Ortam sesleri..Selçuk Bayraktar..

Ortam sesleri…..

Babamın bir lafı var”kaz uçar da,laz uçmaz mı..?”…..

Ahmet Hakan:Evet..Selçuk Bayraktar konuğumuz..BAYKAR Teknik Müdürü ve T3 vakfı mütevelli heyeti başkanı..doğru söylüyorum de mi..?

Selçuk Bayraktar:Evet..

Ahmet Hakan:Selçuk bey..nerede okudunuz..?kaç yaşındasınız..?bunları çok merak ediyorum..

Selçuk Bayraktar:Ben 40 yaşındayım..İstanbul Sarıyer’de doğdum..Robert Kolej de okudum.İstanbul Teknik Üniversitesi’nde elektronik bölümünde devam ettim…sonrasında…Upenn University of Pennsylvania da burslu olacak şekilde elektronik bölümünde master yaptım..insansız hava araçları üzerine.. yine sonrasında emayti (IMT)de ikinci yüksek lisansı mı havacılık ve uzay bölümünde yaptım..yine insansız hava araçları üzerine..yine ordan burs olacak şekilde..sonrasında da 1.5 sene kadar corginya tek de araştırma görevi yaptım..Amerika’da yine..o arada tabi bizim insansız hava araç faaliyetlerimiz başlamıştı..en ufağından başlamak üzere…2000 li yıllardan başlıyorum..o dönemde de 2007 yılında Türkiye’ye döndüm..

insan(OTU):Selçuk bayraktar’ın babası da mühendismiş..uçmaya meraklıymış..Uçmaya giderken Selçuk Bayraktarı’da çocukken yanında götürürmüş..merakım oradan diyor..yani eğitim ve mesleği bilinçli seçmiş..BAYKAR’da çalışıyormuş..Firmayı babası 1985 yılında otomotiv sektörüne hassas makine parçaları imal etmek için kurmuş..İnsansız hava araçları Selçuk Bayraktarın ilgi alanıymış..Selçuk Bayraktar Sümeyye Erdoğan’la 14 Mayıs 2016’da evlenmiş..Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı..

CNN Türk’de Tarafsız Bölge’de Ahmet Hakan soruyor Selçuk Bayraktar cevaplıyor..

3 konu başlığı var…solunum cihazları..İHA’lar…ve seçim döneminde,sonrasında,ve hala söylenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden T3 vakfına önce nakit olarak verilfdiği,sonra nakit değil ama fayda sağlandı denilen çok liralık para..

Düzeltme..Devam edecek…gerçekten devam edecek..bu yazıya ekliyeceğim..

Ortamı dinleyen:ot

Ahmet Hakan:…bizim şu sıralarda en çok konuştuğumuz konu malum salgın..virüs..kovit..bu konuyu konuşuyoruz..yani ülkemiz bu salgından etkileniyo..çok sektör kapandı..lokantacılar falan feryat ediyorlar,bizi açın diye..siiz..ya solunum cihazı çok önemli dendi işin taa başından..hatırlarsanız büyük felaket senaryoları da yazıldı..dendi ki yav solunum cihazları yetmiyecek..ee..öyle bir an gelecek ki hastalar hastanelere akın edecekler ve solunum cihazına çok büyük ihtiyaç duyulacak dendi..siz tam bu noktada”biz yerli bir solunum cihazı üretebiliriz “dediniz..eee..hatta şöyle bir sözünüz de var”mühendislerimiz bizi bir odaya kapatın,başarana kadar da çıkarmayın dediler ve bunu başardılar”..

Selçuk Bayraktar:Şimdi çok teşekkür ederim soru için..salgının başladığı dönem bütün dünya da salgının özellikle,hastalığın kötü seyrettiği durumlarda ağır bir zatürreye dönüştüğü..o durumda da..intibasyon gerektiği..yani solunum cihazına bağlanma gerektiği..tabi o dönemde çok yoğun makaleleri takip ediyorum..bütün dünyadan..hem bu konuyla alakalı nasıl tedbir alabiliriz..ne yapabiliriz..şimdi ülkemize doğru geldikçe de..geldikten sonra da tabi ülkemizin de..bütün dünyanın istatistiklerini de takip ediyoruz..ülkemizin şu yönünü gördük..dünyada en çok kişi başına en çok yoğun bakım yatağı düşen ülkelerden biri..bizde alt yapı çok sağlam..tabi pandemi hesapları yapıyoruz..bir yandan modelliyoruz..işte Türkiye’de şöyle olursa ne kadar yayılır..ne kadar zaman da ne kadar tedbir alınırsa..yani..mühendis arkadaşlarla yaptığımız çalışma..çünkü bi taraftan bütün dünyayı sarıyo bu…biz bir yandan da insansız hava aracı çalışmalarımıza devam ediyoruz..bi taraftan da bilgi sahibi olmanız gerekiyor..solunum cihazı ihtiyacı olur mu acaba Türkiye de..bütün dünya bunun peşine düştü…hatta o dönemde…ee eğer hastalık şöyle büyürse olabilir..bizde ki rakamlar yetmiyebilir..bunu hesap edince görebiliyorsunuz..tabi Allah’a şükür öyle bir şey olmadı..zaten 2 sebebe bağlıyorum..1..bizim hazırlığımız çok iyi durumda,dünya ya göre..ama dünyada gelişmiş ülkelerde bile büyük sıkıntılar yaşanabilecek duruma geldi..biliyorsunuz..İtalya’da,Amerika’da solunum cihazları yetmedi..eee..şimdi o dönemde hızla dedik ki”biz ne yapabiliriz”..

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteklediği bir firma vardı..12 adet cihaz üretmeyi başarmışlardı..bu bilmediğimiz bir alan..ben robotik kontrol uzmanıyım..önce firma tespit edildi..ürünü sorduk çok kullanıldığını ve beğenildiğini söylediler..biz dedik ki o zaman buna mühendislik olarak destek verdim..çünkü firma çok ufak..3-4 kişilik bir firma ee ASELSAN’la görüştük..BAYKAR..biz kalabalık bir ekibiz..850 kişi kadarız..ASELSAN çok daha büyük..

Önce mühendislikle ilgili eksiklikleri gidermek ve bunu hızlıca üretmek gerekiyor..bir yandan mühendisliğin çok hızlı gelişmesi gerekiyor..bizim imalat tarzımız biraz da butik..havacılıkta hep böyledir..yani bi şeyden yüz binlerce yapmazsınız..işte haftada 1 uçak yaparsınız..veya ayda 1 uçak yaparsınız..biraz terzi gibi yapılır..otomotiv ve diğer başka alanlarda..beyaz eşyada ise çok yüksek hacimler olur..adetler olur..ARÇELİK’le görüşüldü..onlarda tabi heyecanla..ordaki mühendisler de büyük heyecan duydular..açıkçası herkeste öyle bir hal vardı..ve biz bir şekilde bu takım bir araya geldi ve başladı..

Biz dedik ki bir şey daha yapalım..bu cihazı siparişte verelim..devlete bağışlanmak üzere..Sağlık Bakanlığı’na..Onlarda uygun..Türkiye’de ihtiyaç olursa Türkiye’de..Dünya’da da bazı fakir ülkelerde hiç yok..bazılarında zengin oldukları halde hiç yok..hiç yok değil de az..gerekirse de dünya..insanlığa bir faydası olsun..çünkü Türkiye’nin hazırlığı..alt yapısı inanılmaz ciddi..sağlık sistemi de çok sosyal..yurt dışında da yaşadım..kıyaslanınca Türkiye’de ki sağlık sistemi çok sosyal..çok adaletli..çok ta insana açıkçası dokunur bir sistem..bu anlamda biz bir kampanya başlattık..üretilen bu cihazı aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’na da verilmek üzere BAYKAR olarak 250 adet bağışlamayı taahhüt ediyoruz..işte hemen peşinden ASELSAN..ben davette bulundum..tabi ki destek olmak isteyenlere..ASELSAN 250 adet bağışlayacağını..ROKETSAN yine savunma sanayi şirketi 250 adet bağışlayacağını..bunun yanında TUSAŞ ve TARNET’te bağışlayacağını söyledi..AMAZON Türkiye 100 cihaz..yine ARÇELİK 150..unutmadan söyliyim rakamları da kaçırmamak için..1000’in üzerinde cihazı bağışlanmak üzere topladık..henüz üretim yok..daha sürecin başındayız tabi..bu arada Cumhurbaşkanımıza konuyu aktardık..böyle bir durum var..ne yapmamızı önerirsiniz..”ben”dedi”Türk mühendislerine güveniyorum..en iyisini yaparsınız..ne gerekiyorsa biz de yapmaya hazırız”..biz hemen bu ekibi kurunca..sağ olsun onun o şeyi çok önemliydi..yani bir taraftan insan hayatı var işin ucunda..bir cihaz yapacaksınız..hızla..yanlış olmaması lazım..yani sağlık şifa olması yerine yanlış bir şey yaparsanız da zarar verme ihtimaliniz var..o çok önemliydi bizim için..moral destek..Sağlık Bakanlığımız da sağ olsun..hemen cihazı..zaten kullanıyorlardı hastanelerde..5000 adet sipariş vereceğini söyledi..ve biz hızla..tabi bu sefer hemen cihazın eksiklerini..mühendislik eksiklerini..bi yandan da hızla üretim serüvenine başladım..dünyada da biliyorsunuz bir çok ülke buna ihtiyaç duyarken şöyle şeyler olmaya başladı..cihazın parçalarının satışı yasaklanmaya başladı..1 parçası Malezya da yapılıyor..1 parçası Tayvan da yapılıyor..1 parçası..ve bütün dünya bu cihazları üretirken oralardan parça alıyor..bunlar bir anda ihracat yasaklarına yani ithalat yasaklarına girmeye başladılar..çünkü herkez cihaz yapmaya..hatta siparişler iptal oldu..dünyada birbirlerinin siparişlerini kestiler falan..şimdi böyle bir durumda karşı karşıya kaldık..cihazın içindeki bileşenleri de yerli yapmak..hem hızlı..her şeyi yerli olmasa da..zaten tasarım yerli..en kritik hususu o..tasarımı tümüyle bizim mühendislerimize ait..biosis firmasına ait..ama üretirken başka başka parçalar alıyorsunuz..herkes için aynı sıkıntı var..dünyada ki diğer ülkeler için de..kimse kimseye vermeyince herkes kitleniyor..şimdi bunları yerli yapmamız lazım..işte o noktada ASELSAN’daki mühendis arkadaşlarımız..içindeki hava akışını kontrol eden valfler var..onun yerli yapılması gerekiyordu..dediler ki”bizi bir odaya kilitleyin ..bitirene kadar da çıkarmayın”..çok hızlı bir sürede sonuç alındı..biz bu seferberliği sadece bu paydaşlar açısından görmedik..bir örnek vereyim..valflerin içinde bir kauçuk parça yapılacaktı..kimi aradıysak..kime yaptırabiliriz..işte Albert bey var..TEKNOKAUÇUK..kendisi de hasta olmuş..ben aradım..kendisini..”ben hastayım”dedi..ben dedim işte şöyle bir şey yapıyoruz..geçmiş olsun..”bir cümle daha kurmayın..biz ne gerekiyorsa..ama nefesinizi yormayın..ne gerekiyorsa yapmaya hazırız..fabrikayı şimdi açtırıyorum”dedi..”mevzuyu biliyoum”dedi..yani tabi bu bizi çok etkiledi..açıkçası yani bu yaklaşım..sonuçta şimdi çok hızlı bir şekilde..biliyorsunuz Başakşehir’deki..15 ün içinde seri imalat protatifi çıktı..sonrasında da 100 adet cihaz..Başakşehir de biliyorsunuz..biz de yeni görmüş olduk..harika bir eser..sonrasında tabi bu ayın sonuna kadar 500 adet üretilecek denmişti..üretildi..onlar da yurtdışına gidiyorlar..çünkü Türkiye’nin ihtiyacı yok yani..yurt dışına ihraç oluyor..bildiğim kadarıyla sağlık bakanlığı tabi bunun kararını veriyor..bu ayın sonuna kadar da 5000 adet..ondan sonra da tabi ASELSAN’da bir taraftan üretmeye başlıyor..bu ayın sonuna kadar da 5000 adet üretilecek..sonrasında da tabi artık..biz kampanyayla da 1000 adet toplamıştık..sağlık bakanlığım onları nereye uygun görürse..Somali’ye 10 cihaz gidecek dendi..bizi hemen bir stres sardı..aman bir eksik olmasın..burası fukara bir ülke..bir tane bile solunum cihazı olmayan ülkeler varmış..dedik ki en ufak bir yanlış yapmamız lazım..yani belki bu dünyada bir şey olmaz..cihazlar zaten şey gidiyo..ama Allah bizi affetmez..yani ne olursa olsun..garip gurebaya bizim en iyi cihazı vermemiz lazım..onun stresi bizi çok yordu diyebilirim..yani orda yoksulluk halinde ki insanlara özellikle en iyisini yapmaya gayret ettik..

