2023 Kesin Seçim Sonuçları..Kesin..Bence kesin..

Rakamları YSK’nın sitesinden aldım.

2018’de toplam 59 milyon 367 bin 469 seçmen var..51 milyon 197 bin 959 u sandığa gidip oy kullanmış.1 milyon 129 bin 332 oy geçersiz.50 milyon 068 bin 627 oy geçerli.Katılma oranı % 86.24

Bu 50 milyon 068 bin 127 kişinin 26 milyon 330 bin 823 ‘ü ERDOĞAN’a oy vermiş. MUHARREM İNCE’ye 15 milyon 340 bin 321 kişi+MERAL AKŞENER ‘e 3 milyon 649 bin 030 kişi+TEMEL KARAMOLLAOĞLU’na 443 bin 704 kişi+SELAHATTİN DEMİRTAŞ’a 4 milyon 205 bin 794 kişi oy vermiş(TOPLAM:23 milyon 638 bin 849 kişi) ve DOĞU PERİNÇEK’e de 98 bin 955 kişi oy vermiş..

2014 ‘te seçmen sayısı 55 milyon 692 bin 841 .Oy kullanan seçmen sayısı 41 milyon 283 bin 627 kişi.Geçerli oy sayısı 40 milyon 545 bin 911.Geçersiz oy sayısı 737 bin 716 katılma oranı % 74.13

2014 ‘te ERDOĞAN’a 21 milyon 143 kişi,SELAHATTİN DEMİRTAŞ’a 3 milyon 958 bin 048 kişi,EKMELETTİN MEHMET İHSANOĞLU’na 15 milyon 587 bin 70 kişi oy vermiş.

2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 40 milyon 545 bin 911 geçerli oy var.21 milyon 143’ü ERDOĞAN..2018 yılında 50 milyon 068 bin 627 geçerli oy var.26 milyon 330 bin 823’ü ERDOĞAN.2014’te seçime katılım oranı yüzde 74,13.Geçen yani 2018’de seçime Katılım oranı yüzde 86,24

2023’te seçmen sayısı 60 milyon 697 bin 844(81 il toplamı).

Rakamları YSK’nın sitesinden aldım.Resmi rakamlar.Bu rakamlara göre ERDOĞAN kesin kazanır.Erdoğan’a oy verenler sadece Erdoğan’ı sevenler,Erdoğan’la aynı düşünenler değil.Muhalefete güvenemeyip Erdoğana rağmen Erdoğan’a oy verenler de çok.

Muhalefete oy verenler de sadece muhalefete güvenip oy verenler değil.Erdoğan gitsin ne olursa olsun diyenler.Ya da Erdoğan gitsin sonra bakarız diyenler.

Sonuç bu seçimlerde katılım artar..Yurtdışı seçmenin yine çoğu Erdoğan’a oy verir.İlk kez oy verecek seçmen var.Muhalefet genç seçmen Erdoğan’a oy vermez kendine oy verir söylemlerinde ama Milliyetçilik tüm Dünya’da artıyor diyorlar..Bizde de artıyorsa gençler muhalefete güvenemediği için Erdoğan’a oy verir.

Zaten bütün seçimlerde aynı durum var.Her seçimde ilk kez oy veren seçmen var.Her seçimde geçersiz oy var.Bu durumların seçim sonuçlarını etkiliyeceğini sanmıyorum.

Muhalefet geçen seçimde daha saftı.Daha çok şansı vardı.Bence bu seçimlerde daha dezavantajlı durumda.

Yani 60 milyon 697 bin 844 seçmenin en az 55 milyonu sandığa gider.14 Mayıs herkesin seçim yerinde olacağı bir tarih.Tatil zamanı değil,okullar açık,hac zamanı değil.herkes oy vereceği yerde..

Ve Erdoğan 1.turda seçimi alır..

Yanlış hesapsa Bağdat’tan döner..

Ya da”hesap döner sap döner,gün gelir hesap döner”..Hesap döneri Kılıçdaroğlu’na söylüyorum.Erdoğan geçen gün”Kılıçdaroğlu’nun gaflet içinde olduğunu söylüyoruz,bu bizim iyi niyetimiz”dedi.Ben de Kılıçdaroğlu’nun hırsı uğruna bunları yaptığını düşünüyorum.Kazanayım ne olursa olsun diyor.Hiç oyu olmayan parti başkanlarına Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sözü veriyor.Oyu olmayan bu partilere milletvekili kontenjanı veriyor.Gözü dönmüş gibi.

Kısa yazmayı beceremiyorum…Başka yazıda devam edeceğim.Partileri ayrıca yazacağım..Partilerin önceki seçimlerdeki oylarına,çıkardıkları milletvekili aday sayılarına baktım.Yazarım..Başka yazıda..

Yazan:insanotu

Onlar vatan haini..öyle..bence öyle..

Pandemide yazmadım..bence zor zamanlarda çok konuşmamak lazım..ben de sustum..zor günler bitmedi ama bu kadar susmak yeter..

Herşeyin fiyatı arttı..herşeyin..üretilen herşeyin fiyatı arttı..çünkü maliyetler arttı..üretilen ürünlerin fiyatı arttı…da…ev kiraları neden arttı..daha doğrusu neden bu kadar arttı..

