terör örgütü mü?

Mevlüt Bilici:Yani o paralelci yapının yayın organları.Ağırlıklı olarak.Yani o zaman sadece siz etkilenmiyorsunuz,çoluk çocuğunuz etkileniyor.Çevrenizdeki herkes etkileniyor.Çevrenizdeki herkes etkileniyor.Aileniz biliyo,her şeyi biliyo ama yani öyle bi algı oluşuyo ki ee Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili bi haber yapıldığı zaman mutlaka benim ismim geçiyo.Biad etmediğiniz zaman telef olursunuz.Beni hukuksuz bi şekilde dinlediler.Bunu da şurda öğrendim.Hakim ve savcılar kurulu müfettişleri beni davet ettiler bu konu hakkında.Gittim.Dediler ki sizi ee bi sene boyunca dinlemişler.FETÖ terör örgütü baştan beri,çünkü ben onların istediği gibi davranmıyorum.Onun için,baştan beri.

Burhan Aytekin:Ne gibi talepleri oldu,sizden sayın valim?

Mevlüt Bilici:Şimdi şu talep oldu,bu talep oldu diye spesifik somutlaştırmam mümkün değil ama genel olarak söylüyorum.Tabi yani genel olarak söylediğim zaman ne anlama geldiği çok net.Yani onlar gi,onlara yakın davranırsanız başka davranırlar,uzak davranırsanız başka davranırlar.Yirmi sekiz Şubat’tan hemen sonra ve işte valiler atanıyo.Yani ilginç ilginç isimler atanıyor.Yani o ee FETÖ’cü gruba mensup tipler vali olarak atandı.Sonraki dönemde de yine o tip valiler vardı.Yani şu kadar yüzde şu kadar öyledir,yüzde bu kadar böyledir,onu bilemem.Eee 15 Temmuz girişimi olmasaydı belki ülkemiz ilerde çok daha büyük sıkıntılar içerisine girecekti.Belki ülkemiz işgal edilecekti..Di mi?Yani ee belki bunlar Allah’ın lütfu.Böylece bunlar tam başarıya ulaşmadan veya her şeyi bitirmeden devlet,millet uyandı ve tedbirini aldı.Tabi ağır bedeller ödedik.O ayrı konu ama en azından ülkemiz kurtuldu.

———————————————————————————————

TRT Haber Sitesinden 8 Ağustos 2016 tarihli haberden alıntılar:İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş Aydın Özsıcak ve Davut Uçum’un kaza kırım ekibinde olduğunu ve helikopterden parça çalanlar arasında olduğunun Devlet Denetleme Kurulu(DDK)raporuyla netleştiğini söylüyor.Yasemin Güneş dosyamız 7 yılda 2-3 kez takipsizlik kararı gördü diyor.Aydın Özsıcak ve Davut Uçum Cumhurbaşkanı’na Marmaris’te suikast girişiminden tutuklanan askerler içinde olunca,18 Temmuz’da avukatlar dosyanın tekrar açılması için başvurmuş.Dosyamızda 132 kişi var.Bunların içinde o dönem ki Kayseri Valisi ,bürokratlar,askerler ve polisler var.Dosyanın yeniden açılacağını umut ediyoruz.Yasemin Güneş dosyanın”pilotaj hatası”denilerek kapatıldığını söylüyor.Güneş avukatlar,aileler,partililer tarafından toplanmış bilgi,belge ve delillerden oluşan 135 klasörlük bir dosyadan bahsediyor.

——————————————————————————-

                                                        OT:ÖZET-ÖZET-ÖZET

25 Mart 2009 Çarşamba günü TC-HEK işaretli helikopter Kahramanmaraş-Çağlayancerit mitinginden sonra saat 14:30’da havalanıyor.

Kuzeyde Engizek Dağları’yla güneyde Ahır Dağı arasındaki Kahramanmaraş-Çağlayancerit ilçesinden kalkıp Yozgat-Göksun ilçesine doğru gitmekte olan helikopter Kayseri Erkilet Havalimanı’nda yakıt ikmali yapacak ve Yozgat’ın Yerköy ilçesindeki mitinge gidecekti.

İsmail Güneş helikopterdeki son fotoğrafı 15.00 da çekmiş.İçinde 6 kişi var:Muhsin Yazıcıoğlu(BBP Genel Başkanı)-Kaya İstektepe(Pilot)-Erhan Üstündağ(BBP Sivas il Başkanı)-Yüksel Yancı(BBP Belediye Meclis üyesi aday) ve İsmail güneş(İHA sivas Muhabiri).

Helikopter 14:30’da havalanıp 15:03’te düşüyor.

İsmail Güneş 15:26’da yani 23 dakika sonra 112 acil servisi arıyor.

İsmail Güneş kazadan 3 dakika öncesine kadar kendinde,kazadan 23 dakika sonrasında da 112’yi arıyor.