Bütün bu teknolojilerde gelişirken bütün testleri geçiyorsunuz..siz biliyorsunuz yazılımlarda ne kadar bütün testleri geçseniz de telefonlara sürekli güncelleme geliyor..niye geliyor bunlar..çünkü zamanla nadiren de olsa ortaya çıkabilecek şeyler oluyor..sorunlar oluyor..insan oğlunun yaptığı tüm sistemler için bu geçerli..hatasız sistem var diyebilir misiniz..?en fazla hataları biz eksiltebiliyoruz..bütün sistemler de çok seyrek hale getirebiliyoruz..havacılıkta bizim yaptığımız uçaklar için 1 milyon saatte bir oluyor..yolcu uçakları için 1 trilyon saatte bir oluyor..1 trilyon saate göre tasarladığınız uçak 1 milyon saatte bir düşüyor..yani..buna rağmen hata yapıyor bu sistemler..işte arabalarda hepsine bir standart var..onu yakalasanız bile siz ne olursa olsun sistemlerin olgunlaşması zaman alıyor..

Ahmet Hakan:peki ihraç edilenlerden Somali’den herhalde para alınmıyordur..başka ülkelerden para alınıyor mu acaba..?parayla mı satılıyor..yoksa..?

Selçuk Bayraktar:bildiğim kadarıyla parayla satılıyor..ve dünya dan çokta hesaplı bir maliyete..zaten hep böyle olur..MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ dediğimiz şey böyle bir şey..bir taraftan siz teknoloji fikri geliştirdiğiniz de..en kıymetli şey fikir..fikir size aitse..tasarım size aitse katma değeriniz yüksektir..yani fikrin..burda ki fikrin..markalarda da öyle..yani tekstil de..yani üretmekten öte marka..aynısı bizim alanımızda da geçerli..katma değeri bi kere çok ucuza mal edebiliyorsunuz..çok hesaplı..dünya standartlarında da hesaplı..tabi onun kararını Sağlık Bakanlığı verir..cihazların hakları..dolayısıyla orası..

Ortamı dinleyen:insanotu

Ahmet Hakan:peki Selçuk bey..siz aslında hani Türkiye’nin önemli bi ihtiyacını karşılıyorsunuz..yani yıllardır özlemini çektiğimiz teknoloji de bir şey yapalım..uçağımız olsun..silah sanayinde..savunma sanayinde bi adım atalım falan..hani siz bu işi Türkiye’de öncülüğünü yapıyorsunuz..herkeste bunu takdir ediyor..tamam diyorlar..gerçekten hakkını teslim ediyorlar bu işin..bi şey sorucam..siz bi evlilik yaptınız ve Cumhurbaşkanımızın kızıyla evlendiniz..bu nası bi şeye yol açtı..hani mesela dezavantaj mı oldu..avantaj mı oldu..böyle bi baktığınız zaman..hani evliliklere böyle bakılmaz ama hani böyle soralım..

Selçuk Bayraktar:evet şimdi tabi evlilik çok güzel bir şey..bunu tüm genç kardeşlerime de tavsiye ederim..ben biraz geç evlendim de diyebilirim..36 yaşında evlendim..ee biraz hem yurt dışındaki tahsilim,ondan sonrasında da bu insansız araçların macerası..bir kaç senem de Güneydoğu’da geçti..uçakların peşinde..ufak uçaktan başlamak üzere..böyle ertelemek zorunda kaldım diyebilirim..hatta son dönemde de işte en son Zeytindalı Harekatı..ondan sonra da Barış kalkanı harekatında da yine arazideydik..askerlerimizle birlikte..teknikerlerimizle birlikte..tabi Cumhurbaşkanımız ülkemizin tarihine,kaderine damgasını vurmuş bir isim..bu anlamda ben kendisini açıkçası çok eski yıllardan beri takip ediyorum..babam vesilesiyle çok eskiden Refah Partisi döneminde tanıyorum..il başkanlığı döneminden..bu anlamda her yönüyle örnek bir insan..kendisine çok genç yıllarımızdan itibaren hayranlığımız vardı diyebilirim..bunun yanında ee Cumhurbaşkanımızın tabi ülkem..özellikle biz savunma sanayi alanında çalışıyoruz biliyorsunuz..ee..savunma sanayi 2000 li yılların başında yüzde 15 yerli ürün katma değeriyle üretim yapan bir noktadaydı..yani biz nerdeyse tüm ihtiyacımızı dışardan karşılıyorduk diyebiliriz..işte baktığımızda projelere milli teknoloji hamlesi kapsamında vizyon sayesinde..işte yerli atak helikopterimiz var..bunun dışında tayinin yaptığı yerli helikopter projemiz var..işte insansız hava araçları konusunda geldiğimiz noktayı artık tüm dünya özellikle İdlib harekatından sonra takdir eder oldular..yani bakın bunlarda..bu çalışmalar tabi uzun soluklu..siz bi vizyon koyuyorsunuz belki 10 sene bekliyorsunuz..ondan sonra sonuç ortaya çıkıyor..ee..bi kere bunların hepsi milli teknoloji hamlesi olan vizyonuyla ala…her şey açıkçası sadece bizim için değil,herkes için avantaj tabi..biz bu vesileyle aynı zamanda biliyorsunuz TEKNOFEST gibi çok büyük paydaşlı bir etkinlik de yaptık..burda dünyanın en büyük festivali olmayı tüm topluma dokunabilmeyi başardık bi anlamda..bir milyon 750 bin kişi geldi..bütün bunları ancak o irade sayesinde yapabilirsiniz..milli teknoloji hamlesiyle bugün ne olduysa sivil alanda da..

Ahmet Hakan:2000’leri başında yüzde 15 ti..şimdi kaç?

Selçuk Bayraktar:şu an yüzde 65-70 civarına ulaştı..

Ahmet Hakan:müthiş bi şey..

Selçuk Bayraktar:büyük başarı..bakın nasıl bu kadar hızlı solunum cihazı yapıldı..2 savunma sanayi şirketi,bir beyaz eşya üreticisi,artı bir bilişim şeyi..bütün bu birikim sayesinde..mühendislik derinlik sayesinde..tabi bu en nihayetinde vizyon sayesindedir..yani düşünün ki bizim elbette çok kaliteli mühendislerimiz var..bu makinaları tasarlıyacak üretecek alt yapımız da var..ne yok..?irade olmadığında kimse bunları yaparım demediğin de..,

Ahmet Hakan:orda mı Cumhurbaşkanı devreye..

Selçuk Bayraktar:işte bu çok kritik..bence bu iradeyi,bu güveni vermek çok kritik..biz bunu milli yapıcaz demek..yoksa montaj sanayiyle de yapabiliriz de diyebilirsiniz..dersiniz ki ben sadece lisansla bunu dışardan alıcam..dünyada bana bu alanda hangi rol biçildiyse o modelde gidicem de diyebilirsiniz..Türkiye mühendlislik geliştiremez ki ben iyi hatırlıyorum savunma sanayinin o ilk yıllarında Türkiye’nin ilk insansız aracını yaptık..ufak..maketin uçak gibi bir şey..IMT’de araştırma görevlisiyim..savunma sanayine gitmişiz..ordaki uzmanlardan şöyle bir yaklaşım görebiliyorsunuz..ya..yani siz bakın..siz ancak yabancıların yaptığı..yabancılar öyle bir yol almışlar ki..yani biz bunu 100 sene şey yapsak çalışsak yakalıyamayız..gidin onların dökümanlarını tercüme edin..bizimle onların rahat irtibat kurmalarını sağlayın bu yeter..daha biz uçak yapıcaz..sonra bunun daha büyüğünü yapıcaz..dünyada 1 numara olucaz..yaklaşım buydu..bakın bu vizyon meselesidir..aynı insan başka türlü bakacak olsa kendisi en gelişmiş uçağı yapacak..ama böyle baktığı için..

Ahmet Hakan:o yaklaşım yerle bir oldu işte..

Selçuk Bayraktar:Allah’a şükür..yani savunma sanayinde oldu..İnşallah diğer alanlara da adım adım yansıyor..işte solunum cihazı bence..en önemli husu burda odur..solunum cihazı hikayesindeki en önemli husus nedir,en büyük kazanım nedir deseniz bir seferberlik olabilmesi..birliktelik..o ruh..işte yani ölüm döşeğinde bile olsanız..

Ahmet Hakan:birbirinden çok farklı şirketler bir araya gelip..

Selçuk Bayraktar:aynen bi kere en başta devlet..yani bu çok güzel bi model..var..bilişim firması var..devlet bunları hızlıca organize ediyor..kabiliyetlerini bir araya getiriyor..bakın dünya devletleri başaramadılar bunu..daha hızlı yapmaları gerekiyordu aslında..bir çok dev girdi bu işe..solunum cihazı işine..ama başaramadılar..bence yaklaşımdan dolayı yapamadılar..yani belki teknik yapıları daha fazla..zaten cihaz üretiyorlar..birikimleri var..hatta ben düşündüm niye başaramıyorlar acaba..niye olmuyor..bu kadar..

Ahmet Hakan:şeyden mi..irade eksikliğinden mi?