Ev sahipleri kiracılarını çıkarıp üç beş katına başkasına kiraya veriyor..savaş çıkan her ülkeden Türkiye ye geliyorlar..savaştan kaçıp geliyorlar…ama en çok istanbul a,antalya ya geliyorlar..peşin de ödüyorlar ya…ev sahiplerinin gözü dönüyor…para…para…para…

Para hepimiz için önemli de…bu kadar kendini şaşırmak nedir..evden çıksan ödeyebileceğin ev yok…çıkmasan ev sahibinin gözü dönmüş…

Maaşlara zam…zamın hepsi hatta daha fazlası ev sahibine…

niye…

çünkü bunlar vatan haini…tamam yani vatan haini olmasa da millet haini..

Çiftçi maliyet artar fiyatı artırır..yeni yapılan evin demiri,çimentosu daha pahalıdır..daha pahalıya mal eder..fiyat yükselir de…huuuuu….ev sahibi 10 sene önce yaptığın evin kirası neden üç beş katına çıkıyor..bu gerçekten hainlik..ve…yanlış kazanç…ev gayrimenkul..alıp satarken kazanırsın…e kira da bonusu…kazan kazan da ayarın olsun..

Mahzuni diyor ki”keser döner sap döner-et kaçar kasap döner..perdenin arkasında bin türlü hesap döner”türkünün tamamı bu değil de..ben bu kadarını aldım..

üç kuruş için bu milleti satmayın..kazandığını kiraya verecek ne yiyecek..bunu zaten biliyorsunuz da..bi kendinize gelin..elinizi yüzünüzü yıkayın..bi titreyin..kira elbet artacak ama bu kadar değil..

düzeltme yapılacak..

yazan:insanotu

Tak..Tak..Kim o..?Türk..Hangi Türk..?Kendi parasıyla amerikan parası satın alan Türk…

Biriktirecek yatırım yapacak param olmadı..Olsa…?almam..dolar almam..hayatımda hiç dolar almadım..gençler bilmez..bir zamanlar şimdiki telefoncular gibi adım başı döviz büroları vardı..dolar ya da döviz düştü al..çıktı sat…

Şuursuzluk..gerçekten şuursuzluk..kendi paramın değeri düşüyor diye paramın değerini korumak için gidip başka devletin,milletin parasını satın alıyorum..almam..vallahi billahi almam..

Şöyle oluyor..Dolar yükseliyor Türk Parası düşüyor..Parası değer kaybetmesin ya da parası para kazansın diye dolar alıyor…Dolar o dolar aldı diye yükseliyor…kağıt ta olsa bu şuursuzluğu kaldıramıyor..O sırada ülkedeki bir çok şey dolarla satın alındığı(hammaddesi) için her şeyin fiyatı yükseliyor her şeyi pahalıya satın alıyor…şuursuzluk..

Doların yükselmesinin tek sebebi tabi ki bu değil de…bizimle ilgili bölüm bu..bizim müdahil olduğumuz bölüm..

İnsan…herhangi bir insan neden kendi parasıyla gider başka devletin,milletin parasını alır..sebebin önemi yok..bu kendine ihanet..

Başka alanlarda paranı kullan..kendini satarak kar etme…

Hükümet müdahale etti dolar düştü..düşmüş hali bile bugün 13.56 Tl..yani 1 dolar alacaksan 13 Türk lirası vereceksin…

Son dönem hükümet döviz hesaplarının Türk Lirasına çevrilmesi,yastık altındaki altınların piyasaya çıkması için bir şeyler yapıyor..Güvence veriyor falan..yapsınlar..para neyse de altın konusunda şimdiye kadar neden bir şey yapılmamış çok anlamıyorum..

Dünya altın evlerde duruyor..kimi kocasından habersiz..kimi çocuklarından..ya da haberli ama evde..Altın dünyanın en değerli yatırım araçlarından..devletler içinde güç demek..ama bizim altınlar evde duruyor..geçen bir programda Mustafa Karataş anlattı..sure adını unuttum,surede geçiyormuş..din sermayeye çevrilmeyen parayı onaylamıyormuş..Faizi onaylamıyor..paradan para kazanma ama evde de tutma..yani üretime katmadığın parayı din de sevmiyor..

Altın konusu bence şöyle olmalı..altınlarını devlete vereceksin..altın hesabın olacak..altın hesabının çeşitleri olabilir..sadece altın hesabı olur..altını yatırır aynı miktarda çekersin..faizli altın hesabı olur..isteyen onu kullansın…ihtiyaca göre çeşitleri olur..galiba kuyumculara verilip belge alınacak..bu da işi çok kolaylaştırır..herkes bankaya gidip yatırmak istemiyebilir..kuyumcuya götürür işlemini yaptırır..