Acil serviste Güneş’in konuştuğu bayan dışında en az 1 bayan ve 1 erkek daha var.Görüşme süresince içeriden onların da sesleri geliyor.Konuya dahil oldukları,bir yerleri arayıp bilgi almaya çalıştıkları belli.Kaydın 5.dakika 35.saniyesinde diğer bayan”Ferit(Ferit diye anladım)emniyeti arıyorsun”diyor.5 dakika,45 saniye sonrasında diğer bayan helikopterin 14.30’da kalktığını söylüyor.Devamında da Güneş’le konuşan operatör helikopterdeki diğer 5 kişiyi soruyor.Güneş’le konuşan elemanın konuşmaları 1 kez dinleyince çok acemice geliyor ama tekrar,tekrar dinleyince diğerlerinin de bir taraftan olayla ilgilendiği,operatörün hem onları dinlediği,onların sorduğu soruları da Güneş’e sorduğu anlaşılıyor.

Güneş konuşurken gayet aklı başında.Konuşmalarda bilmediklerini hatırlamamaktan çok zaten bilmiyor gibi.Yani nereye gidiyorduk diye düşünüyor ama sürekli çekim yaptığını göz önüne alınca bunu bilmiyor olabilir diye düşündürtüyor.Konuşma sırasında hep Erhan abi diyor,ona soruyor ama cevap alıyor mu kendi mi hatırlıyor tam belli değil.Konuşamıyor ama onaylıyor gibi sanki.Operatör helikopterdekileri sorunca”valla biri yanımda,biri ayağımın altında,biri..”diyor.Operatör başka soruyla sözünü kesiyor.Güneş’in konuşmasında sanki 3 kişiyi görüyor gibi.Zaten Muhsin Yazıcıoğlu’nu görmediğini söylüyor.Operatör”patlama falan oldu mu”diye soruyor,Güneş”hayır”diyor.Güneş helikopterin düştüğünü söylüyor,hiç dağa çarpmaktan bahsetmiyor.Ya kendin de değil,ya da bir an da mı oldu,ya da konuşmaların hepsi bunlar mı değil bilemiyorum.Güneş ayağının kırık olduğunu söylüyor ve uyluk kemiğimde diyor..Operatör içeridekilere “ayağı kırık,hareket edemiyor”diyor.Güneş”ölen de var heralde,bu arkadaş kim ya”diye bir cümle kuruyor.Helikopterde olanlar belli”bu arkadaş kim ya?”tuhaf ama pilot olabilir.Diğerlerini görmüş olma ihtimali yüksek,tanımayacağı İstektepe olabilir bence.Çağlayancerit’e gelirken dikkat etmediyse o olabilir.Kaydın sonunda içeriden kadın sesi geliyor”güzergah Göksun civarı olma ihtimali var,o civarda tarasınlar”diyor.Erkek”Yeniköy”gibi bir şey söylüyor.Kadın”kendileri de öyle biliyor AMA EMNİYET”diyor.Sanki daha o sırada emniyet başka bir şey söylüyor gibi.

A Haber Sınırsız programında köylü kadın ve yazar havanın güzel olduğunu söylüyor,kar yağışının gece 10 dan sonra başladığını söylüyor ama İsmail Güneş kazadan 23 dakika sonra 112 acil servisle görüşürken her taraf sis,bir şey göremiyorum diyor.

Enkazı bulan ilk köylülerden biri 4 kişiyi(yani Kaya İstektepe,Erhan Üstündağ,Yüksel Yancı ve Murat Çetinkaya’yı)gördük diyor.Muhsin Yazıcıoğlu ve İsmail Güneş ertesi gün bulundu,biz görmedik diyor.

Helikopterin gittiği yönü gören köylüler arama kurtarma ekibine bilgi veriyor ama dinlenmiyorlar.

Davada sanık Dursun Özmen:O dönem Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü istihbarat Şube Müdür Yardımcısı.Davada sanık olarak dinlendiğinde Isparta’da görevli diyor,mevkisi ne bilmiyorum.Kendisiyle ilgili son haber.Sözcü:Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili davada yargılanan eski polis FETÖ’den tutuklandı.Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasına ilişkin,hakkında”görevi kötüye kullanma”suçundan dava açılan ve başka bir soruşturmada görevden ihraç edilen eski Asayiş Şube Müdürü Dursun Özmen,Isparta’da FETÖ/PYD soruşturması kapsamında tutuklandı.Kamu Personeli(haber sitesi):Isparta Güvenlik Şube Müdürü Dursun Özmen tutuklandı.FETÖ darbe girişimiyle ilgili gözaltına alınan ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin davada”sanık sıfatıyla tutuksuz(tutuksuz yargılanıyormuş-davada tek sanık varmış o da tutuksuz mu yargılanıyormuş)olarak yargılanan eski Isparta Güvenlik Şube Müdürü Dursun Özmen tutuklandı.Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin davada”görevi kötüye kullanmak suçundan “sanık olan Özmen geçen yıl görevden ihraç edilmişti.(bu nasıl olmuş ki acaba-kim ihraç etmiş-ihraç edenin başına bir şey gelmiş mi-gelmemişse nasıl gelmemiş-o da mı FETÖ’cüymüş mü-değilmiymiş mi-yoksa Özmen mi değilmiş)(28 temmuz 2016)

Kayseri Valisi Mevlüt Bilici-Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bulunduğu ve hastaneye getirildiği bilgisini Kayseri İl Emniyet Müdürü’nün verdiğini ve bunun kanıtlı olduğunu söylüyor.Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nün sitesinde o tarihte Orhan Özdemir Emniyet Müdürü olarak görünüyor.