Selçuk Bayraktar:bence yaklaşımdan kaynaklı..yani yaklaşım çok kritik..bakış açısı,perspektif..ben burda hırsla rekabet edeyim derseniz kimse başarılı olamıyor..yani bir ara hatırlıyorsunuz..yani Almanya’da aşı şirketini almaya kalktılar..çok reaksiyon gösterdi toplumlar..şimdi yardımlaşma olmadığı zaman..dayanışma olmadığı zaman bence bereket de olmuyor..hedefe de gidemiyorsunuz..en büyük kazanımlardan biri budur..bir de çok hızlı organize olmasıdır ve bunun sonucunda ortaya çıkan moraldir..topluma verdiği moraldir..biz başarırız duygusudur..bence en büyük kazanım İnşallah..

Ahmet Hakan:Bakın şimdi…şöyle iha..siha..savunma sanayinde bu işler yapılmamış olsaydı..ve birileri çıkıp biz solunum cihazı üreteceğiz deselerdi asla ben inanmazdım buna..ama bu alt yapıyı bu derinliği gördüğümüz için bu solunum cihazı işini..ha bunlar üretirler..işte güven böyle bir şey..özgüven böyle kazanılıyor..o açıdan önemli bi şey oldu..peki Cumhurbaşkanımızla sık sık görüşür müsünüz?

Selçuk Bayraktar:Cumhurbaşkanımızla tabi bu pandemi döneminde özellikle solunum cihazı ve e..akıncı insansız hava araçlarıyla uğraşıyoruz..biz ondan dolayı çok sık görüşemedik..biraz daha telefonla oldu diyebilirim..onun dışında normal zamanlarda 2 haftada 1 veya haftada bir hafta sonları işte ailecek toplanma..

Ahmet Hakan:Hep şey mi konuşursunuz..ya ne oldu şu uçak işi,u hava aracı..şunu ne yaptınız..hep muhabbet bunun üzerinden mi döner..

Selçuk Bayraktar:yani..daha..tabi.daha çok..biraz da..ee..iş değilde biraz daha çoluk çacuk..biraz da insanın kafasının dinlenmesi gereken ortamlar olduğundan çocuklar daha ön planda oluyor diyebilir..

Ahmet Hakan:iş konuşmayız pek diyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:yok..yok..nadiren..

Ahmet Hakan:Peki şimdi Selçuk bey..bir de tartışmaların odağına yerleşiyorsunuz..eleştiriliyorsunuz..bakıyoruz o sosyal medyadan o eleştirilere cevap veriyorsunuz..sonra size tekrar cevap veriyorlar..bir de böyle bir işle uğraşıyorsunuz aslında..en son asıl taaa bu belediye seçimlerinden beri bu mevzu gündemde ama en son CHP li Veli Ağababa’nın sosyal medyada yazdığı bi mesajla birlikte o tartışma yeniden gündeme geldi..olay şu..sizin T3 vakfı..mütevelli heyeti başkanı olduğunuz bi vakıf..

Selçuk Bayraktar:evet..

Ahmet Hakan:Deniyo ki..ya bu vakıf Ak Parti döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 41 milyon liralık destek aldı deniyor..

Selçuk Bayraktar:ondan önce nakit aldı diyorlardı..sonra nakit değil dediler..destek aldıya çevirdiler..biz itiraz edince..

Ahmet Hakan:önce dediler ki 41 milyon lira nakit..

Selçuk Bayraktar:para aldı..seçim döneminde kirli bi kampanya başlattılar..

Ahmet Hakan:yani siz ne dediniz,o zaman..?

Selçuk Bayraktar:hemen biz karşı mesaj yayınladık..mahkemeye verdik..bi kere biz bırakın para almayı..biz para verdik..emek verdik..ben parayı o kadar kıymetli görmem bu işlerin hepsi büyük gönülle..ruhla yapılır..paranın yapabileceği şeyler bellidir..bina..vesayre gibi şeyler yapar..insan yetiştirmez para..ruh inşa etmez..bir gönül birlikteliği inşa etmez..bütün büyük işlerin hepsini de..milli teknoloji hamlesiyle yapmak istediğimiz o toplumsal seferberliği de asla parayla yapamazsınız..gönülleri inşa ederek,inanç inşa ederek paradigma dönüşümüyle yapabilirsiniz..bunlarda..o dediğiniz şeyler yapmaz..biz Türkiye Teknoloji Takımı vakfı olarak..şöyle düşünün..bir pandemi var ve pandemi hastaneniz var..orda bir vakıf gönüllü doktorları organize etmiş..onlar da geçinebilecekleri kadar imkan sağlamış..maddi imkan..ama gönüller..bu çok önemli..

Ahmet Hakan:para almıyorlar..

Selçuk Bayraktar:evet..gönüllüler..geçinebileceği kadar..bizim öğrencilerimiz var işte bursiyer..bunlar gitmişler devletin hastanesinde..ücretsiz..ekipmanlarıyla..vakıf bunlara ekipmanda sağlamış..gitmişler,hastaları tedavi etmişler..o sırada hastaneye ilave bölümler yapılmış..orda da hastaları tedavi etmişler..ve en sonunda da o hastane devletin..pandemi bittiğinde de ordan ayrılmışlar..sonra deniyo ki siz..yani aslında doktorlar ne yapmış..bir kriz sırasında yaraya merhem olmak için gidip hizmet vermişler..destek vermişler..vakıf para harcamış..emek vermiş..bunu organize etmiş..bu gönüllülüğü oluşturmuş..ondan sonra siz tutup diyorsunuz ki ee siz burdan destek aldınız..ya ben hizmet verdim..bu hizmeti sen yaptın..yani bu hizmeti kurum yaptı..ben bu hizmeti ne olarak yaptım..işte öğrencilere yani bu benzetmeyi benzetecek olursak T3 vakfının yaptığı işe..T3 vakfı öğrencilere şu 1500 öğrenciye eğitim veriyor..bu öğrenciler kimler A partisinde..B partisinden..C partisinden öğrenciler değil..bunlar sınavla nesnel belki..o iftirayı konuşanların akrabaları da bizden eğitim alıyorlar bilmiyoruz..bu bizi ilgilendirmiyor açıkçası..bizim misyonumuz bunlar değil..bizim misyonumuz tam bağımsız müreffeh güçlü Türkiye için milli teknoloji hamlesini geliştirmek..bunu niye geliştirmeye çalışıyoruz..bunun ancak toplumsal seferberlikle olacağına inanıyoruz…tüm toplum buna inanırsa devrim otomobillerinin önü kesilmez ..tüm toplum buna inanırsa Nuri Demirağ’ların önü kesilmez..tüm toplum buna inanırsa Veci Hürkuş’ların önü kesilmez..daha geri gideyim..Hazerfan Çelebi füzeyle uçmaya kalktığında sürülmez..Hazerfan Ahmet Çelebi uçmaya kalktığında da sürülmez..Takiyüddin uzaya baktığında donanma tarafından rasathane topa tutulmaz..yani bu geçmişten gelen köklü bir..açıkcası tahassubu(bağnazlık demek) ifade ediyor..Nuri Demirağ’ın önü niye kesilmiş..niye devrim otomobilinin önü kesilmiş..şimdi bütün bunlar olurken toplum da seyirci..toplum eğer müdahale etmiş olsa başka türlü bakmış olsa böyle seyretmiyecek.belki biz medeniyetimiz bilimin kurucularından..pozitif bilimin kurucularından..17 yüzyıldan sonra bakıyorsunuz malesef geri kalmışız..ve ogünden beri de bu çok değişmemiş..bu nasıl değişecek..bu bakış açısının değişmesi lazım..toplumsal bakış açısının değişmesiyle olacak..

Ahmet Hakan:şimdi bu 41 milyon lira nerden çıkıyor..anlamadım ben..

Selçuk Bayraktar:şimdi bu çok güzel bir soru..deminki pandemi örneğini düşünün..biz düşünün ki hastanede gittiniz..doktorlar bu hizmeti yaptı..biz..vakıf bursiyerlerimiz var..bunlara burs veriyoruz..bunlar üniversite öğrencileri..bunlara,ilaveten eğitim veriyoruz..nerde veriyoruz..belediyenin yerlerinde..bu yerler bizim mi..değil..belediyenin yerleri..belediyeyle ortak bir protokolumüz var eski dönemden gelen sonrasında da devam eden..açıkçası belediyenin yönetimi değiştiğinde biz siyasi bakmadığımızdan dedi ki biz devam edelim..onlarda zaten devam etmek istediklerini bildirdiler..belediye bizi..Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığındaki belediyesi..biz kamu kurumu olarak ördük..Teknofestte de paydaşımız..paydaşımız..ortağımız..o etkinlikte de şimdi oraya da yaklaşık 56 kurum var..hepsi para harcıyor..şimdi vakfa mı harcıyorlar,etkinliğe mi..

Ahmet Hakan:peki siz belediyenin..

Selçuk Bayraktar:belediye de harcadı..

Ahmet Hakan:bi dakika..ne yaptığınızı anlamaya çalışıyorum..siz belediyenin düzenlediği bir ee..kurslarda gönüllü olarak sizin vakfınızın kursiyerleri gelip gönüllü olarak..

Selçuk Bayraktar:biz bir proje sunduk..dedik ki bir ekip kurduk..bu eğitimin de Türkiye’de benzeri yok..ne eğitimi veriyoruz..yapay zeka..robotik..çocuklar akşama kadar telefonlarıyla..biliyorsunuz vakit geçiriyorlar..bunu yapmak yerine çocuklar ne yapıyor..fiziği,matematiği,temel bilimleri,kavraması zor olan soyut kavramları robotikle öğreniyor ama bi farkı var..kodlamayı öğreniyor..işte nesnelerin internette..3 yıl sürüyor..

Ahmet Hakan:nerde öğreniyor..

Selçuk Bayraktar:işte nerde öğreniyor..işte bi dedik ki bizim ufak yerlere ihtiyacımız var..bu yerler belediyenin internet kafe olarak kullandığı atıl yerler vardı..internet kafenin artık geçerliliği yok biliyorsunuz..eskiden önemliydi 10-15 sene önce..bu artık geçerliliği yok atıl kalmış yerler..dedik ki bakın sizin böyle yerleriniz var,bizim de böyle eğitmenlerimiz var..bu eğitmenleri kamuya,yararına verelim ama zaten yerler sizin..yani bizde anahtarları bile yok..biz bir toplumsal sorumluluk gereği..bu arada şunu da söyliyeyim..biz T3 vakfı olarak en başından,kurulduğumuz günden itibaren kimseden bağışta kabul etmedik..az önce söylediğim hususla alakalı..

Ahmet Hakan:41 milyon nereden çıkmış..