Pandemide devlete destek olayım dedim..olan kendime göre..kendime yetiyor da bağış yapayım kadar fazlası yok..devlete de destek olayım istiyorum…devlet tahvili aldım..banka hesaplarında bu bölüm var..devlet tahvili-bonosu satın alınabiliyor..o da vadeli..devlete borç vermiş oluyorum..ben 1 aylık aldım ay sonunda bozdurdum..3-5 lira da faizi vardı..5 lirayı yırttım attım..Bu devlet-tahvili bonosu satın almayıda kolaylaştırmalılar..devlet zora düştüğünde..ya da düşmese de herkes kar edeyim param değer kaybetmesin derdinde değil..az çok olanı devlete borç veririm..

Hep yazıyorum..çok dindar değilim…ama faiz bence de haram..ben başkasına versem de haram diye yırttım ama hayır beklentisi olmadan başkasına verilebilirmiş..faizi almak istemiyenler için vadesiz devlet tahvili-bonosu hesabı açılabilir..faizli olanlardan da faizi istemiyenlerin faiz bölümü seçtikleri yadım kuruluşlarına aktarılabilir..

Kısaca herkesin hesabı kendine ama ben paramla başka milletin parasını almam..vallahi de almam..billahi almam..almadım almam..

Yazan:insan(OTU)

Pandemide yazmadım..yazacak çok konu var ama zor zamanlarda sessizlik daha iyidir..bence öyle..biraz biraz yazmaya başlıyayım..sokak hayvanlarıyla ilgili bir yazı yazacağım başlığı”hayvanları seviyorum..hayvanseverleri..?

Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığına Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusu….

Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığına Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusu….

Şikayet eden:insanotu

Şikayet edilen:Kemal Kılıçdaroğlu

Suç:Şuursuzluk..lüzumsuzluk..sabrın sınırlarını zorlamak..tansiyon çıkarmak(sağlık açısından)..ciddiyetsizlik..bulunduğu makamı ziyan etmek..fetöcüymüş gibi yapmak(dikkat çekmek için)..vb.vb..çok vb..

Suç tarihi:muhtemelen 17 aralık 1948 den itibaren..

Suç delili:tüm kanıtlar kayıtlı olarak youtub da bulunabilir..son suç kendi tarafından kaydedilmiş olarak sayfada bulunmaktadır..

Kemal Kılıçdaroğlu kayıtta diyor ki..

Sevgili halkım..bugün devletimize hizmet eden memurlarımıza yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum..sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum..açıkça söylüyorum..vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz..kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz..kamil akla gelmeniz için kılıçdaroğlu abinizin ,amcanızın size son çağrısıdır..18 ekim pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır..devlete değil şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu var..iktidarın değişmesine az kaldı..iktidar değiştiğinde soruşturmalar başlıyacak ve eminimki bu bürokratların bir kısmı efendim emir aldık uygulamak zorunda kaldık diyeceklerdir..emir almıştım diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız..size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa pazartesi itibariyle durun..bu illegal paralel sistemlerden eliizi eteğinizi çekin..size bunu yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet..çünkü sadinin dediği gibi zalimlere bağışlamak yoksullara cefadır..Türkiye devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir..

Kılıçdaroğlu kayıtta Türkiye Cumhuriyeti Devleti memurlarına seslenip talimat veriyor bize de(yani halka)”şahit olun”diyor..Kılıçdaroğlu diyor ki düzen mafyatik..iktidardakiler memurlara yasa dışı işler için emir veriyor..onlar da bu emirleri uyguluyor..18 ekimden sonra sakın uygulamayın..neden?çünkü iktidar değişecek”iktidarın değişmesine az kaldı”diyor..iktidarın ne zaman değişeceğini bilmiyor ama az kalmış..onu biliyor.. açıklamasına göre iktidar değiştiğinde kimin geleceğini de tam bilmiyor..biz gelip hesap soracağız demiyor..ama gelecek iktidar size hesap sorar demek istiyor..zaten kanun dışı verilen emirlerin ne olduğunu da bilmiyor”her ne yaptırılıyorsa”onu yapmayın diyor..kirli,mafyamatik,illegal(yasa dışı)olduğunu biliyor ama ne olduğunu bilmiyor..bi de”Türkiye devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir”diyor..henüz iktidar değişmemiş ama devlet halkın devleti olma yoluna şimdiden mi girmiş..?iktidar değişince girecek diyecekti galiba..kamil akla davet ediyorum,soruşturmalar başlar o zaman”emir kuluyduk dediler yaptıkla”kurtulamazsınız diyor..”Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin”diyor..paralel devlet fetöydü..illegal paralel sistemler kim..bir tane değil demek ki.durduk yerde ne oldu..?bir şey olmamıştır..Kılıçdaroğlu “siyasi cinayetler olabilir”diye bir açıklama yaptı..

günlerdir televizyonlarda bu konuşuluyor..önceki gece CNN deydi galiba bir tartışma programında konuklardan biri”Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor sonra o açıklamayı unutturacak başka bir açıklama yapıyor”demişti..aynen..”siyasi cinayetler olabilir”açıklamasını yapınca savcılık bilgi vermesi için davet etmiş..kılıçdaroğlu nun avuklatı da “siz Erdoğan’a sorun”diye cevap vermiş…Kılıçdaroğlu da hemen bu videoyu hazırlamış..bu seferde bununla o sözü unuttururum diye..öyledir..başka bir sebebi yok..ama bu kadar ciddiyetsizlik Kılıçdaroğlu için bile fazla..Savcılık gerekeni yapsın..önce o”siyasi cinayetler olabilir”açıklamasının bilgisini versin..o bilgi kimden-kimlerden geldi..ihbar geldiyse bu savcılığa bildirildi mi..?