O dönem Kayseri Valisi olan Mevlüt Bilici 3 Ağustos 2012’de Bakanlar Kurulu kararı ile Merkez Valiliğine atanmış.12 Aralık 2012 tarihli Posta Gazetesi’nde(internet):Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada “Sayın Cumhurbaşkanımız,Danıştay Üyeliğine,Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 155. ve 2575 sayılı Danıştay kanununun 8 ve 9.maddeleri gereğince,Merkez Valisi Mevlüt Bilici’yi seçmişlerdir”denildi.Mevlüt Bilici halen Merkez Valisi olarak görev yapıyormuş.

İsmail Güneş 112’yle ilk görüşmesinde helikopterin içinde olduğunu söylüyor.Sonra iha nokta com nokta tr/haber ismail-gunesin-112-ile-son-konuşması 63285 adresindeki yazıda”helikopterin  içine girdim”diyor.helikopterden çıkmış,tekrar girmiş gibi.”buradakiler öldü herhalde,Erhan ağabey,kimseden ses gelmiyor,eyvah çok kötü”diyor.Görevli”ayağınız sıkıştı mı”diyor.Güneş”evet,ayağımı oynatamıyorum”diyor.

SON ÖZET:Tüm yazılardan benim gördüğüm bu suikast değilmiş.Yani suikast gerekçesiyle tutuklananlar var ama o kadar çok beceriksizlik var ki,suikasti aratmıyor zaten.Muhsin Yazıcıoğl’nun mitingde de söylediği gibi BBP hazineden yardım almıyor.İlk kez helikopter tutulmuş.Tokat’taki mitinge giderken Kahramanmaraş Çağlayancerit mitingine de gidilmiş.Aslında Çağlayancerit’te çok seçimi kazanma umutları yok sanırım.Bir video da vardı sonra hangisi bulamadım BBP’li biri,Yazıcıoğlu’na da yakın olmalı çünkü Çağlayancerit’e gittiğinden haberim yok diyor.Haberim olurdu anlamında.Çağlayancerit’te BBP 4.parti,onlar oyunu satar diyordu.Yani güç gösterisi için de gidilmiş olabilir.Helikopter Tokat’tan tekrar Sivas’a döneceği için Sivas’lı partililerde helikopterle gidiyor.İsmail Güneş sürekli çekim yapıyor.Çevreyle hiç ilgisi yok bence.Bu yüzden nereye gidiyorduk falan diyor.Helikopter 14.30’da havalanıyor, 15.03 te düşüyor.Güneş 112 Acil Servisi 15.26’da arıyor.Raporlarda helikopterdekilerin kanında karbonmonoksit gazı olduğu yazıyor.Pilot İstektepe’nin kanında %26,Güneş’in kanında %27.En yüksek Güneş’in kanında çıkıyor.Ama Güneş kazadan 3 dakika öncesine kadar ayık,3 dakika sonra helikopter düşüyor,helikopterin düşüşünden 23 dakika sonrasında,kendine gelmiş,durumu anlamış 112’yi aramayı düşünecek kadar kendinde.Yani karbonmonoksitten baygın olma ihtimali yok.Bir çok yerde hava açık falan deniyor ama kazadan 23 dakika sonra Güneş kendisi gayet net etrafı sisten göremediğini söylüyor.TRT haber Faili Meçhul’de Güneş’in saat 15’e kadar 134 fotoğraf çektiğini,son kare hariç hepsinde havanın açık olduğunu söylüyor.Bütün bunlardan da bir anda sisin içine girdikleri anlaşılıyor.Güneş’in eşi 8 Ağustos 2016 TRT Haber Sitesi’deki haberde dosyanın “Pilotaj hatası”denilerek kapatıldığını söylüyor.Davayla ilgili yukarıdaki farklı haberlerde;Pilot İstektepe’nin hava koşullarına rağmen uçtuğu,meteroloji durumunu uçuş sırasında telefonla almaya çalıştığı ve dikkatinin dağıldığı raporlanmış.Durumdan çıkan da doğru olma ihtimalinin yüksek olduğu.Çok tecrübe de insana hata yaptırır.Helikopterin kötü hava koşullarına uygun olmadığı da raporlarda varmış.Sonrasında helikopterdeki eksik parçaların falan helikopteri kiralayan firmayla ilgili olması da çok muhtemel.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e giden video görüntüleri veya fotoğraflar büyük ihtimal 7 Mart 2009’daki askeri helikopterin görüntüleri.Muhtemelen görüntülerle oynanmış ve yanlış bilgi verilmiş.Sonrasında o görüntüleri izleyenlerin başına gelenler,görüntülerin sümenaltı edildiği falan söyleniyor ama bu kayıtların tek nüsha olma ihtimali sıfır.Onlar yok edildi kopyası gelsin.Büyük ihtimal Cumhurbaşkanına yanlış bilgi verildi ve sonrası da olmadı tabi.