Selçuk Bayraktar:şimdi onlar açıkçası belediyenin bizim önümüze gelen belgelerde tabi ne harcandığını biz bilmiyoruz..harcandı deniyor..bi şeylere..inşaat mı yapılmış..ne yapılmış bize ait bir şey yok..bizim bir metre kare aldığımız tahsis veya bir şey yok ama seçim malzemesi olarak kullanışlı olduğundan ve rakamlar böyle..nedir o insanların hoşuna gittiğinden bir şekilde köpürtüldü..bir kısmı inandı..bir kısmı inanmadı..biz para verdik..5 milyon liraya yakın..4 milyon 250 milyon liraya yakın..3 yılda..bunun bi kıymeti yok..bu arada onu da söyliyeyim..niye kıymeti yok paranın..bakın biz vakıf olarak böyle bir harcama yaptık..bu iş için..malzemesi,bursları,öğrencileri..bunun bi kıymeti yok benim gözümde açıkçası..çünkü insanların gönülden verdikleri,emekleriyle verdikleri bir şeyi parayla ölçemezsiniz..o çocukların orda verdiği emeği ölçebilir misiniz..orda hangi niyetle..şimdi burda eğitim görenler bir sınava giriyorlar ve bu sınavlara inanılmaz ilgi var..onlarda çok az bi kesimi,en başarılı olan kesimi seçiliyor ve belediyenin yerinde bizim öğretmenlerimiz tarafından eğitim görüyorlar..

Ahmet Hakan:bu mu..olay bu mu..

Selçuk Bayraktar:olay bu..biz üstüne eğitmen veriyoruz..biz destek veriyoruz..ama destek almış gibi gösterilmeye çalışılıyoruz..şimdi bu çok kullanışlı malzeme değil mi..şeyde siyasette özellikle kirli siyasette böyle dediğinizde karşı taraf bunu zaten açıklayana kadar yalan dünyada 3 tur attığından siz yol almış oluyorsunuz..biz bunu mahkemeye verdik hemen..

Ahmet Hakan:bi dakka..konuyu toparlıyacaz..bi tam anlaşılmasını istiyorum..eee 41 milyon falan para alma yok zaten diyorsunuz..bizim vakıf bağış kabul etmiyo..

Selçuk Bayraktar:önce dediler ki siz bu parayı aldınız dediler..sonra dediler almadınız tamam..destek olmuş..ya destek te yok..biz destek verdik..belediyenin hizmeti..bunu bir türlü anlatamıyorsun..yani daha doğrusu anlatıyorsunuz..herkez anlıyor aslında da.yani anlamak istemiyene anlatamıyorsunuz..

Ahmet Hakan:siz şimdi Ekrem İmamoğlu’na çağrıda bulundunuz..peki Ekrem İmamoğlu’na niye çağrıda bulundunuz..şimdi CHP başkan yardımcısı Ali Ağababa dedi ki bu yakınlarda dedi de mi..bu 2-3 gün önce..2-3 gün önce T3 vakfı için İstanbul Büyükşehir Belediyesinden 41 milyon liralık destek aldınız dedi..ee..

Selçuk Bayraktar:daha önce seçimlerden önce para aldınız demişti..o zaman mahkemeye verdik tabi biz..o zamanda tepki koymuştuk..

Ahmet Hakan:şimdi para aldınız demiyor da,ne diyor..

Selçuk Bayraktar:destek aldınız..para iddiamız yok diyo..ben hatta o tiwitinin başına onu da koydum..daha önce böyle diyordunuz şimdi şey olunca çeviriyorsunuz..

Ahmet Hakan:şimdi Selçuk bey siz diyprsunuz ki ya kardeşim..ben,biz kimseden bir kuruş almadık..bağış,para almadık..

Selçuk Bayraktar:biz vakıf olarak bu prensiple kurulduk..çünkü bizim vakfımızın misyonu gereği dedik ki zaten bu işler,bu büyük işlerin hiç biri büyük paralarla yapılmaz..büyük paralarla yapılmıyor..siz..büyük inançlarla,büyük misyonlarla,büyük ideallerle yapılır..siz eğer toplumsal bir dönüşümü hedefliyorsanız,öncelikle kendi ekibinizle birlikte etrafınızdaki halkaları dönüştürmeniz lazım..hangi doğrultuda..milli teknoloji hamlesi ideali doğrultusunda..ee paranın yapabileceği şeyler belli..para metayı satın alır..bunlarla da yapabileceğiniz şeyler bellidir..bizim burda oluşturmak istediğimiz,çalıştığımız şey ne..milli teknoloji hamlesinin ne kadar önemli bir beka problemi olduğu..ülkemizin geleceği açısından,müreffeh ve güçlü Türkiye açısından..ülkemizin,medeniyetimizin değerlerinin tüm dünyada yankı bulabilmesi için..adalet ve merhamet değerinin böyle güçlü olmaya ihtiyacı var..kaç yüzyıl biz bunu geriden takip ediyoruz..bilimde,teknikte kurucu medeniyetimiz bizim biliyorsunuz..kurucu..yani pozitif bilimlerin kurucusu..baktığınız da taktığınız gözlüğün..heysem optik biliminin kurucusu..benim uzmanı olduğum robotik bilimi IMT de eğitimini aldığım..yupen de eğitimini aldığım insansız hava araçları..robot araçlar..bunun kurucusu kim..Cizreli bir ailenin..Cizre de bugün kabri..ama 17.yüzyıldan sonra bir taassup ve Cumhuriyet de bunu değiştiremiyor..ilk yıllarında büyük bir atılım görüyorsunuz,bütün bu projelerin akamete uğradığını görüyorsunuz..böyle olunca ne oluyor..medeniyetiniz geri kalıyor..her anlamda geri kalıyor..

Ahmet Hakan:diyorsunuz ki biz bunu ideal uğruna yapıyoruz..parayla pulla yapılacak bir iş değil bu zaten..

Selçuk Bayraktar:evet..

Ahmet Hakan:idealle yapılır..dolayısiyle biz diyorsunuz kimseden bir kuruş bağış almadık..

Selçuk Bayraktar:prensip olarak böyle kurduk vakfımızı..zaten bir tek bağışçıları var buranın..kurucuları..o da Baykar büyük oranda..

Ahmet Hakan:bir metre yer almadık..yerde istemedik..

Selçuk Bayraktar:yerde istemedik,çünkü yer var..bakın biz şu anda belediyenin yerlerinde eğitim veriyoruz..kullanıyoruz demiyoruz..çünkü orada belediyeyle beraber eğitim veriyoruz biz..biz belediyeyi bir kamu kuruluşu olarak gördük..o yüzden Ak Partiden CHP ye geçtiğinde de açıkcası farklı bakmadık olaya..bizim bu olaya siyasi bakış açımız yok..

Ahmet Hakan:İmamoğlu yönetiminde devam ediyo musunuz..

Selçuk Bayraktar:zaten kendisi de..evet 11 aydır devam ediyoruz..Teknofette de paydaşımız..söyledim..kendisi de devam etmek istediğini söyledi..muhakkak bunun bilimsel..biz bu yaklaşımı görünce seçim öncesinde iftiralar olmasına rağmen bu..dedik yani..görüştüğümüzde de bu pozitif yaklaşımı görünce..yani biz kesinlikle..asla sizi böyle görmüyoruz demesi bu anlamda bu konuşulan şeylerle görmüyoruz ne olursa olsun demesi..bunun yanında biz ne olursa olsun bunu destekliyeceğiz..Teknofeste de biliyorsunuz paydaşımız..hatta yani istanbul büyükşehir belediyesi 10 binlerce öğrenci getirdi teknofeste..şimdi teknofeste öğrenci getirdi bu vakfa yapılan destek mi,yoksa kamuya yapılan hizmet mi..ben emek vermişim..yani şeyi saymıyorum..maddi verdiğim katkıyı saymıyorum..çünkü benim gözümde açıkçası çok anlamı yok..başından beri ifade ettiğim gibi ee ben de destek veriyorum..o da destek veriyor.ortak bir iş yapıyoruz bu anlamda..ama kimin için yapıyoruz..imkanı olmayan çocuklar için..çünkü imkanı olanlar muhtemelen bu eğitimlere ulaşırlar bi şekilde..teknofestte öyle..imkanı olan gider parise izler ama kaç kişi izleyebilir ki bizden..şimdi teknofeste 1milyon 750 bin kişi geliyor..ordaki rüzgar tüneli etkinliği de ücretsiz..girişte ücretsiz..hatta biz taşıma ücretsiz olsun diye çok seferber olduk..taşıma bile..insanlar belki o kadar parası olmayan var..gelsin,bi dokunsun.yeter ki uçağa dokunsan..bir çocuk belki ilerde ülkenin bi uzay programında çalışacak..en imkansız çocuk..yani bu ruhla yapılıyo bütün bu işler..ondan sonra tutuyorsunuz siz karalamaya kalkıyorsunuz..bu insanın çok ağrına gidiyor..ben açıkçası kendi adıma değil ama temsil ettiğim bu genç kardeşlerim adına çok üzülüyorum..onlarında aileleri var..eğitim gören çocuklar var..bunlar ümit bağlamışlar ve bu çocuklar iha,siha yapacak..uzay mekiği yapacak..bu çocuklara böyle şey çalınıyor..eğitim görüyorlar..biz hayatımızı koymuşuz..yani vakfetmişiz adete bu alanda..iha,siha için..benim 4 senem güneydoğuda geçti..40 metre kare bir odada 10 sene yaşadım..eee sonra yine işte zeytindalı harekatında hangarda 4 ay yattım..hangar değil.kabin de ,konteynırda..uçağın başından 100 metre uzaklaşmadım..ee ondan sonra siz tutuyorsunuz diyorsunuz ki sen şöyle yaptında..ben para verdim ya..emek verdim..paranın da kıymeti yok ki..ruhunu koymuşun..bu işte çocuklar da görüp..sen tutuyorsun bunu ondan sonra oturduğun yerden kirli siyasetine alet etmeye kalkıyorsun..biz de bunun üzerine çağrıda bulunduk..dedik ki bakın..,

Ahmet Hakan:Ekrem İmamoğluna mı..

Selçuk Bayraktar:evet..çünkü burda bir hukuksuzluk varsa biz bu işi belediyeyle ortak yapıyoruz…yani ekrem imamoğlunun chp li belediye başkanı..başkan olduğu istanbul belediyesini..biz onu kurum olarak,kamu kurumu olarak ortak yapıyoruz..bir hukuksuzluk varsa..varsa bi kere bunu iki tarafta yanlış yapıyor..ha böyle bir şey yok ama yani alına bir destek de yok..biz destek veriyoruz..buna rağmen bu ithamlarla..ve eğer bir suç varsa madem..partilerinin cumhuriyet halk partilerinin genel bakan yardımcıları diyor ya bu kadar para bir yerlere verildi,vakfa destek verildi..varsa bu istanbul büyükşehir belediyesiyle beraber yapılıyor..biz buna iftira diyoruz..bu iftiraya madem bu hizmet beraber veriliyor dedik ki sayın ekrem imamoğlu na çağrıda bulundum..dedim ki lütfen bu iftiraları tekzip edin..çünkü eğer etmeyecekseniz iki durum var..bu iki sebepten olabilir..bir siyasi olarak oraya bir şekilde mecbur kalıyorsunuzdur…bunu tekzip etmemeye..çünkü beraber veriyoruz bu hizmeti..burda böyle bir yanlış yok..zten mahkemeye vermişim..bu yeni yazdığı şeyleri de ilave delil olarak mahkemeye sunacağım..2 durum olabilir benim gözümde..ya mecburen siyaseten söyliyemiyor ya da seçim öncesi bu iftiraları kendisi bizim için söylemedi,bu iftiralara sessiz kaldı..sonrasında bundan çok yakın zamanda bu dene yap atolyelerinde pandemi kapsamında genç kardeşlerimiz siperlik yaptılar..onun bi reklamını yaptı tweter hesabından..bi taraftan bunun pozitif anlama reklamını yapıyor,bi taraftan da şey olduğunda böyle iftiraya maruz kaldığında da sessiz kalarak bundan da siyasi..gayri samimi bir durum ortaya çıkıyor..yani 2 alternatif var.ya çocukların eğitimiyle alakalı hakikaten burası irfan yuvasıysa..sadece siyasi şaikle bakılıyor..ya da siyaseten şey bir durum var..pozisyon itibariyle mecbur bir urum var,susmak zorunda kalıyor..bizim bunu kaldırmamız mümkün değil..bu şekilde devam edebilmemiz mümkün değil..biz de dedik ki bu protokolü fesh ediyoruz..şayet bir açıklama gelmezse..