Kılıçdaroğlu’nun avukatı da barodan atılsın..onun suçu da şuursuzluk..müvekkili çıkıp tüm toplumu endişeye sürükleyebilecek,ekonomiden tut herşeyi etkileyebilecek(açıklamayı yapan Kılıçdaroğlu değil de başka biri olsa)bir açıklama yapıyor..savcılık davet ediyor oda “gidin CUMHURBAŞKANINA SORUN”diyor(bunu Erdoğan’ın daha önce söylediği bir söz için diyor da)ciddiyetsiz..savcılık çağıdıysa gider elinizdeki kanıtları sunarsınız..sunmak zorundasınız..”yok siz gidin ona sorun” söyledim oldu bitti..dünya size güzel?

.Yukarıdaki kayıt için de gereken yapılsın..her önüne gelen çıkıp devlet memurlarına yani bürokratlara şunu yapın,bunu yapmayın mı diyecek..tamam devlet memurlarının ne yapıp yapmıyacakları,görev tanımları bellidir ama bunun bi cezası olmalı..

yazan:insanotu

Geçen sene 30 Ağustos…Bu sene Ali Erbaş…

Geçen sene 30 Ağustos için komandoların çektiği klip..klip çok güzel..asker zaten bizim asker…konu..?ezanın dinmemesi askerin görevi değil..asker vatanı,milleti,devleti koruyacak..yazının konusu bu ama henüz yazılmadı..


Klipteki sözler<<<dalgalanacak bu bayrak-yankılanacak ezanlar-ezan dinmez-şehitler ölmez-vatan bölünmez
korku nedir bilmeyiz biz dağların erleri-yuva yaptık göklere baş döndüren yerlere-engel tanımaz aşarız yüce engin dağları-el verir uzanırız mor siyah bulutlara-ben Türk komandosuyum-düşmanı çelik pençemle ezerim-her yerde ben varım-havada-karada-denizde-her zaman ve her yerde-hazır-daima-hazır-hazır-daima hazır-kim-Türk Askeri-Kim-Mehmetcik-Türk AskeriAllah-Mehmetcik-Allahvatan uğruna can alıp can verenlerin şerefine-şu kopan fırtına Türk Ordusu yarabbi-senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi-vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelttin-vur şehitler aşkına-vur sen Allah aşkına-korkaklar anlamaz-biz-ölüme aşık olanlar-vatan toprağı için-biz can verip can alanlar-şehitin bir damla kanına gökyüzünü yakacağız-insan büyür beşikte mezarda yatmak için-zemin kan kırmız ay yıldızı ak-o mübarek bayrak işte bu bayrak-vatan sana canım feda arşa açtık elleri-sen muzaffer et bizi mehmetçiği yarabbi-korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak-dalgalanacak bu bayrak-yankılanacak ezanlar-yatacak yer bulamıyacak her kimin gözü varsa-mehmetçik tutar sözünü eğer bir sözü varsa-ezilecek başı hain hangi delikteki yılansa-gerisi teferruattır söz konusu vatansa-ne mutlu Türküm diyene-ezan dinmez-şehitler ölmez-vatan bölünmez..>>>

Klip geçen sene 30 Ağustos için hazırlanmıştı..çok güzel..izleyince insan”siz varken bize hiç bir şey olmaz”diyor..sonra”Allah,Allah..ezanın susmamasını sağlamak askerin görevi değil..neden Türk askeri bu sözü veriyor”diyor..çünkü”mehmetçik tutar sözünü eğer bir sözü varsa”diyor..Asker VATANI-MİLLETİ-DEVLETİ– korur..göreviniz bu..ayağınıza taş değmesin..Allah hepinizi korusun da..ezanın yankılanmasını sağlamak sizin göreviniz değil..

Sonra bu sene Ali Erbaş(Diyanet İşleri Başkanı)Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında temel atma törenlerinde..Yargıtay’ın yeni kampüsünün açılış töreninde..Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi temel atma töreninde..başka törenlerde de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua ediyor..

Devlet Bahçeli bugün açıklama yaptı..açıklama da”burası Müslüman ülke “diyor.”.laiklik Türkiye Cumuhuriyeti’nin temel taşıdır” diyor..”Türk Milleti Müslümandır diyor”..”Ali Erbaş doğru yapmıştır” diyor..”Ali Erbaş’ın hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetinin hedef alınmasıdır”diyor..

TekCumhurot olarak diyorum ki”Cumhurbaşkanı bunu oy için yapıyor..çünkü Cumhurbaşkanı’mız sadece Cumhurbaşkanımız değil..aynı zamanda AKP’nin başkanı..yanlış yapıyor.”

Türk Askeri”ezan susmayacak-ezan yankılanacak”diyemez..bu askerin görevleri arasında değil..Asker”vatanı-milleti-devketi”koruyacak..