Emrullah Önalan(BBP Kurucularından)Yukarıda ki kayıtta kazadan sonra haber kaynaklarım bana Yazıcıoğlu’nun infaz görüntüleri var dediler,görüntüleri istedim ama seni yaşatmazlar diye vermediler diyor.Bir kaç ay sonra bari izletin demiş tamamını değil ama yaklaşık 15 saniyelik görüntü izletmişler.Yukarıda zaten var.Yazıcıoğlu’nun arkadan çekilmiş görüntüleriymiş.Kaynakları görüntüdeki şahısların özel Kuvvetler ve NATO kaynaklı oluğunu söylemiş.Emrullah Önalan Özel Yetkili Malatya Savcılığı’na ifade vermiş ve söyledikleri Cumhurbaşkanı’na sunulan belgelerle uyuşuyormuş.

Sonradan ortaya belgeler çıkmış,yetkililer yanlış yönlendirilmiş.Her şey birbirine karışmış.Ve bence kimse de dönüp kandırıldık diyememiş.Çünkü kayıtlardan,belgelerden bahsediliyor ama sonrasında ortada kayıt ta yok ,belge de yok galiba.Bu devirde her hangi bir kaydı,görüntüyü gitmesi gereken yere göndermek çocuk oyuncağı.Sanki her kaydın tek nüshası var devamı yok.Çok gerçekçi değil.

Durum kaza süsü verilmiş suikastten çok sonrasında ki karışıklıklardan suikast süsü verilmiş kazaya dönmüş gibi.Kazanın ilk anından itibaren her şey karışık.Ve kazadaki tek gerçek bence Güneş’in yaşam mücadelesi.Diğerleri Erhan Üstündağ dışında hemen ölmüş,acı çekmemişler sanki.Kazadan yani Güneş’in 112’yi aramasından sonra olanlar?Güneş kazadan 3 dakika öncesine kadar ve sonrasında kesinlikle kendinde.Uyanır uyanmaz kendini incelemiş,ayağının kırık olduğunu anlamış.Eşi’de bir programda Güneş’in bunu yapacağını söylüyor.Yani kendini inceleyip,durumunu anlayacağını(Ayağım kırık diyor.Çenesi ve kaburgaları kurtulmaya çalışırken de olmuş olabilir.Helikopterden çıkmaya çalışırken).Nereye gittiklerini, kazayla ilgisi yok.Zaten bilmiyor,dikkat etmemiş gibi.Erhan Üstündağ’a soruyor.Sonraki konuşmalarında da Erhan  abi hırlıyor,spiker inliyor mu diyor.Yani Erhan Üstündağ kesin yaşıyor ama konuşacak durumda değil.Konuşamıyor ama soruları bir şekilde onaylıyor mu o da belli değil,anlaşılmıyor.Ya Güneş sorarken kendi hatırlıyor ya da Erhan Üstündağ hareketleriyle onaylıyor.Çünkü konuşamadığı belli.112 acilde ki görevli diğerleri yanınızda değil mi,diğer beş kişi yanınızda değil şu an da?diyor Güneş”Valla biri yanımda,biri ayağımın altında,biri diğer derken konuşma kesiliyor.Konuşmanın devamında,biraz ilerisinde Güneş:Ölen de var heralde(2-3 saniye sessizlik)Bu arkadaş kim ya?diyor.Yine konuşmanın devamında 112 deki kadın Muhsin beyi görebiliyor musunuz diyor,Güneş”Muhsin beyi göremiyorum şu an”diyor.Güneş’in konuşmalarından 3 kişi kesin yanında bir de bu arkadaş kim ya diyor.O 3 kişiden ayrı gibi.Yani Güneşle birlikte 5 kişi oradalar.

Güneş’in konuşmalarından Muhsin Yazıcıoğlu’nu göremediği anlaşılıyor.Ama Fevzi Kahraman(İHA Genel müdürü-Avukat Kemal Yavuz bu görüşmenin 16.26 ‘da yapıldığını söylüyor yukarıda))(kısaltıyorum,yukarıda zaten var)” nasılsın dedimdurumum çok kötü dedi,dizlerimden aşağısı tutmuyor.Burası çok soğuk.biraz ilerisini göremiyoruz.Muhsin Bey ve diğerleri ne durumda dedim”onlar öldüler”dedi.Sen görebiliyor musun,neresi orası,yakınınız da mı filan dedim.Ee”görebiliyorum”dedi.”Benden başka canlı yok,diğerleri öldüler”dedi.–Emin Pazarcı(Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi): Muhsin Yazıcıoğlu ilk anda ölmüş.O belli.Çünkü,çünkü ilk görüşmeleri var o gazeteci arkadaşın”başkan öldü”diyor,başkan öldü diye bağırıyor”.yani ilk konuşanlar onu söylüyorlar.Başkan ölmüş.