Ahmet Hakan:gelmedi mi açıklama..

Selçuk Bayraktar:böyle bir açıklama gelmedi..ben de arkadaşlarımla konuştum..biz bu protokolün fesh edilmesiyle ilgili çalışma başlattık.bundan sonra da..

Ahmet Hakan:olan çocuklara olacak..

Selçuk Bayraktar:hayır..Allahın izniyle biz sıkıntı da kalmayız..bu milletin bu şartlarda bu inançla bu işlere teveccühü çok büyük..gerekirse siz burda stüdyonuzu verirsiniz biz burayı dene yapa çeviririz..öyle değil mi hakan bey..

Ahmet Hakan:tabi..

Selçuk Bayraktar..biz burda robotik eğitim vereceğiz..bize lazım olan yerler öyle çok büyük yerler değil..100 metre yerler..200 metre kare yerler..hesabını da yaptık..öyle çok büyük bedeller değil..yeter ki çocuklar bu işlerle uğraşsın..bu işleri sevsin..robotiği sevsin..kodlamayı sevsin..yapay zekayı sevsin..işte zaten gönüllü hocalarımız var..muazaralar da çok büyük bedeller tutmuyor..yani millet bu işe destek olur..öyle bir şeye de ihtiyaç yok ama..yanlış anlamayın..yani ben bu seferberlikte gördüğüm şeyden,solunum cihazı için gördüğüm şeyden dolayı böyle konuşuyorum..yani böyle şeylerde yeter ki iyi niyet olsun,herkez zaten seferber olur..öyle bir sıkıntı yok..yani 3 kuruşluk yer verildi diye bi de bunun üstüne bu kadar siyasi şeye alet edilmek açıkcası bize çok koyuyor..bunu kaldıramıyoruz..

Ahmet hakan:pes ediyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:evet..dolayısıyla pes ediyoruz..ve sessizlikte açıkcası koyuyor..bana bu gayri samimi geliyor..veya mecburi bir durum var bilemiyorum..artık onu da..kendileri çıkıp..

Ahmet Hakan:belediye başkanının çıkıp ya kardeşim burda usulsüzlük bilmem ne su..bir kuruş yok vermedik,almadık demesi lazım..

Selçuk Bayraktar:yani çünkü kendileri beraber yapıyorlar bu işi bizimle beraber..yani biz koyuyoruz onlar da koyuyorlar..

Ahmet Hakan:Ak Parti döneminde ne yapıyorsanız CHP döneminde de aynısını yapıyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:aynısını yapıyoruz…bu yerlerin anahtarları bile biz de değil..bu yerler belediyenin yerleri..güvenlik görevlileri onların..bizim gönüllü öğretmenlerimiz gidiyorlar ders anlatıyorlar bu çocuklara çıkıyorlar..bi kısım malzeme de biz koyduk..o da kalsın zaten artık şeyimiz yok..alırız yeniden malzeme kuracağımız labaratuvarlar için..bi sıkıntı değil..problem değil ama yani şunu bu kadar insanın hakkına girilmesi ağrıma gidiyor..binlerce insan bu ahmet bey..yani yüzlerce insan eğitim veriye..bunun yanında binlerce insan çoluğunu çocuğunu buraya vermiş ailelerin hepsi zan altında bırakılıyor…ve siz sessiz kalıyorsunuz..ben bunu kaldıramıyorum açıkası..ha diğer taraf belki zaten başka bir zihniyet o belki hangi hesapla yapıyo bilmiyorum ama burda beraber yürüdüğümüz bir paydaşın bunu yapmasını ben kaldramıyorum..daha çok üzen o oldu açıkçası..

Ahmet Hakan:yani niye bu kadar..yani çok şey gördüm sizi..yani biraz fazla tepkili.abartılı tepki gösteriyorsunuz neden..

Selçuk Bayraktar:duygusallaşıyorsunuz yani..sizi ne duygusallaştırıyor..yani çünkü açıkçası ben kendi şahsımla alakalı bir şey hissetmiyorum..bana atılabilir iftira..biliyorum ki zaten bu işleri zamanında da yapanlar çok ağır bedeller ödediler..belki canlarıyla ödediler..belki bu bütün yaptıkları çalışmalar..işte nuri demirbağ a bakın,hazerfan ahmet çelebiye bakın,yakın zamanda devrim otomobilinin mühendislerine bakın..hep bir bedel ödendi..bana o kadar dokunmuyor ama burda çocuklar var..gelecek onların..bu geleceğin karartılacak olması beni çok üzüyor..yani bu çocuklara da mı şunu diyelim”bakın siz ne yaparsanız yapın bu ülkede asla olmayacak”..bu çok ağrıma gidiyor..yani bu çocuklar amerika ya gitsin..başka yerlere mi gitsinler..o hani tek gelecek var..ee siz bi gün bi iş yapacaksınız sonra tutacak siyaset sizi kirli amellerine alet edecek hiç bi şey yapamıyacaksınız bu ülkede bırakın gidin..zaten bütün dünyada ki sistem öyle kuruluyo..ben de amerika da öğrenci olarak gittiğimde araştırma görevlisi ee bi tane amerikalı yoktu..bütün labaratuar bütün dünyadan toplanmış adamlar..hepimizin bursu orda amerika savunma bakanlığının fonlarından geliyordu..ee bu teknolojileri geliştiriyorsunuz zaten bir bi daha ülkene dönemiyorsun..o kadar uzmanlaşıyorun ki ülkende yapacak hiç bir şey yok..yani birileri gelir mutlaka önünü eserler..muhakkak senin önün kesilir.asla yapamazsın bi yerde..ya bi iftra atılır..ya bi işte bi bahane bulunur..şimdi siz buraya arabayla geldiniz,arabanızda benzin vardı de mi..işte bi marka arabanız var yabancı veya yerli..şimdi bu arabada benzin olmasa gelebilir miydiniz..gelemezdiniz..bu arabanın suçu mu olurdu..olmazdı..biz de olmuş..ama nası oluyo..

Ahmet Hakan:devrim otomobili..

Selçuk Bayraktar:şimdi nasıl arabanın suçu olabilir.arabada benzin olmaması..şimdi böyle bir bahaneyle bile işte yani kurt kuzuyu yiyecek ya bi bahane buluyo..diyor ki sen tamam para almadıysan destek al..ya ben destek verdim ama anlatamıyorsun.şimdi böyle karalıya karalıya bi noktadan sonra seni suçlu haline getiriyor..

Ahmet Hakan:şimdi anladım..siz şimdi bir aslında bi gelenek var Türkiye de..çeşitli zamanlarda..bunlar. ee milli teknoloji hamlesi için girişimlerde bulundular hep önü kesildiç..siz o geleneğin bir son temsilcisi olarak görüyorsunuz kendinizi ve bu çabaları da o ön kesme çabalarının bir parçası olarak görüyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:ben açıkçası öyle görüyorum ve bunun çok geriye uzandığını düşünüyorum..yani sadece cumhuriyet döneminde olan bir şey değil..osmanlıda da var..yani şimdi hazerfan uçmaya kalktığında da var..yani şimdi siz düşünün ki takunittin rasathanesinin başındasınız..uzayla uğraşıyorsunuz.ee padişahın aklına birisi giriyoro dönemin siyasetinin..diyorlar ki işte bu uğursuzluk getirdi..ee topla..donanmanın toplarıyla..ee bi daha kimse uzayla uğraşır mı..öyle bakın konuya..bi daha kimse cesaret edebilir mi..

Ahmet Hakan:niye tehlikeli buluyorlar onu..

Selçuk Bayraktar:ee o dönemde işte veba salgını oluyo..bi şekilde hurefeyle onun etkili olduğunu düşünüyor..bi bahane olur her zaman..ya şimdi nuri demirağ niye şey yapılıyor..dünyada düşmeyen uçak var mı..bütün uçaklar düşer,hepsi düşüyor..yok öyle bir şey..yok de mi..bi uçağı kaza yapıyo..nuri demirağın bütün eserleri yok ediliyo..ama imdi..

Ahmet Hakan:devrim otomobiline benzin koymayı unutuyorlar..

Selçuk Bayraktar:bugüm ben size iha,siha dan değil de ben aya gönderdiğimiz araçtan bahsediyor olacaktım..hindistan gönderdi..yani türkiye belki 3-4 uzay gününden bi tanesiydi bugün..ülkenin geleceği gidiyor..yani tamam bize iftira atsınlar biz hatta biraz dik başlıyız..problem değil..alıştık zaten..sistemin içinde her türlü..uçağı uçurmaya kalktığımızda pisti iptal ettiler..türlü pist açıkken insansız hava aracına..roketsan mühimmatını yaptı..10 sene çalışmış..ona yasak koydular..herkeze,her türlü terör örgütüne atış serbest..ee ihayla mühimmat yapacaksın 10 sene çalışacaksın,devletin kendi şirketi atış yapmaya gideceksin..yasak…yasak kardeşim yasak..

Ahmet Hakan:kim koydu bu yasağı..

Selçuk Bayraktar:yasak işte..bürokrasi nası koyuyo sa koyuyo..emniyetli değil..şimdi o sihalarla bütün dünya o operasyonları izledi..hatta ne dediler..türkiye dünya süper gücü dediler de mi..yani sürü halinde..idlib de operasyon yaptı..ee o mühimmatlarla yaptı..roketsanın yaptığı mühimmatlarla..onların atışı yasaktı..bakın çok uzun süre önce değildi bu..2015 yılında..şimdi her zaman bi bahane oluyo..bi şekilde bu işlerin önünü kesmek için bi bahane bulunuyo..bi şekilde ee şimdi tamam bana diyeceğini de de ben de senin önüne koyarım..dersin..istediğini dersin..ki buna da hakkı yok..mahkemeye verdik zaten..bu ilave şey olacak..delilleri de koyucaz..tamam iyaseten böyle kirli bi şey ama çocukları niye kavgaya bulaştırıyoruz…çocuklar eğitim görüyorlar..yazık değil mi bunlara..bu çocuklar da şunu gelecekler,diyecekler ki bu ülkede ne yaparsan yap. bi şekilde karalanırsın..olmaz…buna mı inansın bu çocuklar..böyle mi olsun,bu mu arzu ediliyor..biz bütün bu kavgalardan ayrı görüyoruz şeyleri..bakın bunların eğitimlerini..belediyeyle çalışmayabilirdik..çalışmaya devam ettik..çünkü kamu kurumu olarak gördük..belki bu iftirayı atanların konuşanların yeğenleri de biz de eğitim alıyorlar..bilmiyoruz ki bunu..bizim çok umurumuzda değil..bizim bi misyonumuz var..biz bu yolda devam ediyoruz..