Devlet Bahçeli bu açıklamayı yapmayacak..yapmamalı..çünkü siyaset “dine”karışmamalı..

Ali Erbaş..?O devlet memuru..çağrıldığında gider..neden gitmesin..ama çağrılmamalı..Diyanette dua etsinler..Camilerde dua etsinler..Yargıtayın yerleşkesinin açılışında niye dua edecek..ya da Milli Savunma Bakanlığı Yerleşkesi temel atma töreninde…?bütün bu gittiği yerlerde ettiği duaları camide etsin..tv’de de yayınlansın..

Siyasiler dini,imanı kullanmasın..Türk Silahlı Kuvvetleri dini-ezanı kullanmasın..”Türk Milleti’nin” tamamına yakını” Müslümandır”doğru..ama ne kadar müslüman olacağına,hatta olup olmayacağına kendisi karar verir..Bu millet ezanın susmasını istemezse susmaz..buna “millet”karar verir..siyasiler ya da asker değil..

Ben AKP’li değilim..MHP’li de değilim..15 Temmuzdan sonra Cumhur İttifaklıyım..Yapılan her şeyden memnunum..Ama bu olmaz..Yapmayın..Diyanet İşleri Başkanı bu törenlerde olmayınca kimse”NEREDE,NEDEN GELMEDİ”demez…olması gerekmiyor..Dua etmek için orda olması gerekmiyor..camide dua etsinler..hatim indirsinler..yasin okusunlar..dua etsinler..Sizler”niye orda”diyenlere”tepki gösteriyorsunuz da..zaten orada olmaması gerekiyor..CHP’ye de tepki gösteriyorsunuz..CHP yıllardır zaten hiç bir konuda millet-devlet tarafında olamadı..bu konuyu da siyasi malzeme olarak kullanııyor da…sizler de kullanıyorsunuz..

Kullanmayın..kimse kullanmasın..

düzeltme-devam edecek


Yazan:TekCumhurot

Güne-dem..

Yazın başından beri şükrediyorum”hava sıcak ama nem yok..nem olmayınca sıcağa dayanmak daha kolay”..diye de..şükrederken de dikkat etmek gerekiyormuş..

Antalya’da 3 ay suyun içinde gibi oturursun..nemden sürekli ıslaksındır..bu sene öyle değil..yazın başından beri hiç nem yok..ve insan bunun iyi bir şey olduğunu sanabiliyor..

Değil..nem ormanı koruyormuş..sabotaj falan diyoruz ama olmayabilir de..hepsi sabotaj olmayabilir..nem olmayınca ormanlar çatır çatır yanıyormuş..Bu sene farklı gerçekten hiç nem yok..ben Antalya nın son 7-8 senesini biliyorum..ilk kez”nem yok”…

Sabotaj olmayabilir çünkü sadece Türkiye yanmıyor..Çok ülkede yangın var..bizim gibi..aynı anda farklı noktalarda yangınlar var..

Günlerdir Türk Hava Kurumu..yangın uçakları vs konuşuluyor..Uçak muhabbeti havalarda uçuyor..

Kurumlarda sorun olabillir..vardır..Ama her bildiğimiz de doğru değilmiş..uzmanlar anlatıyor..

Mesela orman yandı…koşa koşa gidip o alanı ağaçlandırmak doğru değilmiş..ya da Akdeniz ormanları çok yanıyor..daha dayanıklı,yanmayan ağaçları dikelim..hiç doğru değilmiş..

Şehirleşme orman yangınlarını artırıyormuş.Avrupa da bu durum yıllardır gözleniyormuş..bizde de durum böyleymiş..köylülük,kırsal yaşam azalınca insanlar şehirlere göç edince orman yangınları artıyormuş..ormanlarda boşluklar oluşması yangınların yayılmasını önlüyormuş..hayvanlar aralardaki otları yiyince..tarlalar..yerleşim alanları açılınca ormanlarda boşluklar oluşunca yangının büyümesi önlenmiş oluyormuş..

Yangın söndürme uçaklarının her türü her yangında kullanılamıyormuş mesela..büyük uçaklar düz alanlardaki orman yangınları için uygunmuş..dağlık alanlardaki orman yangınlarında küçük uçaklar,helikopterler olması gerekiyormuş..dağlık alanlarda büyük uçakları kullanmak yangının büyümesine bile sebep olabiliyormuş..

Türk Hava Kurumu’na sorun varmış mesela..doğrudur..vardır..kurumda vardır..kyrumlar arasında vardır..çok sorun vardır..

Ama ne olursa olsun…”VATAN YANARKEN”tek derdimiz “ÖNCE VATANDIR”..

Devam edecek..düzeltme..

Yazan:insanotu

AFGAN GÖÇÜ…

“Yolda araba çarpar ölürüm..Kanserim diye ne belli kanserden öleceğim..”

Bu cümleyi yıllardır duyuyorum..kendim de söylüyorum..Öyle zaten..Araba çarpar,başka hastalık çıkar..bir çok sebep olabilir..