Güneş sonraki konuşmalarda da herkes öldü diyor.Sonra ben ölmek üzereyim,bir arkadaş daha ölmek üzere diyor(Erhan Üstündağ’ı kastediyor ya da Yüksel Yancı-kayıtlarda hep Erhan abi diyor,ona bir şeyler soruyor,Erhan abi inliyor diyor.Yancı’dan hiç bahsetmiyor ama son konuşmasında 0543’lü numarayı vermeye çalıştığı ve numaranın Yüksel Yancı’ya ait olduğunu ve buna dayanarak yaşadığını yazıyor ).155 le konuşmasında başkan öldü diyor(yani polis-emniyet öldüğünü biliyor).

Kazadan sonra yer doğru tespit ediliyor ama harita yanlış okundu deniyor.Asker,emniyet güçleri yerel halktan gelen ihbarları hiç dikkate almıyor.Köylülerin anlattığından anlaşılan” aramayın,bizi meşgul etmeyin”falan deniyor.Ama asker-polis daha çok yerel halka inanmıyor gibi.Sanki öncesinde çok yalan ihbarlar olmuş,bu durumda da bile mi diye öfkeliler gibi.Yani düşünüyorum ellerinde bir harita bile olsa,köylü bu tarafa gitmiş diyecek,arıcılar telefonlar şu yamaçta çeker diyor ve enkaz gerçekten oradaymış ama hiçbiri dinlenmiyor.Kendileri gitmese bile köylüye siz de o tarafı arayın der.Başka yerde olsa der ama inanmıyorlar.Yalancı çoban durumu var gibi.

Kazadan sonra Güneş,ablasının söylediğine göre ailesinden kimseyle görüşmemiş.112,155,BBP’den ,İHA’dan arayanlar olmuş,kendi aramış ama ailesiyle görüşmemiş.Güneş’in konuşmalarında Yazıcıoğlu’nun yaşadığı bilgisi yok.Hatta öldüğü anlaşılıyor.Ama Yazıcıoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Okan Köksal,Yazıcıoğlu’yla telefonla görüştüğünü,Yazıcıoğlu’nun”yaralıyım,bilginiz olsun,helikopter düştü”dedi diyor.Köksal yetkililere haber verdik”biz de sonuca ulaşmak için kendi imkanlarımızı kullanıyoruz”diyor.Cumhurbaşkanı Gül,BBP liderine ulaşamayınca Yazıcıoğlu’nun yakınlarını arıyor.

Başkalarının kurtarma çalışmalarını sabote ettiği düşünülmüş ama Köksal’ın Yazıcıoğlu’yla görüşmüş olunma ihtimali yok gibi.Konuşabilse seslenir,bağırır…Güneş onu duyabilir vb.2 gün sonra seçim var helikopterdekilerden umut kesilmesin düşüncesi olabilir.Yazıcıoğlu’nun telefonu milletvekili telefonu ve her yerde ulaşılabilecekken nasıl ulaşılamadı deniliyor.Kimse ulaşamamış belli.

Kayseri Valisi Mevlüt Bilici,Muhsin Yazıcıoğlu’na ulaşıldığını,açıklamada”bana gelen bilgilere göre,kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı.Muhsin Yazıcıoğlu yaralı,şuuru açık.Arkadaşlar kendisini hastaneye ulaştıracaklar.Henüz hastaneye kaldırılmadı”demiş.Bilgi Valiye Emniyet Müdürün’den gelmiş.Kurtarma çalışmalarını sabote etmek için deniyor Ama yukarıdakilerden anlaşılan,emniyet Yazıcıoğlu’nun öldüğünü zaten biliyor.Güneş’in 155 ‘le konuştuğu çok kısa bir kayıt vardı.Kaydı yazmıştım ama  yanlışlıkla sildim galiba,sonra bulamadım.Ama internette var eminim.Arayan polis Muhsin Yazıcıoğlu’nu soruyor,Güneş”Başkan öldü”diyor.Avukat Kemal Yavuz,Dursun Özmen’in bilgi notunu 17:41’de gönderdiğini ama Valinin bu bilgi notundan bir saat önce açıklama yaptığını söylüyor.

Helikopterden eksik parçaların helikopter firması ve köylü tarafından çalınmış olma ihtimali çok yüksek.Helikopterin kayıp vericisi aranırken koltuk ve helikopterin 1 kapısının tesadüfen muhtarın ahırında bulunduğunu yazıyor.Bu doğruysa ki bence doğrudur asker,polis neden halkın verdiği bilgiye itibar etmiyor daha net anlaşılıyor.Kazadan sonra sanki herkes kendi açığını kapatmaya çalıştığı için her şey içinden çıkılmaz hal almış.