Ahmet Hakan:ne eğitimi veriyorsunuz siz..

Selçuk Bayraktar:biz aslında emsali olmayan bir eğitim veriyoruz..yani şöyle emsali yok..benzeri yok..ben de mühendisim..eee özellikle üniversite seviyesine geldiğinizde matematik,fizik bazı zamanlar çok soyutlaşıyor..anlaması çok zorlaşıyor..insan bunları ancak uygulayarak öğrenebiliyo..hele matematik çok zorlaşıyo..yani ben üstüne ta bi yüksek lisans falan da yaptığımdan eee gitgide derinleşiyor ve soyutlaşıyor..şimdi yeni dönemde..sten denilen yani uygulayarak öğretme….denilen bir metod var..yani robot..robotik kodlama üzerinden robotlarla oyun oynayarak fiziği anlatıyorsunuz çocuğa,matematiği anlatıyorsunuz..

Ahmet Hakan:çocuk ne seviyede..

Selçuk Bayraktar:çocuk ortaokul,lise..ufak yaşta öğretiyorsun ki çocuk kavramlaştırsın uygulayarak..

Ahmet Hakan:her isteyen çocuk girebiliyor mu..

Selçuk Bayraktar:yok..şimdi..tabi..imkanlar sınırlı..belli seviyede eğitmeniniz var..biz istiyoruz ki şu da olsun..ee burda eğitim gören çocuklar ilerde projelere katılsın..sonra gelsinler gönüllü eğitmenlik te yapsınlar..çünkü ee çünkü bu eğitimlerin hepsi ücretsiz veriliyor..yani bi şekilde o aldığı eğitimi kendisi de gelsin destek olsun..

Ahmet Hakan:siz aslında ortaokul çağındaki..

Selçuk Bayraktar:ortaokul,lise..dene yap atolyelerinde..isimleri dene yap..yabancı dilde meykırlar deniyor bunlara..

Ahmet Hakan:teknoloji,fiziği,temel bilimleri mi..

Selçuk Bayraktar:temel bilimleri değişik bi metodla öğretiyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:yani…temel bilim,kodlama,nesnelerin interneti..biraz daha yani..orda çocuk robotu programlıyor..o programla robot mesela ee bir fiziksel kanunu gerçekleştiriyor veya bir oyun oynuyor..aslında biraz da oyun gibi bunlar..o yüzden çok seviyorlar..yani bu çocuklar nelerle uğraşıyor normalde..ee benim kızım dahil telefonu alıyor eline bırakmak istemiyor bi daha..

Ahmet Hakan:oyun oynarken öğreniyor yani..

Selçuk Bayraktar:evet..aynen..ama burda faydalı bir şey yapıyor..fizik kanununu da öğreniyor..yani bir işi yaptırıyor robota mesela..bunun yanında sadece bunlarla sınırlı değil eğitimlerimiz..enerji teknolojileri var..siber güvenlik var..bunun yanında yapay zeka var..bütün bu alanlarda 3 sene süren bir eğitimden bahsediyoruz biz..ve açıkçası şöyle bir faydası oluyor bunun..ben kendimde faydasını gördüm..ee okul dışında projeler yapıyordum evde..işte robotlar yapıyordum..model uçaklar yapıyordum..bu gibi şeylerle aslında derslere motive oluyor çocuklar..o matematiksel kanunun nerde işe yarıyacağını anlamadığından sıkılabiliyor..ama matematiği o şeyde gördüğünde seviyor..içselleştiriyor..ha bu lazımmış diyo,derse de motive oluyor..

Ahmet Hakan:ilerde ne olacak bu çocuk..

Selçuk Bayraktar:inşallah bu çacuklar Türkiyenin uzay projelerini yaparlar..ee işte bugün aşı konuşuluyor..aşısını yaparlar..ee dünyada ülkemizin ismimizi taşıyacak çocukların önlerini yeterki kesmiyelim..bakın,siha ve ihayla bahar gelecek değil..çok büyük bir başarı yakalandı ama bunun gibi ben iddia ediyorum 10 binlerce çocuk var..bu çocukların..biz bunları seçerken proje yaptırdık..bu projeleri teker teker inceledik..kendim inceledim..ya dedim ki bu kadar kıymetli cevherimiz var bizim..gördükten sonra..gözüyle görünce duygulanıyorsunuz..diyorsunuz ya abartılı tepki veriyorsunuz..çünkü bunları gözünüzle gördüğünüzde yaşadığınız da kendi serüveninizle özdeşleştirdiğiniz de ne kadar çok emeğin israf olduğunu görüyorsunuz..yazık olduğunu..ne kadar çok cevherin kenara itildiğini görüyorsunuz..bu acı veriyor..

Ahmet Hakan:niye cevher diyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:çünkü çocukların yaptıkları projelere bakıyorsunuz..ya bu çocuk..hayal gücü desen inanılmaz bir hayal gücüne sahip..yaratıcılık desen..yani bi anlamda bu sisteme bırakacak olsanız bu çocuk sadece amerikaya gitsin,amerika ya hizmet etsin..böyle bir şey olabilir mi..bunu biz kaçırmak istemiyoruz..binlerce..on binlerce selçuk bayraktar..selçuk bayraktar dan daha iyisi var..ben bunu biliyorum..ben bunu gözümle görmüşüm..ee yazık değil mi bu çocuklara..buna üzülüyorum biraz..bilmiyorum siz üzülmez miydiniz..

Ahmet Hakan:çok üzülürüm..işin bu boyutunu ortaya koyduğunuz zaman anlıyorsunuz..yani büyük bir olay aslında..yani o çocuklar temel bilimlerin ee en iyi şekilde öğreniyorlar..mühendis olacaklar..ilerde sizin gibi türkiyenin çok önemli teknoloji açığını kapatacaklar..beklediğimiz o..temel bilimler çok önemli aslında..tuzla da bir üniversite,belediyenin kurduğu bir üniversite öğretimi olarak..

Selçuk Bayraktar:ben başkanımızla da tanıştım böyle böyle bir fikir olduğunu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum..tabi az önce de söyledik..biz milli teknoloji hamlesiyle e sadece üretimi değil..araştırmayı..geliştirmeyi..ee önce hayal etmeyi..önce her şey hayalle başlar..bi kere önce bunu tetiklemek istiyoruz..şimdi,temel araştırma olmadan araştırma olmaz..önce hayal edeceksiniz sonra temel araştırmayı yapacaksınız..işte burada temel birimler giriyor..temel bilimlerdeki derinlik olmazsa,o teknik alandaki araştırmayı yapamıyorsunuz..

Ahmet Hakan:sizin verdiğiniz eğitimde ona bir hazırlık mı..ona ön hazırlık mı..

Selçuk Bayraktar:ona epey ön hazırlık diyebilirim..lise seviyesinde ama lise seviyesinde bile çocuk koptuğunda yani fizik soyut geliyo..biz kopmasını istemiyoruz..sevdirmek..bizim bütün şeyimiz sevdirmek üzerine..teknofestte onun üzerine..geldiniz..bunu hissetmişsinizdir..bütün olay sevgi üzerine..sevdirmek üzerine..insan ona tutkun olsun..biz diyoruz ki bu çocuklar başka şeylerle uğraşacaklarına işte popüler kültürün faydasız şeyleriyle uğraşacaklarına havacılığı sevsinler..işte proje yapmayı sevsinler..en az bu alanlar popüler kültürün yüzde 1 i kadar şeyi olsalar bu çocuklar yaptıkları işlerden dolayı da takip edilseler dünyanın en büyük teknoloji yarışmalarını düzenleriz..cumhurbaşkanımız gelip bu çocuklara tüm toplumun önünde ödül veriyor..yeter ki onların yüzde biri,binde biri kadar yaptıkları işin önemli olduğu hissettirilsin..zaten türkiye hak ettiği yere inşallah gelir o çocuklar sayesinde..

Ahmet Hakan:çok güzel bir şey..ona en çok sevindim..ne cevherler var bi bilseniz diyorsunuz ya..

Selçuk Bayraktar:ama sistem de öğütüyor bir taraftan..ona üzülüyorsunuz..binlerce şey çıkacak..yine hepsi öğütülünce üzülüyorsunuz..bi şekilde öğütülmesine engel olmak lazım..korumak,kollamak gerekiyor demek ki..

Ahmet Hakan:ya selçuk bey gerçekten çok duygulandım ben de..aslında bu önemli bi hikaye…ya şu burdan siyasetçilere çağrı yapalım..bunu lütfen şu konuyu..şu konuları..bilim..teknoloji..teknoolide ilerlemek..milli teknoloji hamlesi mi diyorsunuz…

Selçuk Bayraktar:evet..

Ahmet Hakan:milli teknoloji hamlesinin konularını siyaset üstü kılın..siyaset üstü kılın..bu bizim idealimiz olsun..yani bu artık yeter..kes..önünü kes..kes..kes..artık önünü açalım..bunu bi tartışma konusu,ucuz polemik yapmıyalım..asıl sizin de çağrınız bu..ucuz polemik konusu yapmıyalım..biz buna hayatımızı vakfetmişiz..çocuklarımızı eğitmek istiyoruz..amacımız şu..bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmalara destek olunmuyorsa bile hiç değilse köstek olunmasın..yani önemli olan bu..ee çok teşekkür ediyorum katıldığınız için..ee bi şey daha var..bir de şey denmiş..chp nin istanbul milletvekili özgür karabat ee Atatürk havalimanında içi hat ve dış hat terminallerinin T3 vakfı ile saha istanbul a tahsis edilecek iddiası..

Selçuk Bayraktar:ya ben bunu ilk defa sosyal medyadan duydum cevabını da verdim..bizim haberimiz yok böyle bir şeyden..birileri dediğim gibi bir şeyler söylüyorlar onu mahkemeye verdik..ee süre ilerliyo..bizim haberimiz yok..yani birileri üzerimize hava limanı yapmış..gerçi keşke alsanız diyenler de oldu..ama eee alakamız yok..ilgim yok..bilgim yok..böyle bir şey çıkmış biz de cevabını verdik..

Ahmet Hakan:siz hep şey diyorsunuz..her şey bir hayalle başlar..şu anda sizin hayaliniz ne..

Selçuk Bayraktar:şu anda bizim hayalimiz..tabi ee ben ufak..az önce biraz bahsettim serüvenimden..ufak yaşlardan itibaren havacılığa merakım vardı..eee pilot olmak istiyordum..uçak yapmak istiyordum..sonrasında üniversite yıllarımda tabi ondan öncesinde robotiğe de merakım vardı..insansız hava haraçları robot ve havacılığın birleştiği yer..robot uçak aslında bizim yaptığımız..Allah’a şükür iyi bir eğitim alma şansım oldu..ee üniversite yıllarımda biraz şunu hedefledim..Türkiye nin bu gerçek havacılık sanayini kurmayı hedefledim..yani onu kurabilme..çünkü bi şekilde bu tren..dünyada doğarken biz başlardayız aslında..ilklerdeniz..büyük bir atılım var cumhuriyet yıllarında..yani tam bağımsızlık vizyonu kapsamında..