Kanser hastasısın Konya’da evinde akşam çayını içmiş otururken evine kiralık katil girip seni öldürür mü..?öldürür..beterin beteri var işte..hem de karşı komşunu öldürmek için gelip adresi şaşırıp seni öldürür mü..?öldürür..

Metin- Necla Büyükşen çifti 3 yıl önce evlerinde ökdürülmüş..3 çocukları var..Büyük oğulları Uğur,Uğur’un eşi Betül ve onların çocukları,bir de genç kızları Büşra aynı evde yaşıyorlar..küçük oğulları Osman doktor..o başka şehirde yaşıyor..

3 çocuklu çevrelerinde sayılan,sevilen bir çift..3 sene önce bir gece eve maskeli birileri geliyor..tüfekle babayı,anneyi öldürüyor..genç kız kaçıyor..yolda komşunun arabası rastlıyor jandarma eve çok yakın..onunla jandarmaya gidip,jandamayı alıp eve geliyorlar..

3 sene önce Müge Anlı’ya başvurmuşlar..sonuç alınamamış..Bu sene doktor olan oğul tekrar başvurmuş..çünkü nereye başvursa sonuç alamamış..anne baba öldürülmüş ama katili elini kolunu sallayarak geziyor..

Ben bu sene Müge Anlı’da izledim..ara ara 3 sene önceki yayınlardan da gösteriyor..aile, çevre başından itibaren gelin,evdeki oğul,gelinin kardeşi,gelinin kuzeninden şüpheleniyor..hatta emin..evin kızının da yani Büşra’nın da aslında katili bildiğini ama sırrı olduğunu bunun ortaya çıkmaması için söylemediği konusunda eminler..teyzeler,amcalar herkes hemfikir gibi..

Böyle düşünmeleri için sebepleri var..Gelin ve evin oğlu Metin Büyükşen’den ev istiyorlar..gelinin mehriymiş..herkes bunu biliyor..Metin Büyükşen vermem de demiyor..”arabayı,üstüne para vereyim”diyor…gelin”olur mu,,bu benim mehrimi karşılar mı baba”diyor..ses kaydı var..Bir bu sebepten öldürüldü diyorlar..Gelinin kuzeniyle ilişkisi vardı öğrendiler o yüzden öldürüldüler denilmiş.başka sebeplerde sayılmış..Suçlanma sebepleri dışında adli raporda Uğur,Betül ve Büşra’da barut izleri çıkıyor..kız evde ama gelin ve oğul o sırada gelinin babasının evinde..evde yoklar..barut izi çıkma ihtimali yok..

Şöyle olmuş..Komşulardan birinin eski sevgilisi(Esra)..ayrılıktan sevgilisinin anne babasını sorumlu tutuyor…Abdullah Başdemir’le sevgili oluyor.Esra’nın yeni sevgilisi AFGAN’lıları kiralıyor..onlarda kar maskelerini takıp tüfeklerle eve gelip babayı vuruyorlar..anneyi vuruyorlar..kız kaçıp jandarmaya gidiyor..

Sonrasında da kızın anlattığı her şey aslında doğru ama hiç kimse inanmıyor..Osman Büyükşen doktor oğul kardeşini,gelini,kız kardeşini evden çıkarıyor..son halde Uğur,gelin Büşra aynı evde kalıyor..herkeste onları suçluyor..

Kimse Konya’da bir eve kar maskesi takmış ellerinde susturucu takılmış tüfeklerle kiralık katillerin geleceğine inanmıyor..karı kocanın ev dışında kimseyle husümeti yok..kendi hallerinde insanlar..aslında yanlışlıkla öldürüldüler,AFGANLILAR öldürdü..vb konuşmalar olmuş ama başından itibaren o kadar bilgi kirliliği olmuş ki..olay dedikodu temelinde ilerlemiş..

3 yıl sonra Osman Büyükşen tekrar Müge Anlı’ya çıkıp programda sinir kırizleri geçirince özel ekip kuruldu ve olay çözüldü..katiller içeride tamam da…3 yıl da olan..

1..Evin genç kızı aslında söyledikleri doğru ama başından itibaren anne babasını kimin öldürdüğünü bilen ama kendi sırrı ortaya çıkmasın diye bunu gizleyen kişi olarak dışlanmış..

2.Evin oğlu Uğur annesini babasını öldüren evlat muamelesi görmüş..

3.Evin gelini mehir yüzünden ya da yasak aşk yüzünden cinayetleri azmettiren,işleyen kişi muamelesi görmüş..

4.Evin doktor oğlu Osman 3 yıldır hem anne baba ölmüş hem kardeşleri şüpheli kabusunu yaşamış..

Şüpheleri kendileri yaratmış aslında..İnsanları böyle düşündürecek şekilde davranmışlar,konuşmuşlar..

3 kardeş 3 yıldır bu kabusu yaşıyor..3 sene sonra özel ekip kurulunca çok kısa sürede olay çözülüyor..3 senedir neden bu ekip kurulmamış..Uğur ve gelinin üzerinde gerçekten barut izleri var diye raporu kim verdi..o kişi ya da kişiler hala görevde mi..barut izi olması o silahları onların kullandığını gösteriyormuş..kanıt yani..rapor yanlışsa sorumlulara gereken yapıldı mı…?