FETÖ’cüler yani 15 Temmuz’da  ortaya çıkanların bence kazayla ilgisi yok.Kaza sırasında zaten oradalar.Büyük ihtimal bize bir şey çıkar belki nemalanırız diye gittiler.Sonrasında da durum iyice karıştı.Ama bölge de sorun olduğu kesin.Bu örgüt olayları da hemşericilik gibi demek ki.Yani biri gidip bir yere yerleşiyor sonra diğerine yer ediyor.Gittikçe sayı artıyor falan.

Güneş helikopterin içinde olduğunu söylüyor ama helikopterden uzakta bulunuyor.Ayağı kırık ama bu kadar konuşmanın ardından şarzı bitince,umudu kesince kendini kurtarmaya çalışmış olma ihtimali yüksek.Başka çare kalmayınca acısı ne kadar çok olursa olsun kurtulmaya çalışmış bence.

Bu kaza bence kaza ama bu kazada ders alınacak çok şey var:

1-Uçaklar-helikopterler-Cumhurbaşkanı-Başbakan………..partililer-asker-polis-halk ve ve ve………herkes arıyor,herkes canla başla arıyor ama yönün doğru değilse,doğru yerde aramayınca bulunmuyor.

2-Bu davada tanık olarak dinlenilenlerin çoğu beraat etmişler ama öncesinde sanık.Dava uğruna hapis yatmışlar,beraat etmişler ama sanık.

3-Muhsin Yazıcıoğlu bir konuşmasında ben 14 yaşından beri bu davadayım diyor.

4-Alperenlerin adı,Rahip Santoro cinayeti,Hrant Dink cinayeti,Malatya Zirve Kitabevinde ki katliam…yani faili meçhullerde geçiyor.

Alperenler:Ben 80 ihtilalinde çocuktum,Oltuday’dım.Erzurum o zaman MHP’nin kalesiydi.Erzurum MHP’ydi.Sabah kalktığımızda ayakkabıların içinden Ülkücülerin yazdığı notları çıkarıp ayakkabımızı giyiyorduk”öleceksiniz”.Dükkanın tabelası önce 1,5-2 metre kadardı,tabelayı çıkarıp ilçe çayına atıyorlardı.Ev çayın kenarındaydı.”Gitti gitti …. Ticaret gitti”nidalarıyla.Sonra babam 3-4 metrelik bir tabela yaptırdı.Onu çıkaramıyorlardı ama her gece onlar kurt resmi çiziyordu babam da sabah üzerini boyatıyordu..İlçede’da 80 öncesi hiç ölüm yok.Tehdit hep var ama kimse kimseyi öldürmedi,kimse o kadar kötü olamadı.Ben ihtilalde çok ne olduğunu bilmiyordum tabi ama sonrasında izlediklerimden,okuduklarımdan öğrendim.Solcularda da silah vardı.Ama Öldürenler Ülkücülerdi.Solcular daha çok ölenler oldu.Ülkücüler,kurtlar 80 öncesi bu ülkeyi kana buladı.Dava uğruna dediler ve askerde 80 dedi.Şimdi MHP farklı ama hala bunun bedelini ödüyor.7 Temmuz’da Milliyetçi bir partiyi millet seçmedi.Bu dönemde seçmedi.En çok ihtiyacı olduğu zaman ve AKP seçimleri kaybetmişken seçmedi.Hala AFFETMEDİ.Siz sanki MHP’nin önceki hali gibisiniz.Çağlayancerit mitinginde Yazıcıoğlu’nu sunan partili bir parti başkanını değilde savaşçı sunuyor.Siz gençlik kolları olduğunuza göre 80 öncesi sonrasını çok bilemezsiniz,yani bilgi anlamında demiyorum his anlamında bilemezsiniz.Öncesinde her gün ölüm,sonrasında hapis,işkence,kayıp,ölüm.İnşallah öyle değildir ama eğer hala dava deniyorsa,dava için öldürüyorsa birileri birilerini,dönün geçmişteki ölüm haberlerine bakın.İçlerinde bir tane hans,corc,maykıl yok?1 tane yok.Ölenler Ahmet,Mehmet,Ömer…………Yok ölenlerin içinde 1 tane başka..Bizden başka ölen yok.Ve bu yıllar boyunca,Türkiye’ye savaş açan bir ülke de yok.Savaşmadan birbirimizi öldürerek bu kadar insan kaybettik.Dava din ve vatan için deniyor.Ben bildim bileli bu ülkede adım başı cami vardır.Vatan için desen ülkenin askeri-polisi hep var…Ülkede hep seçilmiş hükümet var.Hangi dava.Muhsin Yazıcıoğlu endişeliymiş,gençlik kollarına örgütlerin sızdığından endişeliymiş.İzin vermeyin.Fırsat vermeyin.Önceki olaylarda beraat etseler de Başkanın da,diğerlerinin de dahli var görünüyor.İnşallah yoktur ama öyle gibi.Ama Yazıcıoğlu mitingde konuşurken”acı zulum helikopter tutalım dedik”diyor,”yukarıdan Çağlayancerit’in fotoğrafını çektirdim inşallah 2 sene sonra size göstereceğim”diyor.Helikopter tutulduğu için mutlu,gelecek için umutlu.Güzel şeyler yapacaktı belli.Siz onun endişelerinin olmasına izin vermeyin.80’lerin acısını çekenler,partililer size anlatsınlar.Gördükleri işkenceleri,kaybettikleri yılları,bu yıllarda aileleri neleri kazanamadı,neleri kaybetti.O zaman kahramanlık deniyordu ama kendileri neler kaybetti ve bu ülke zerre bir şey kazandı mı anlatsınlar.Bu ülkede çoğunluk Müslüman ama herkes Müslüman olmak zorunda değil.Müslüman’ların hepsi de aynı derecede kurallarını uygulamıyor ama bırakın Türkiye’yi Dünya’da kaç Müslüman Hristiyan olmuş.Yani bu ülkede din adına nasıl bir dava olabilir?Ya da bir rahip nasıl hedef olabilir,bir Ermeni nasıl hedef olabilir?Bunun ülkeyi karıştırmaktan başka ne amacı olabilir?Birbirimize yaşama hakkı tanımadan kendimize ne Türk ne de Müslüman demeye hakkımız yok.Bu ülke Türkiye Türk’ün devleti,vatanı ama herkes ne Türk olmak zorunda ne de Müslüman.Herkesin eşit olduğu,herkesin vatanı,herkesin dinini yaşıyacağı bir yer olmak zorunda.Ve zaten öyle.Savaş oyunu oynamayı bırakacak herkes.Çünkü sebepler yapay,artık anlamı yok,inandırıcılığı yok.