Ahmet Hakan:Atatürk dönemi..

Selçuk Bayraktar:evet..evet..çok iyi bir atılım var..büyük bir atılım var o dönemde..imkan yok ülkede..çok az imkan var yani bu,bu cevherlerimiz var diyoruz ya onların büyük kısmı Çanakkale de şehit olmuş..ee çok büyük kısmı hiç maddi imkan yok..teknoloji çok geride ona rağmen dünya da bezden uçak yapılırken bizde..alüminyum uçaklar yapılmış..yani bir sörf dalgasına benziyor teknolojinin doğuşu..bunda önde gidenler önde yakalıyorlar..yarışa önden hazırlıklı olanlar eee hep önde kalıyorlar..arkaya düşenler asla bir daha tırmanıp öne geçemiyorlar ve 70-80 sene geçiyor ki insansız hava araçları gibi bir alan çıksın..o da birileri önden başlamış olsun ve teknolojiyi son noktada yakalasın..bu kritik yani dolmuş bir alanda asla giremiyorsunuz..80 sene önce kaçırmış olmanın verdiği şeyi yıllardır yaşıyoruz…

Ahmet Hakan:bunda yakaladık ama de mi..

Selçuk Bayraktar:Allah’a şükür insansız hava araçlarında çok iyi bir noktadayız..yani dünya artık bunu kolay kolay görmezden..ama görür oldu yani hakketen Türkiye’nin başarısını ikrar eder oldular..özellikle tabi Türk Silahlı Kuvvetlerinin de başarısı çok büyük bunda..onu da vurgulamak isterim..yani savunma sanayinde ciddi bi dönüşüm oldu vizyon sebebiyle..ee ben tabi az önce şeyden bahsediyordum..üniversite yıllarında yani havacılık alanında,sanayinde kurma hayalim vardı hep..hatta arkadaşlarım hep sorardı yani onlarda sabahlara kadar çalışıyor..ne diye duruyosun labaratuarda bu..işte bunları yapabilmek için bu kadar çok çalışmak gerekiyor..şimdi insan böyle hedefi olunca ona doğru ileriye..Türk Havacılık Sanayini kurabilmek..hedef koyuyorsunuz ki iha yaptığınızda bile şey olsun en azından..

Ahmet Hakan:daha var yapılacak iş..

Selçuk Bayraktar:tabi..şöyle büyük bir hedef koymazsanız ee en azından daha aşağısını bile yakalasınız ben genç arkadaşlarıma da bunu tavsiye ediyorum..büyük hedefler koyun..en azından daha yukarda bi yere gitmeye çalışın.ee sonrasında özellikle en ufağından başladık..ufacık bi uçak..pek kimse de inanmıyodu..Türkiye nin ilk insansız aracı..maket uçak gibi bir şey..bir de ilk..Silahlı Kuvvetlerine teslim oldu o dönemde uçakla beraber tabi teknolojik aletler..ee bunlarda sürekli mücadele ettik açıkçası özellikle uçak büyüdükçe yani başında birliklerde bulunduk..sonra uçak biraz büyüdükçe engellemeler başladı..şimdi uçağı uçuracaksınız..pist lazım..uçurmak için pist yok..pist buluyorsunuz izin alıyorsunuz izni iptal oluyor..bi sebeple bi bahaneyle..bi sebeple..çünkü Türkiye de insansız nerden alınıyor..İsrail den alınıyor..bunlarla böyle boğuşup boğuşup dururken tabi bir yandan yoruluyorunuz..problemi tek başına yani ben özellikle üniversite yıllarımda şöyle bakıyordum..üniversite..yüksek lisans..biz işte ee en iyi mühendisler olursak alanımızda ki bütün problemi zaten çözeriz..ne var ki işte en iyi teknik çözümleri buluruz..en gelişmiş..hatta işte eğitimimiz de Allah’a şükür iyi..IMT de okuyosunuz..zaten çözemiyeceğiniz problem..öyle zannediyorsun..yani o yaşlarda..imdi gerçek hayat hiç öyle değil..istediğin kadar problem çöz,adam pistini yasakladığında bitti..mühimmat..atış yok dediğinde bitti..şimdi orda kaldın..10 sene çalıştın..1000 tane mühendis çalışmış işte roketsanda 10 sene çalışmış..bitti..bi anda mühimmat yasak,emniyetsiz dendi mi bitti..işte yani lafa bakıyo bazen..işte birinin bi şey söylemesine,negati bi şey söylemesine bakıyo..istediği kadar mühendisliğin olsun..bütün herkesin motivasyonu,emeği,gayreti,çabası işte harcanan bu maddi şeyler,hiçbiri yok ortada..yakın zamanda oluyor bunlar..çok uzak zamanda değil..efsaneden bahsetmiyorum hakan bey..yani 5 sene öncesi 2015 ten bahsediyorum..yani o mühimmattan bugün işte izin alınamamış olsa bi şekilde bugün sihalar yok..sihaların yaptığı hiç bir operasyon yok..terörle mücadelenin belini kırdılar..hiçbiri yok..dünya ya türkiye yi anlatacak imkan da yok..zamanla bunun toplumsallaşması gerektiğini anladım..yani bu mücadeleyi verirken tek başına uçak yapmayla,denklem çözmeyle çok alakası olmadığını anladım..bunu yapmak zorundasınız..ama..

Ahmet Hakan:kamu desteği alacaksınız..

,Selçuk Bayraktar:tüm toplumdaki paradigmanın dönüşmesi gerektiğini anladım zamanla..bunun topluma mal edilmesi gereken biz mücadele olduğunu anladım..şimdi amerika uzayda çok derinlemesine ilerlemiş durumda de mi..halen daha neyle uğraşıyorlar biliyor musunuz..ufak çocuklara bile..bütün uzay araçlarına isimlerini ufak çocuklara koydurtuyorlar..ulusal yarışmalar düzenliyorlar..niye..sevdirmeye ihtiyaları mı var..sevdirmek için..bu alanları hala hazırda ilerde tutabilmek için halen daha büyük çaba ve gayret sarfediyorlar..canlı tutabilmek için..ufacık yaşta müzelere götürüyorlar..bütün bunların maketlerini,oyuncaklarını vesayrelerini çocuklara daha ufacık yaşta içlerine işletmeye çalışıyorlar..ihtiyaçları mı var..bugün itibariyle yok de mi..zaten çok ilerdeler..ama gayret sürekli..işte bunun topluma ne kadar önemli olduğunu anlatmak bu anlamda çok önemli..yani yoksa şöyle bir laf var..100 senedir yaptığın şeyin aynısını yaparak bi sonraki yıl veya bi sonraki yüzyılda yaptığın şeyin aynısını tekrar ederek bi sonraki yılın farklı geçmesini bekliyemezsin..yani demek bi şeyi farklı yapmamız gerekiyor..o farklı yapmamız gereken şeyin bakış açısını değiştirmek olduğunu gördük..bu maksatla Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını kurduk..ekip arkadaşlarımızla..yani Baykar da..ordaki takım arkadaşlarımızla insansız hava araçları..

Ahmet Hakan:T3 vakfı değil de mi bu..

Selçuk Bayraktar:evet T3 vakfı..ismini de T3 koyduk..Türkiye Teknoloji Takımı..çünkü büyük işler takımla yapılıyor..yani..

Ahmet Hakan:T3 nerden çıktı..3 nerden geliyor..

Selçuk Bayraktar:Türkiye Teknoloji Takımı..3 tane T var ya..şimdi bütün bunlar takım oyunuyla yapılıyor..zaten bizim eğitimlerimizde de en çok vurguladığımız husus takım oyunu.çünkü bütün geçmişte ki gibi değil..temel bilimler dediniz ya..temel bilimlerin böyle tek bir kurucusu olabiliyor..ama artık ee bilgi o kadar derinleşmiş ve yayılmış ki bi çok alanlarda alt uzmanlıklar oluşmuş ki ancak takımlarla..takım oyuncusu olabilmek çok büyük önem kazanmış..bu maksatla Türkiye Teknoloji Vakfı koyduk..yani Baykar da yaşadığımız serüveni bi anlamda zorlukları..bi anlamda bir çiçekle bahar gelmez mantığıyla bütün her şeyin bu gibi girişimlerin hepsinin önünün açılması için gerekli eko sistem,gerekli dönüşümü yapabilmek maksadıyla Türkiye Teknoloji Takımın kurduk..işte eğitim faaliyetleri yürütülüyor..bunun yanında teknofesti..dene yap atolyelerimiz var..teknofest düzenliyoruz..bi anlamda toplumsal farkındalığı yaratmak için teknoloji yarışmaları bi de girişim merkezimiz var..o…girişimlerini de destekliyoruz..

Ahmet Hakan:peki selçuk bey şeyi sorucaktım ben teknofeste geldiğimde gezerken ee hava taksi,hava aracı

Selçuk Bayraktar:cezeri..

Ahmet Hakan:cezeri adını vermişsiniz onu gördüm çok hayran kaldım..o şu anda da ekranda..ha bu mu..

Selçuk Bayraktar:evet..

Ahmet Hakan:bu mesela bi hayal mi..bu ne şimdi..

Selçuk Bayraktar:bu aynen bir hayal..aslında şim…eee biliyorsunuz arabalardaki yani otomobildeki en büyük devrimler aşağı yukarı 100 yıldır üretiliyo..bugün yaşanan en büyük devrimler elektrikli arabalar geliyo..yani sadece kendini parkeden değil..bilmiyorum yeni arabaların bir çoğunda parketme dahi var ama biraz da sadece sizin içinde ee binicilik yaptığınız yani burdan beni buraya götür dediğiniz araçlar geliyor..biz sonraki adımda 10-15 sene sonraki adımda istanbulda bi yere 10 kilometreyi bile 2 saatte gittiğiniz oluyordur..düşünün ki ee böyle uçan taksi gibi bi araç sizi götürebilse ve tabi burda şu çok önemli bu çok basit kullanılır ve çok emniyetli olması lazım..herhangi bir kişinin kullanabilmesi lazım..ben biraz şuna benzetiyorum bunu..kişisel bilgisayarların icadına benzetiyorum..kişisel bilgisayardan önce ne vardı..büyük makinalar iş için kullanılıyorlardı..yani yolcu uçakları gibi düşünün onları..onlar sonra ne oldular..işte apil çıkıp daha basit bi makne icat etti aslında..yani o yolcu uçağı kadar karmaşık değil daha basit belki bi şey yapıyorsunuz ama herkes kullanabiliyor..yani herkes pilot olabiliyor..herkesin pilot olması ne demek..pilotluğun çok basitleşmesi demek..demek ki arabanın çok akıllı olması lazım..ee uçan arabalar bu anlamda 10-15 sene sonrasının teknolojisi ama bugünden çalışanlar ancak onu 10-15 sene yapıyor olacak..