Veeeeeeeee…

AFGAN’lılar..orda bir yerde Agganlı’lar var..adam adresi verip”gidip bunları öldürün” diyor..yanlış eve girip yanlış kişileri öldürüyorlar..

Neden AFGANLILAR..?kim gider hiç tanımadığı insanları öldürür..Afganistandan gelenler öldürür..Ömrünüz hep savaş olan bir ülkede geçiyorsa…

Düzeltme..devam edecek..

Yazan:insan(OTU)

Güne-dem:İstanbul Sözleşmesi…

Aşağıdaki yazıyı önceden yazmıştım..İstanbul Sözleşmesinden çıktığımızda..Sözleşmeyle ilgili bilgiler,nedir ne değildiri mümkün olduğunca özetledim..

İstanbul Sözleşmesi konu kadın olduğunda çok faydalı..Zaten Türkiye sözleşmeyi imzalayan ilk devlet..ilk Türkiye imzalıyor…

Sözleşmenin adı bu:Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi

Madde 4 ün 3.fıkrası şöyle..Taraflar bu sözleşme hükümlerinin,özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin,cinsiyet,toplumsal cinsiyet,ırk,renk,dil,siyasi veya başka tür görüş,ulusal veya sosyal köken,bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma,mülk,doğum,cinsel yönelim,toplumsal cinsiyet kimliği,sağlık durumu,engellilik,medeni hal,göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi,herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir..

Kadın için hazırlanan bir sözleşme de..tüm devletlerin altına imza atacağı bir sözleşmede cinsel yönelim nedir..?cinsiyet cinsiyet…toplumsal cinsiyet ne..?sözleşmeden çıkılmasına karşı çıkanlar yanlış anlaşılıyor gibi anlatıyorlar..sözleşmenin maddeleri belli..bu madde sözleşmede olan madde..yanlış anlaşılacak bir tarafı yok..gayet açık net..cinsel yönelimin nesi yanlış anlaşılacak..maddelerde özne sadece kadın olur..diğerlerini korumak istiyorsan da ayrı bir sözleşme düzenlersin isteyen devlet onun altına imza atar..isteyen atar..bir de kadının korunması çok önemli ama kadını korurken de karşı tarafta mağduriyet oluşturmadan bunu yapmak lazım..Ayrıca bazı maddeler var..bir devlette sorun var,şikayet var..giden görevliler o devlet kurumlarından daha yetkili gibi…

Aslında olması gereken sözleşme ziyan edilmeden..düzenlemeler yapılıp tekrar gündeme gelmeli..bu haliyle değil..

Yazan:insan(OTU)

Önceden yazdığım yazı aşağıda..sayfada var zaten..

Dün gece ansızın…Gece haberlerinde alt yazı olarak geçti..Cumhurbaşkanı nın talimatıyla Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi..

İstanbul Sözleşmesi 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış..1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmiş.. Türkiye 11 Mayıs 2011’de sözleşmeyi ilk imzalayan 24 Kasım 2011’de parlamentosunda onaylayan ilk ülkeymiş..Onay belgesi 14 Mart 2012 tarihinde “Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne iletilmiş.

Sözleşme İstanbul’da imzaya açıldığı için”İstanbul Sözleşmesi”diye anılıyor..Asıl adı”Kadına Yönelik Şiddet ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”…Sözleşme İstanbul’da gerçekleşen”Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 121.toplantısında kabul edilmiş..Temmuz 2020 itibariyle 45 ülke ve “Avrupa Birliği”tarafından imzalanmış..Bu imzalayan ülkelerin 34’ü tarafından da onaylanmış..11 devlet sözleşmeyi imzalamış ama uygulamamış(bu devletlerden biri İNGİLTERE)..

Sözleşme KADINA yönelik her türlü şiddetin önlenmesini,ev içi şiddetin önlenmesini,şiddet mağdurlarının korunmasını suçluların cezalandırılmasını sağlıyor..kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan bağlayıcı nitelikteki ilk uluslararası düzenlemeymiş..tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler,bağımsız uzmanlar grubu GREVİO taraından izleniyormuş..

SÖZLEŞMEYE İMZA ATAN DEVLETLER:Arnavutluk-Andorra-Ermenistan-Avusturya-Belçika-Bosna Hersek-Bulgaristan-Hırvatistan-Kıbrıs-Çek Cumhuriyeti-Danimarka-Estonya-Avrupa Birliği-Finlandiya-Fransa-Gürcistan-Almanya-Yunanistan-Macaristan-İzlanda-İrlanda-İtalya-Letonya-Lihtenştayn-Litvanya-Lüksemburg-Malta-Moldova-Monaco-Karadağ-Hollanda-Kuzey Makodonya-Norveç-Polonya-Portekiz-Romanya-San Marino-Sırbistan-Slovakya-Slovenya-İspanya-İsveç-İsviçre-Türkiye-Ukrayna-Birleşik Krallık

İstanbul Sözleşmesi Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanmış. Avrupa Konseyi 1949’da kurulmuş hükümetlerarası bir kuruluş.Avrupa çapında insan hakları,demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla kurulmuş.Avrupa Konseyi’ne Beyaz Rusya,Kazakistan ve Vatikan dışında tüm Avrupa ülkeleri üye.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,Avrupa Konseyine bağlı..