Biliyorsunuzdur ama yine de Muhsin Başkan kim?

Muhsin Yazcıoğlu 31 Aralık 1954’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı Köyü’nde doğmuş-25 Mart 2009’da helikopter kazasında öldü.Liseyi bitirinceye kadar Sivas’ta,sonra Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni bitiriyor.

1980 öncesi Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katılıyor.1972’de Ankara’ya üniversiteye geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev yapmaya başlıyor.Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı,Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapıyor.1978’de kurulan Ülkücü Gençlik Derneği’nin Kurucu Genel Başkanı oluyor.

Muhsin Yazıcıoğlu bu dönemde Bahçelievler ve Kahramanmaraş(şehirleri de dinlemek lazım galiba,her şehrin sesi farklı,Kahramanmaraş’ı dinle) katliamlarıyla suçlanıp beraat ediyor.1980 sonrası MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasında yapılan yargılamalarda  5 yılı hücrede kalanı hapishane de 7.5 yıl hapis yatıyor.Sonra suçsuz bulunup beraat ediyor(19-29 Aralık 1978’de Kahramanmaraş’ta 7 gün süren olaylarda 105 Alevi öldürülmüş-200 ev yakılmış-100’ün üzerinde iş yeri tahrip edilmiş.Dava 23 yıl sürmüş.Bülent Ecevit Başbakan”olayların kontgerilla tarafından hükümeti sıkıyönetime zorlamak için başlatıldığını söylüyor.Sonrasında 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiş,sonra sayı artmış falan.Aleviler öldürülmüş.Solcular öldürülmüş.Sağcılar saldırmış.Provakatörler gelmiş şehre.Millet birbirini öldürmüş.Alevilerin cenazeleri kalkarken sağcı gençler cenazelerin kalkmasına izin vermemiş.Orada çıkan olaylarda yine ölüm.Cenazelerin kalktığı yere gelip cenazelerin kaldırılmasına izin vermiyorlar.Bahçelievler katliamı da benzer.Birileri ateşliyor sağcı-solcu çatışıyor.Ölüyor.İsmi geçenler Abdullah Çatlı’lar,Haluk Kırcı’lar,Muhsin Yazıcıoğlu’da beraat edenlerden.İnşallah yoksunuzdur,inşallah orada değilsinizdir.İnşallah değilsinizdir..