Ahmet Hakan:siz otomobildeki en büyük 100 yıldan sonraki en büyük devrim olur böyle bir şey..

Selçuk Bayraktar:evet..uçan araba epeydir en büyük hayal..artık yavaş yavaş realize olabileceğiyle alakalı ee teknolojilerin gelişini görüyoruz..zaten yaklaşık 50 ye yakın girişim var..

Ahmet Hakan:dünyada..

Selçuk Bayraktar:50 ye yakın..uçan 10-15 tane olması lazım protatif..deneme aşamasında..ama biz dedik ki bu alanın kaçmaması lazım..özellikle gençleri bu alana yönlendirmek için hemen ilk yapım aşamasından sosyal medya hesabımdan paylaştım..özellikle derme çatma görüntüler paylaştım..

Ahmet Hakan:nedir bu şimdi..

Selçuk Bayraktar:bu protatif..uçak protatifi..

Ahmet Hakan:derme çatma mı bu şimdi..

Selçuk Bayraktar:ilk paylaştığım resimler biraz daha derme çatmaydı o yüzden..çünkü bu işler öyle başlıyor…yani sket çizimlerle balıyo.ee ille böyle dev fabrikalarda falan olmuyor..basit atolyelerde de yapılabiliyor..o anlamda söyledim..yani bizde de geniş alanlar var..bir de dar alanlar var..dar alanlarda büyük işler yapılıyor..daha büyük işler yapılıyor..yani bir tasarım yaptığınız alanlar daha dar alanlar..

Ahmet Hakan:peki siz bunun için bi çalışma yapıyor musunuz..

Selçuk Bayraktar:şu an devam ediyor,ilk uçuşunu hazırlıyoruz..ama ee şeyden dolayı biraz gecikti..solunum cihazı araya girince..pandemi..ondan daha insani bir vazife…ekibinde epey bir kısmını yani bu cezeriyle uğraşan epey bir kısmı orga..

Ahmet Hakan:bi dakika şimdi..cezeri diye bir hayaliniz var..bir ekip bunun için çalışıyor..amaç 15-20 yıl sonra uçan arabayı yapmak..

Selçuk Bayraktar:şimdi uçuracaz yakın zamanda ama tabi ürün olmuyacak..2 sene sonra mesela kırda bayırda binmek istemez misiniz..mesela ATV ye biner gibi.benim zaten..,

Ahmet Hakan:bana söz verin ilk uçurmaya başladığınızda beraber deniyelim..

Selçuk Bayraktar:bi kişilik..

Ahmet Hakan:o zaman pilot gerekiyor mu onu uçurmak için..

Selçuk Bayraktar:yani şimdi bütün mesele..ben pilotluk ta yapıyorum..şimdi pilot olunca şöyle.kapağı…kuleyle konuş..sırayla prosedürleri teker teker..teker teker..bi saniye de boş durmuyorsunuz zaten..bi sürü şey öğrenmeniz lazım..ee şimdi bu rahat olacak insanları..

Ahmet Hakan:selçuk bey gerçekten çok faydalandık çok teşekkürler sadece şunu sorucam..yani son soru olsun..bu teknoloji açısından baktığınız da türkiyenin 20 sene sonrasını nasıl görüyorsunuz..yani nası bir türkiye görüyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:yani ben özellikle savunma sanayinde ciddi bir dönüşüm olduğunu kendi ömrümde görmüş oldum bunu bi nimet sayıyorum..bi çok proje gerçekleşti..bi çok..kimisi özel firmalar kimisi devlet firmaları tarafından..çok büyük projeler..bunlar..bunların sivil alanlara yayılacağını biz özellikle..bu girişimci eko sistemi..yani girişimcileri de destekliyen tam yapılar kurulacak olursa..tabi yine de devletin desteği olmak durumunda..çünkü ee dünyada da öyle kurulmuş..olursa türkiye de bu savunma sanayinde ki derinliği sivil alanlara kaydırırsa işte solunum cihazında olduğu gibi ee tabi onlarca farklı alan var..yani sağlık değil sadece..enerji alanı var..ee çok parlak olabileceğini düşünüyorum..özellikle şu teknofest dünyanın en büyük teknoloji yarışmaları yapıldı burda teknofestte..ee 50 bin öğrenci başvurdu..bu yarışmalara..dünyanın en büyüğü o anlamda..inşallah bu atılan tohumlar ee bu çocuklarda yeşeren bu sevgi..çünkü ufacık çocuklar geliyorlar,uçakları,robotları..ondan sonra kimisi biyoloji alanında..ne biliyim orda özel bir deney..mikroskopla bakıyor..ufacık çocukların aklına biz böyle şeyleri soktuk diye düşünüyorum..zaten bakıyosunuz dünyada şunu görüyorsunuz..adam rusyanın hava savunma uzay programını başlatmış..ben çocukken diyo şeye gittim..böyle bi havacılık şeyine acayip etkilendim,bi daha çıkmadı benden..hep hikayelere bu var..biz buralardan yakalarsak yani toplumsal seviyede bu kadar büyük yakalarsak parlak olabileceğini düşünüyorum..yani önleri kesilmezse,inşallah kesilmez toplum sahip çıkarsa ki milletimiz sahip çıkıyor..bizim yaptığımız işten ben bunu görüyorum..ee ihalarda,sihalarda ne kadar hassas olduğunu Allah razı olsun yani,tüm emeği geçenlerden..gönlünü veren herkesten..Türk Silahlı Kuvvetlerimizden..ee Allah razı olsun..bu vizyonu koyanlardan,uygulayanlardan..ee hepsine ayrıca teşekkür etmek istiyorum..inşallah diğer bütün alanlarda ada bütün bunlarda güzel bir örneklik olur ve 20 sene sonra ülkemiz teknoloji anlamında diğer sivil alanlarda da olduğu gibi savunma sanayinde epey bi yükseliş gösterdi..bazı konularda dünyada bir kaç ülkenin arasına girdi..diğer alanlarda da başarılı olur..tabi her alanda,hepsinde birden biz çok başarılı oluruz veya dünya lideri oluruz diyemem..bu bir yarış kolay değil..yani o yarışta hepsinde birden lider olmak diye bir şey yok..zaten gerekmiyoda..savunma sanayinde de ee böyle her bir alanda olucaz diye bir şey yok..ne gerekiyorsa ne kadar gerekliyse o kadar..ee yoksa yani zaten dünyada da öyle bir örnek yok açıkçası..ne gerekliyse,hangisi stratejikse daha önemliyse ee ülkenin dinamiklerine de bakarak onlarda lider olmaya çalışmak lazım..bu anlamda çok parlak olduğunu düşünüyorum..yani ülkemizin inşallah kesilmezse ee bu hayallerin..çünkü hayallerin gerçeğe dönüşeceği hikayelerimizi oluşturmaya başladık..ve inançta oluşmaya başladı..yani bizim o 15 sene önceki tablolardan çok farklı..yani git önce yabancıların dökümanlarını tercüme et diyen zihniyet gitti diye düşünüyorum..siz anca o işe yararsınız diyen..Türk mühendisi başarır..yaptı mı da en iyisini yapar..dünyanın da en iyisini yapar diyen anlayış gelmeye başladı diye düşünüyorum..

Ahmet Hakan:bi de şeyi sorucam size..teknofest ne olucak bu sene..

Selçuk Bayraktar:evet..bu soruda çok güzel bir soru..ee biraz tabi bu yıl biz Gaziantep te yapamaya karar verdik biliyorsunuz..hazırlıkta yapıldı..hatta orda belediye de paydaşımız biliyorsunuz..evsahibi yine..bi belediye ev sahibi..belediyeyle ortak yaptığımız bi hizmet..orda da 56 diğer kurumda var..hrkes bir eyler koyuyor..T3 yapmıyor teknofesti..herkesin ortak çabasıyla gerçekleşen bi şey…yani birileri bize bi fatura çıkartılacaksa ee bundan dolayı da teknofest T3 ün değil,hepimizin..bu yıl pandeminin koşullarıyla alakalı açıkçası..biz çok mutlu olduk..anadolu da yapabileceğimize çok mutlu olduk..bütün şehirlerimizi değerlendirmiştik..biraz kader kısmet diyelim..virüs karar verecek deniyor ya..

Ahmet Hakan:virüs karar verecek ve..

Selçuk Bayraktar:inşallah..

Ahmet Hakan:peki üsküdar bilim merkezi diye bir şey var..orda da sizin vakfın işbirliği var değil mi..

Selçuk Bayraktar:evet orda bizim..ee bilim merkezi üsküdar belediyesinin..biz orda yine gönüllülerimiz hizmet veriyo ve eğitim veriyorlar..bunun yanında ayrıca oarsı dene yap atolyesi gibi..istanbulun henüz tamamlanmadı orası..tabi oraya tübitak ta destek oluyo sanayi bakanlığı..

Ahmet Hakan:bilime önem verilmesi güzel bir şey..üsküdar belediyesi..tuzla belediyesi falan..hoşuma gidiyor benim de..

Selçuk Bayraktar:evet istanbul yani bu açıdan malesef..londra da bildiğim kadarıyla 150 sene önce kurulmuş bilim merkezi..biz bütün dünyadaki bilim merkezlerini inceledik..arkadaşlarımız..

Ahmet Hakan:daha yeni başlıyoruz..

Selçuk Bayraktar:yok..aslında çok iyi bilim merkezleri var..Türkiye de çok çok iyi..konya da var..bursa da var..istanbul da sadece yok..istanbul için büyük eksik..çünkü istanbul da hafta sonu çocuğunuzla ee veya hafta içi okulların etkinliği açısından çok iyi yerler bunlar çocukları götürme açısından çok çok iyi yerler..çocuklar seviyorlar da..

Ahmet Hakan:üsküdardakine götürebiliyorsunuz..

Selçuk Bayraktar:daha tam açılmadı ama orası..belediye ve tübitak orayı projeyi devam ettiriyor..biz de danışmanlık yapıyoruz bi anlamda gönüllü danışmanlık yapıyoruz orda da..orası da inşallah açılacak ve istanbul un tam faaliyete geçmiş ilk bilim merkezi olacak..yoksa harika bir merkez..ziyaret etmenizi ayrıca orayı da tavsiye ederim..

Ahmet Hakan:mutlaka selçuk bey..çok teşekkürler sizi yorduk..

Selçuk Bayraktar:estağfirullah..

Ahmet Hakan:iyi oldu..bi ufuk çizilmiş oldu..zaten sizi takip ediyo insanlar biliyorlar..ama derli toplu sistematik olarak televizyondan anlatmanız da güzel oldu..iddialara da bir daha cevap vermiş oldunuz..bi daha da sanırım onları dile getirmiyeceklerdir bu kadar net açıklandıktan sonra..çok teşekkürler..

Selçuk Bayraktar:ben ben teşekkür ederim..bütün bu pandemi dönemi boyunca bize de bütün çalışanlarımıza ilham veren ee sağlık çalışanlarımıza dualarımı ve minnet duygularımı ayrıca iletmek istiyorum..ekranları başında da dinleyen tüm milletimize ayrıca kalbi selamlarımı iletmek istiyorum..sağolun hakan bey..