Sözleşme imzalandığından beri konuşuluyor..Ben yazıyı yazmaya başlıyalı epey oldu.sözleşmeyi madde madde başından sonuna okudum.inceledim..yazacaktım gerek kalmadı.

Dün gece Cumhurbaşkanı talimatıyla sorun çözüldü..Türkiye sözleşmeden çekildiğini açıkladı.

İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imza atan devlet Türkiye..Meclisten ilk onaylayan devlet de Türkiye..Çünkü sözleşmenin asıl adı”KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE BUNLARLA MÜCADELEYE DAİR AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMESİ“..

Sözleşme çok iyi..çok detaylı hazırlanmış..Zaten”KADIN”bölümünde sorun yok…Sorun”KADIN”ın yanına eklenenlerde..Aşağıdaki madde sözleşmeden,***Taraflar bu sözleşme hükümlerinin,özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin,cinsiyet,ırk,renk,dil,din,siyasi veya başka tür görüş,ulusal veya sosyal köken,bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma,mülk,doğum,CİNSEL YÖNELİM,toplumsal cinsiyet kimliği,sağlık durumu,engellilik,medeni hal,göçmen veya mülteci statüsü gibi,herhangi bir temele dayalı ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir.***

Cinsel yönelim,toplumsal cinsiyet vs..sözleşmede kadınla birlikte ..bne si..sapığı hepsi kanun önünde bu haklara sahip oluyor..sözleşmeye imza atan bütün ülkelerde bu haklara sahip oluyor..

Bu sözleşmeyi imzalayan büTün devletler EŞCİNSELLİĞİ,BNELİĞİ VB.bütün hepsini resmi olarak kabul etmiş oluyor..hepsini koruma altına almış oluyor..

Türkiye”İlk imzayı atan devletim olur mu,olmaz mı”demedi..”bu yanlış olmaz”dedi…

Olması gereken imza atan bütün devletlerin sözleşmeden çekilmesi..Kadın için yeni bir sözleşme hazırlayıp onunla devam etmesi…Muhalefet kadın hakları vs diye sabahtan beri konuşuyor..ama bu konu kadın haklarıyla ilgili değil..sözleşmeyi internetten okuyabilirsiniz..sadece kadınla ilgili olduğunda sorun yok ama şöyle bir sahne düşünün…bir kadın karakola gidiyor şiddet gördüm diye(hangi ülkede olursa olsun,hatta vatandaşı olması bile gerekmiyor)o devlet ona sahip çıkmak zorunda…ve aynı karakola bir ..bne geliyor”kocam bana şiddet uyguladı”diye…devlet ona da sahip çıkmak zorunda…ya da bir çocuk krakola gidiyor ben ..bneyim ailem bana psikolojik şiddet uyguluyor devlet ona da özel muamele edecek falan…

Özet: Kadın dünyanın her yerinde şiddete uğruyor..bizden çok kötü durumda olan ülkelerde var..bir çok insan bir araya gelmiş..bu sounları çözmek için bir sözleşme hazırlamış…bu sözleşmede sorunlar tespit edilmiş,çözümleri aranmış,sözleşmeye imza atan devletler bu çözümleri uygulama sözü vermiş..bağımsız bir kuruluş verilen sözlerin uygulanıp uygulanmadığını denetliyecekmiş..

ama nedense bu sözleşmeye kadının yanına cinsel yönelimi farklı olanlar eklenmiş..kadını,aileyi korumak olan bir sözleşmeye bunlar eklenmiş..yani sorun kadını korumayalım değil..bir avuç ..bne bu sözleşmeyi imzalayan her devletin cinsel sapkınlıkları resmi olarak kabul etmesini,aileden başlıyarak korunmasını sağlıyacak hale getirmiş..

düzeltme devam edecek..

Yazan:insanotu

Orda bir bayram var uzakta..

Ramazan bayramında neler yaparız..Büyükleri ziyaret ederiz..ellerini öperiz..onlar da bizi öper..çocuklara şeker..varsa para veririz..mezarlıkları ziyaret eder dua okuruz..vb..

Bu Ramazan Bayramında neler yapmayacağız..büyükleri ziyaret etmiyeceğiz..aşıları yapılmış olsa bile yine de riske girmeyeceğiz..telefonla bayramlarını kutlayacağız(yoksa seneye telefonla bayramını kutlayacağımız büyüklerimiz bile olmayabilir)..onlar da bizi öpmiyecek…çocuklara şeker verelimde(hadi şekerleri eldivenle veririz de)..para mı vermiyelim..ya da dezenfektan sıkıp mı verelim(çocukda yokta..komşu çocukları kapıdan bayram kutlarsa..?bilemedim)..

Ramazan bayramınız kutlu olsun..sağlıklı..huzurlu..mutlu..koronasız bayramlar yaşayın inşallah..

bayramınızı kutlayan:insanotu