—Olaylar TÖB_DER olayları diye geçiyor.Benim anlattığım Kürt’lerin bizi kurtardığı olay.O da TÖB_DER miş.1974’te olmuş.TÖB_DER öğretmenler derneği.Babam kendi işlettiği lokali TÖB_DER’e kiralıyor.Çevre ilçelerden de bir çok öğretmenin geldiği bir toplantı yapılıyor.Ramazan.Öğretmenlerin içinde oruç tutan-tutmayanlar var.Sigara dumanları çıkıyor pencerelerden falan.Toplantı bittikten sonra Olur’dan gelen bir öğretmen dışarıya çıkmış.Kurtlar yani Ülkücüler kıstırıp dövmüş.Toplantıya gelen öğretmenlerde silahlı ama korunma amaçlı,solcular ve bizim ilçedeler-silahsız olmaz tabi..Öğretmen lokale mi dönmüş,dövüldü haberi mi gelmiş,dövenleri bulmaya gitmişler ama bulamamış dönmüşler.Devamında babam hedef ama yeri onlara verdiği için hedef.Zaten kendisi de CHP’li solcu.O gecenin sonunda kimse ölmemiş ve hiç kimse tutuklanmamış.O gece olaylar bundan sonra asıl ilçenin tek sineması Kader Sineması’nda ki seans bittikten sonra başlamış,camiden çıkıp o yokuştan bizim eve doğru gelen adamlar….Kader Sineması’ndaki film bittikten sonra———-

Cezaevinden çıktıktan sonra,cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın Başkanlığını yapmış

1980’e kadar MHP’de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunmuş.

1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi(MHP)’nde Genel Sekreter yardımcılığı yapmış.20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde;Refah Partisi(RP)-Milliyetçi Çalıma Partisi(MÇP)-Islahatçı Demokrasi partisi(IDP_Aykut Edibali’nin 1984’te kurduğu parti.1992’de kapanıyor.Adı değişiyor.Bugün ki Millet Partisi)’nin oluşturduğu ittifak bünyesinde Sivas’tan milletvekili seçiliyor.

1992’de 5 milletvekili MÇP’den ayrılıyor.29 ocak 1993’te de yine MÇP’den ayrılan bir grup arkadaşıyla Büyük Birlik Partisi(BBP)’ni kurup,partinin Genel Başkanı oluyor.

24 Aralık 1995’te yapılan erken seçimlerde ANAP-BBP ittifakından  20.Dönem Sivas Milletvekili olarak yeniden Meclis’e giriyor.28 Şubat 1996’da ANAP’tan istifa edip BBP’ye dönüyor.2000,2003,2006,2007’de yapılan olağan-olağanüstü kurultaylarda yeniden Genel Başkan seçiliyor.

22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sivas’tan bağımsız milletvekili seçilip Meclis’e giriyor.Seçimlerden önce bıraktığı BBP Genel Başkanlığı’na tekrar seçiliyor.

Yazıcıoğlu’nun cenazesi vefatından 6 gün sonra 31 Mart 2009’da Kocatepe Cami’den kaldırılıyor.TBMM’de yapılan törenden sonra yaklaşık 700 bin kişinin katıldığı cenaze töreniyle Taceddin Dergahı’na gömülüyor.Vasiyeti olduğu için,Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıp Mehmet Akif Ersoy Müzesi olarak kullanılan dergahın bahçesine defnediliyor.

Mehmet Akif Ersoy’un  Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’da kaldığı ev.Dergahın şeyhi Mehmet Akif Ersoy’a tahsis etmiş.İstiklal Marşı’mızın yazıldığı ev.Hacettepe Üniversite’si Merkez Kampüsü’nün içindeymiş.Yani Muhsin Yazıcıoğlu İstiklal Marşı’mızın yazıldığı evin bahçesinde yatıyor..

Bana göre olması gereken davan ne olursa olsun,nasıl yaşamak istiyorsan iste roller karışmayacak.Yani davan için askermiş,polismiş,hakimmiş gibi davranmıyacaksın,yaşamıyacaksın.Asker,polis,yargı,…hangisi,her hangisi  farketmez,onun rolünü üstlenmiyeceksin.O kurumların işini yapmasını sağlıyacaksın ama meşru yollarla.Bizim sorunumuzun temel kaynağı bu.Roller karışıyor ve biz karıştıkça dışarıdan da karışan,durumu kullanan çok oluyor.Ve sonuçta kullanılan,maşa…ve ölen hep biz.Ateş düştüğü yeri yakıyor.Olanları değil ama ömrünü bir davaya harcayan birine saygı duymamak mümkün değil ama bundan sonrası artık ölmeyelim.Bu kadar yeter.Artık ölmeyelim.

Çok zor bir yaşam ve son dönem endişesi sizin içinize sızan örgütler.Son konuşmasında da bence temiz siyaset istiyorum diyor..Ve o gün mutluymuş.Yorgun ama umutlu ve mutluymuş…

Yazarken geçmiş olayları okudukça ,tekrar tekrar şüpheye düştüm.Yanlış çok dedim,sonra değil mi dedim..kahraman mı dedim…katil mi dedim…bana göre kahraman değil..Katil mi..?Dedim,dedim de..Allah bu millete yanlış yapan kime bu milletin istiklal marşını yazdırdığı evin bahçesinde yatmayı nasip eder ki?Bilmiyorum.etmez herhalde,hiç kimseye etmez..Ya o marş o evde yazılmadı..ya da Yazıcıoğlu gerçekten kahraman mı..?Bilmiyorum..

 Yazan:insan(OTU)